Fatih Belediyesinin vatandaşların hizmetine sunduğu 10 yeni kütüphaneden, 430 binden fazla kitapsever faydalandı.
Bu yıl “Çağları Aşan Söz” teması ile 29 Mart-4 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen 57. Kütüphane Haftası, çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
İstanbul’da, Tarihi Yarımada’yı da içine alan merkez ilçelerden Fatih, günde 1200’den fazla vatandaşın istifade ettiği, sayıları giderek artan kütüphaneleriyle öne çıkıyor.
Topkapı Kütüphanesi, Kariye Refik Halid Karay Kütüphanesi, Kariye Çocuk Kütüphanesi, Kalenderhane Kütüphanesi, Kadırga Kütüphanesi, Abdi Çelebi Kütüphanesi, Dervişali Kütüphanesi, Vani Dergahı Kütüphanesi, Karagümrük Kütüphanesi ve Kasım Günani Kütüphanesi, 2019 ve 2020’den itibaren kitapseverlerin hizmetine girdi.
Salgın tedbirleri kapsamında kapasitesinin altında ziyaretçi kabul edilen kütüphanelerden, açıldıkları tarih itibariyle 232 bin 49 erkek, 203 bin 292 kadın olmak üzere 435 bin 341 kişi faydalandı.
Öte yandan Cerrahpaşa ile Vatan Caddesi’ndeki Fatih Belediyesi Hizmet Binası girişinde hazırlıkları devam eden 2 kütüphane de yakın zamanda okurların hizmetine sunulacak.
“9 farklı mekanda 10 kütüphane açtık”
Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, ilçedeki kütüphanelere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fatih’in geçmişte “İstanbul” olarak anılan merkez bir ilçe olduğunu belirterek, “Son 2 yıl içerisinde Fatih Belediyesi olarak 9 ayrı mekanda 10 kütüphane açtık. Bu tabii özelde Fatih, genel olarak İstanbul için, öğrenciler, kütüphaneleri kullanan gençler ve vatandaşlar için çok önemli bir hadise.” dedi.
Kütüphanelerin içindeki kitaplarla olduğu kadar öğrencilerin ders çalıştığı bir mekan olarak da önemli bir fonksiyonu olduğunu dile getiren Turan, “Neden kütüphane işine bu kadar yatırım yapıyoruz derseniz, kütüphaneler özellikle metropol şehirlerde birbirinden ekonomik olarak çok farklı standartlarda yaşayan gençlerimiz için tabiri caizse bir fırsat eşitliği projesidir.” değerlendirmesini yaptı.
Turan, kütüphanelerin gördüğü ilgiyi vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kütüphane açmak mesele değil, kütüphane açabiliriz. Önemli olan ‘Buralara gelen giden var mı?’ Daha sevindirici olan işte bu kısım. Şu anda kütüphanelerimizin tamamına yakını dolu. Birkaç tanesinde, o da özelliklerinden dolayı belki, sıra bekleyen yok. Diğer bütün kütüphanelerimiz şu anda günün ilk saatlerinden kapanışa kadar dolu ve içinde sıra bekleyen gençlerimizin olduğu bir hal aldı. Bu gerçekten çok sevindirici, Türkiye, İstanbul ve bizler için sevindirici.”
Kütüphanelerin aynı zamanda gençler için bir sosyalleşme alanı olduğunu söyleyen Turan, gençlerin molalarda birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunduklarını, kendilerine farklı ve yeni bir çevre edindiklerini ifade etti.
“Kütüphane sayısı 12’ye çıkacak”
Ergün Turan, üniversiteye hazırlanan bir gençle üniversitede okuyan ya da uzmanlığa hazırlanan bir doktorun kütüphanede aynı masanın iki ucunda çalışabildiğini, çok enteresan hikayelerle karşılaştıklarını kaydetti.
Fatih’in tarihi misyonunun da kütüphanelere önem vermeyi gerektirdiğinin altını çizen Turan, şu bilgileri verdi:
“Belki de hiçbir ilçede bu sayıda kütüphane yoktur. Bizim şu anda 10 kütüphanemiz açık, İstanbul’un en büyük kütüphanelerinden birini de 19 Mayıs’ta inşallah açmış olacağız. Başkanlık binamızdaki bu kütüphanemizi aynı anda 450’ye yakın talebemiz kullanabilecek. Ayrıca Cerrahpaşa Tıp Fakültesi yanında, çok modern bir kütüphaneyi de mayıs ayında hizmete alacağız. Böylece (kütüphane) sayımız 12’ye çıkmış olacak. Medrese Davutpaşa’da yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize de bir nevi kütüphane hizmeti veriyoruz. Burası ayrıca görülmesi gereken bir yer. Yine Zeyrek Akademi’de İstanbul üzerine çalışan, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimize kütüphane hizmeti veriyoruz.”
Belediye Başkanı Turan, yaptırdıkları bir anket çalışmasında, “Fatih Belediyesi’nin hangi hizmetinden en çok memnun olduğuna” dair açık uçlu bir soruya, çevre ve temizlik hizmetlerinden sonra en çok kütüphaneler cevabının verildiğini aktararak, “Benim için önemli olan, gençler ve burada yaşayan hemşehrilerimiz tarafından hizmetin kabul edilmesidir.” diye konuştu.
