Bu yıl sinemaseverlerle 8. kez buluşan Boğaziçi Film Festivali, film gösterimleri ve özel etkinliklerle devam ediyor.
“#HerŞeyeRağmen” sloganıyla ödüllü yapımları sinemaseverlerle buluşturan festival, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün katkıları ve Anadolu Ajansının global iletişim ortaklığında düzenleniyor.
Resi Çelik’in yazıp yönettiği “Ölü Ekmeği” filminin gösterimi, festivalin üçüncü gününde film ekibinin katılımıyla Beyoğlu Sineması’nda gerçekleştirildi.
Gösterimin ardından yönetmen Çelik izleyicilerin sorularını yanıtladı.
“Kökenimizdeki hikayeleri kullanmaya başlarsak kendimizi doğru ifade ederiz”
Çelik, gelenekten beslendiğini ifade ederek, “Kökenimizdeki topraklarda bu yirmi yedi medeniyetin büyüdüğü topraklardaki saklanmış muazzam hikayeleri, muazzam gelenekleri ve sözleri kullanmaya başlarsak kendimizi doğru ifade ederiz.” dedi.
Tuncel Kurtiz’e “Gidelim ve senaryo olmadan ekip olmadan bir kelimeden yola çıkarak bir film çekelim.” diyerek yola çıktığını anlatan Çelik, “Aşıklar, köylü aşıklar diyoruz. Onlar bir kelimeden yola çıkıp bize büyük destanlar bıraktılar. Leyla ile Mecnunlar, Kerem ile Aslılar, Köroğlular, aklınıza gelen her şey… Biz nasıl yapacağız da sanatı yaparken bunlara arkamızı döneceğiz? Biraz buradan beslenelim.” diye konuştu.
Filmin başında görülen buz tutmuş göl üzerindeki ısırılmış elmanın hikayesini aktaran Çelik, şunları kaydetti:
“Son çektiğim ‘Lal Gece’ filmine mekan aramaya gitmiştim bundan yaklaşık dokuz yıl önce. Dolaşırken, o gölü buz tutmuş ama üzerine kar yağmamış görmek çok zor bir şeydi, onu görünce çok heyecanlandım. Yanımda İsrafil Parlak, kasketli elmaya yaklaşan adam, hep yanımda olan bir arkadaşımdı, ona dedim ki ‘şu elmayı bir daha ısır, in aşağıya, şu gölün üzerine koy bakalım şu elmayı’. Bir aşıklama aklıma geliyor hemen. Elmayı koydu oraya. Korkuyor üzerine çıkmaya. Üzerine çıktı. Sonra aklıma geldi aşığı getirelim diye, aşığı gittik köyden getirdik. Böyle bir şey çektim küçük bir kamerayla. Dokuz yıl önce çektiğim o görüntü, zamanla baka baka, aklıma düşe düşe elma hikayeleri olarak başladı ve dönüşe dönüşe ‘Ölü Ekmeği’ oldu.”
Çelik, çekim sürecinin çok sıkıntılı geçtiğini ve Ardahan’da normalde ağustos sonunda her tarafın kurak olduğunu ancak çekim zamanı beklenenin aksine dağların hep çiçek açıp yeşillendiğini söyledi.
“Ölü Ekmeği”nin oyuncu kadrosundaTarhan Omarov, Ziyeddin Aliyev, Şilan Düzdaban, Mariam Buturishvili yer alıyor.
Yapımcılığını Anıl Çelik ile Dilek Aydın, görüntü yönetmenliğini Candan Murat Özcan’ın üstlendiği film, 1960’lı yılların Anadolu’sunda, yaşı ilerlemiş söz ustası Aşık Ziyeddin’in tükenmekte olan mesleğini devam ettirmek için bir çırak yetiştirme gayretini konu ediniyor.
Festival hakkında
8. Boğaziçi Film Festivali kapsamında yarın Beyoğlu Sineması’nda “Zana”, “Kodokushi”, “Gelincik”, “Gölgeler İçinde”, Kadıköy Sineması’nda ise “Güzel Günler Bizi Bekler”, “Sadece Farklı”, “Koku” ve “Kurye” filmleri izlenebilecek.
30 Ekim’de sona erecek festivalin ayrıntılı programına “www.bogazicifilmfestivali.com” adresinden ulaşılabilir.
