İSTANBUL
Tarihçi ve yazar İsmail Bilgin, “Çöl kaplanı, Medine müdafii Fahreddin Paşa” başlıklı konferansta, “Şeyh Abdullah bin Zayed’in açıklamalarından şunu anlayabiliriz, Fahreddin Paşa 100 yıl önce ne kadar doğru, hakça ve adaletlice bir şey yapmış ki ona ‘şer’ diye çamur atanlar ve atmaya kalkışanların saldırıları tamamen ters yüz edilerek, Fahreddin Paşa için çok olumlu bir havaya bürünmüştür.” dedi.
Bilgin, Cağaloğlu Babıali Lokantası’nda başlayan “Babıali Enderun Sohbetleri” kapsamında gerçekleşen etkinlikte, Fahrettin Paşa’yı araştırmaya başladıktan sonra Medine’de yaşananların bilinmesi gerektiği düşüncesiyle harekete geçtiğini dile getirerek, Fahreddin Paşa’nın romanını yazmaya cesaret ettiğini söyledi.
Romanını yazarken sadece 2 kaynak bulabildiğini ve onlardan istifade ettiğini dile getiren Bilgin, “Amacım, özellikle lise ve üniversite öğrencilerine Fahreddin Paşa’yı anlatabilmek ve haberdar etmekti. Paşa’yı anlatabilmek hem çok zor hem de kolay diye düşünüyorum çünkü yaşananlar bizim yürek ağrımızı anlatan olaylardır. Ben Fahreddin Paşa ile ilgili romanımı 2006’da yazmıştım fakat 12 sene sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed dile getirince, Fahreddin Paşa gündeme oturdu.” dedi.
Bilgin, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed’e, sosyal medyada Medine müdafisi Fahreddin Paşa aleyhindeki paylaşımına ilişkin, şöyle devam etti:
“Şeyh Abdullah bin Zayed’in açıklamalarından şunu anlayabiliriz, Fahreddin Paşa 100 yıl önce ne kadar doğru, hakça ve adaletlice bir şey yapmış ki ona ‘şer’ diye çamur atanlar ve atmaya kalkışanların saldırıları tamamen tersyüz edilerek, Fahreddin Paşa için çok olumlu bir havaya bürünmüştür. Bu olaydan dahi Paşa’nın, ne kadar olumlu, gönülden ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e bağlı bir savunma yaptığının işareti olduğunu görmekteyiz.”
“Fahreddin Paşa, iyi bir fotoğrafçıdır”
Fahreddin Paşa’nın hayatını anlatan Bilgin, tutuklanmasının ardından Mısır’ın başkenti Kahire’ye getirildikten sonra Malta’ya sürgün edildiğini belirterek, “Fahreddin Paşa Malta’da İngilizce öğrenir, çiçek yetiştirir, kendisini yetiştirir, kitap okur, askerleriyle sohbet eder ve o sırada Malta’nın çok güzel fotoğraflarını çeker.” diye konuştu.
Bilgin, Fahreddin Paşa’nın 12 yaşından itibaren fotoğraf çektiğini aktararak, şunları söyledi:
“Her gittiği yerde fotoğraflar çeken Fahreddin Paşa, bin 200 tane cam fotoğraf negatifi şu anda İslam Tarih, Kültür ve Sanat Araştırma Merkezi (IRCICA) Kütüphane’sinde, yaklaşık bin tanesi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı’ndadır. Bizler, bir senedir Fahreddin Paşa kitabı için hazırlık yapıyorduk ve son günlerde yaşanan olaylar tesadüf oldu. Paşa’nın gittiği yerlerde çektiği yüzlerce manzara, insan fotoğraf var, Malta’da da Said Halim Paşa’dan, Hüseyin Rauf Orbay’a ve Ziya Gökalp’e kadar bir çok kişiyi fotoğraflamıştır yani Fahreddin Paşa aynı zamanda iyi bir fotoğrafçıdır.”
“Fahreddin Paşa, kahraman bir askerimizdir”
Kutsal emanetler konusunda ise Tarihçi ve yazar İsmail Bilgin, şunları söyledi:
“Fahreddin Paşa, kendisine gelen emirle bir heyet oluşturuyor ve heyetle birlikte kutsal emanetler sandıklanıyor, listeleniyor ve İstanbul’a gönderiliyor. Kutsal emanetler, Şam’da değil, İstanbul’da açılmıştır. Bizde kütük numaraları bile vardır. Topkapı Sarayı Müdürlüğünü de yapmış olan İlber Ortaylı, emanetlerin burada açıldığını kütüklerinin hepsinin olduğunu söylemiştir.”
Bilgin, şunları kaydetti:
“Fahreddin Paşa, kahraman bir askerimizdir, ne yazık ve çok şükür Türkiye kendisini 100 yıl sonra tanımıştır. Ben isterdim ki her hacca giden hacımız, Fahreddin Paşa’yı bilip, Medine tren istasyonuna gitseydi ve Medine tren istasyonuna tren yaklaşırken hızını azalttığını, bu tren rayları üzerinde Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in ruhu rahatsız olmasın diye keçe döşendiğini bilseydi ayrıca bu rayların yan tarafında ay-yıldızlı armalarımız olduğunu bilseydi Medine’yi daha farklı ziyaret ederdi. Hacca giden vatandaşlarımıza Fahreddin Paşa, anlatılmalıydı.”
Fahreddin Paşa’nın, “Kahramanlık, vazifenin bittiği ve ölümün göze alınarak çalışmaya devam edildiği yerde başlar.” sözlerini okuyan Bilgin, “Fahreddin Paşa’nın görevi Medine’de bitmiş ama asli görevi başlamış yani Medine’yi vermemek. Çünkü Paşa, komutanlarına ve Padişah’a değil Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’e söz vermiştir. Onun için belki de emirlere uymadı da Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in kabrinin bulunduğu o mübarek şehri savunmaya devam etti.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Ayşe Büşra Erkeç