Salgın döneminde açılan Kadırga Sanat Galerisi’nde 6 sergi düzenlediklerini sözlerine ekleyen Turan “Çünkü Fatih, tarihi bir yer olduğu için inşa edici bir yönü var. Yani buraya bir genci bıraksanız burası o gençliğe bir ruh inşa eder. İşte o gençlerimiz hem kütüphanelerden faydalanırken hem de burada tarihi mekanlar içerisinde İstanbul’u tekrar yaşamış olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Misafirlere çay ve çorba ikramı yapılıyor
Kütüphanelere, üniversiteye hazırlanan gençlerden yabancı öğrencilere, emekli vatandaşlardan minik okurlara kadar her yaştan vatandaş ilgi gösteriyor.
Misafirlere günün farklı saatlerinde ücretsiz çay ve çorba ikramı da yapılan kütüphanelere, vatandaşlar sıra almak için günün erken saatlerinden itibaren gelmeye başlıyor.
Topkapı Kütüphanesi’ne haftanın 6 günü gelerek günde ortalama 6 saat üniversite sınavına hazırlanan Seyit Halilov, “Kütüphaneye gelmeye 4 ay önce başladım. Ev şartlarından dolayı çalışamadığım için kütüphaneye geliyorum. Ortamı sessiz olduğu için daha iyi verim alabiliyorum.” dedi.
Lise son sınıfta okuyan ve diş hekimliği sınavını kazanmak isteyen Kader Dalğali, Topkapı Kütüphanesini ulaşımı rahat olduğu için tercih ettiğini fakat yer bulamadığı zamanlarda başka kütüphanelere de gidebildiğini belirterek, “Ev ortamı çok kalabalık olduğu için kütüphaneye geliyorum. Merkezi konumundan dolayı da rahat ulaşım oluyor. O yüzden seviyorum ve buraya geliyorum.” diye konuştu.
Kariye Çocuk Kütüphanesi sorumlusu Dilek Sarmusak ise veli ve çocukların kütüphanede kaliteli zaman geçirmesini amaçladıkları görüşünü paylaştı.
Kütüphaneye velileriyle birlikte gelen çocukların okuma etkinlikleri, masa oyunları ve ebeveynlerle birlikte yapılan etkinliklere katıldıklarını kaydeden Sarmusak, “Puanlı okuma etkinliklerimize her geldiklerinde 10 puan alıyorlar, 100 puana eriştiklerinde çeşitli materyallerle etkinlikler yapabiliyor, ödüller kazanabiliyorlar. Bunlar çomak kuklalar olabiliyor, materyal çalışmaları olabiliyor ya da hazırda var olan hediyelerimiz var, onlardan alabiliyorlar. Yapbozlar, boyama kitapları vs. Çeşitli etkinliklerle çocukları hem ödüllendirip hem de okumaya teşvik etmiş oluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Emekli yüksek mimar ve işletme öğrencisi Ahmet Tevfik Evkuran da Kariye Kütüphanesi’nin yakınında oturduğunu, hem ders çalışmak hem de çeşitli kitapları incelemek için her gün öğleden önce kütüphaneye gelmeye çalıştığını söyledi.
Kitap okumanın yanı sıra ders çalışmak için de gençlerin kütüphaneye geldiklerini belirten Evkuran, “Burası doluyor yani zaman zaman bekleyenleri de görüyorum. Yetersiz bile kalıyor.” ifadesini kullandı.
“Diğer öğrencileri görünce çalışma isteği oluyor”
Üniversitede bilgisayar mühendisliği okumak isteyen lise son sınıf öğrencisi Eda Küçük, “Buraya geldiğim zaman genelde ders çalışıyor, deneme çözüyorum. Ortamı çok güzel ve sessiz. Benim evde küçük kardeşim var. O yüzden iki kişi aynı evde çalışmak daha zor oluyor. Burası daha sessiz. Bir de diğer öğrencileri de çalışırken görünce çalışma isteği oluyor içimde.” dedi.
Kalenderhane Kütüphanesi’nin Sudanlı ziyaretçisi Meryem Abdullah, ailesiyle İstanbul’da yaşadığını ancak Karabük’te yabancı öğrenci olarak işletme okuduğunu dile getirdi.
Kütüphaneyi çok beğendiğini belirten Abdullah, “Çok kalabalık değil. Temizliği çok güzel. Bu yüzden geldim buraya. Fatih’te oturuyorum, üniversitem Karabük’te ama uzaktan eğitimle derslere buradan katılıyorum. Uzaktan eğitim bittikten sonra Karabük’e döneceğim.” açıklamasını yaptı.
Lise öğrencisi Edip Emrah Aydın da kütüphaneye her geldiğinde çay ve çorba ikramı aldıklarını, ders çalışmak için de hem kendi kaynaklarını hem de kütüphanedekileri kullandığını kaydetti.
Milli Savunma Üniversitesi sınavını kazanmak veya uçak mühendisliği okumak istediğine dikkati çeken Aydın, “Kalenderhane geçen sene açıldı. Okulum buradaydı. Çıkışta buradan geçiyorduk. Arkadaşlarla gördük, sonra ‘Girelim’ dedik. Ondan sonra da gelmeye başlayınca alışıyorsun zaten. O yüzden burayı ilk tercih ettim. Okuluma da yakın gidip gelmesi daha kolay oluyor.” diye konuştu.