Aşık Veysel için yarın memleketi Sivas’ın Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde mezarı başında anma programı düzenlenecek.
Ozanın Sivrialan köyündeki kabrinin ziyaret edilmesiyle başlanacak anma programı, aşığın müzeye dönüştürülen doğup büyüdüğü evde devam edecek.
Aşık Veysel’in hayatı
Hafızalara, “Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz gece / Bilmiyorum ne haldeyim / Gidiyorum gündüz gece” ve “Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın / Düğün olur bayram gelir / Dostlar beni hatırlasın” dizeleriyle kazınan büyük ozan, 25 Ekim 1894’te Sivrialan köyünde dünyaya geldi.
Gülizar ve Ahmet Şatıroğlu çiftinin çocuklarından Veysel Şatıroğlu, çocukluğunu ve gençlik yıllarını Sivrialan’da geçirdi.
Aşık Veysel’in iki kız kardeşi, bölgede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamını yitirdi. Aynı hastalığa yakalanan büyük ozan da 7 yaşında iki gözünü kaybetti.
Çile dolu yaşamına sazıyla, sözüyle renk kattı
Aşık Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir okumaya başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin’den ders aldı.
İlk evliliğini 1919’da Esma Hanım ile yapan Veysel Şatıroğlu, annesini ve babasını 1920’de kaybetti.
Aşık Veysel, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928’de ikinci evliliğini Gülizar Hanım ile yaptı.
Veysel’in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi. Çocuklarından Hüseyin birkaç aylıkken hayatını kaybetti. Ozanın büyük oğlu Ahmet Şatıroğlu 84 yaşında 11 Ocak 2018’de, büyük kızı Zöhre Başer ise 2 Şubat 2020’de 85 yaşında yaşamlarını yitirdi.
Adını “Aşıklar Bayramı’nda” duyurdu
Sivas’ta öğretmenlik ve milli eğitim müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer’in davetiyle köy enstitüsünde saz hocası olarak görev yapan Veysel’in adı ilk kez 5 Ocak 1931’de düzenlenen “Sivas Aşıklar Bayramı”nda duyuldu.
Ömrü yoksulluk ve zorluklarla geçen Aşık Veysel, Cumhuriyet’in 10. yılı için yazdığı destanın yayınlanması ve Sivas Aşıklar Bayramı’ndaki başarısı ile dikkati çekti.
Aşık Veysel, 1950 yılında senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yazdığı, Metin Erksan’ın yönetmenliğini üstlendiği “Karanlık Dünya” adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle konu edildi.
Tasavvuftan izler sunan, şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Aşık Veysel, Yunus Emre’nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük ustalarından biri olarak hafızalara kazındı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü” 1965 yılında özel bir kanunla halk ozanına 500 lira aylık bağladı.
Dizelerinde hep birlik ve beraberlik mesajları verdi
Aşıklık geleneğinin son büyük temsilcilerinden ünlü halk ozanı, 1971 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi.
Ölümünden birkaç saat öncesine kadar bile “Birbirinizle, konu komşuyla iyi geçinin, dirliğiniz, düzeniniz bozulmasın” diyerek, “Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i / Hep Adem’in oğlu, kızı / Beraberce şehit, gazi / Yanlış var mı ve neresi” dizeleriyle birlik ve beraberliğe vurgu yapan ünlü halk ozanı, şiirlerinde yaşama sevinciyle hüznü, iyimserlikle umutsuzluğu iç içe işledi.
Aşık Veysel 21 Mart 1973 günü saat 03.30’da doğduğu köy olan Sivrialan’da, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde hayata gözlerini yumdu.
Dostları Veysel’i eserleriyle yad ediyor
Çocukken iki gözünü de kaybetmesine rağmen şiirlerine yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci, sevgi, birlik ve beraberlik mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan eserler bıraktı.
Şiirlerinde “Veysel”, “Sefil Veysel” ve “Veysel Şatır” gibi mahlaslar kullanan Aşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı ve “Sazımdan Sesler” ile “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı şiir kitapları bulunan ozanın ölümünden sonra, 1984’te “Bütün Şiirleri” adlı eseri tekrar yayımlandı.
“Uzun ince bir yoldayım”, “Dostlar beni hatırlasın”, “Güzelliğin on para etmez”, “Atatürk’e ağıt”, “Beni hor görme”, “Beş günlük dünya”, “Derdimi dökersem derin dereye”, “Kahpe felek”, “Kara toprak” gibi eserleri hafızalara kazınan, Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberlik çağrısı yaptı.
Aşık Veysel’in vatan, tabiat, birlik, beraberlik, çalışma, yardımlaşma konularını işlediği şiirlerinde, vatana bağlılık ve idealistlik dikkati çeken en önemli nokta oldu.
Ozanın eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. ABD’li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008’de çıkardığı albümde “Aşık Veysel” isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.