Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 18. ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında inşa edilen aralarında konak, han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin de bulunduğu tarihi-kültürel yapılar, 46 yıl önce alınan “koruma” kararıyla aslına uygun yaşatılarak gelecek kuşaklara aktarılıyor.
Türkiye’deki yaklaşık 50 bin kültür ve tabiat varlığının 1125’ini bünyesinde bulunduran Safranbolu, dönemin belediye meclisi tarafından 12 Haziran 1975’te alınan kararla kent ölçeğinde korunmaya başlandı.
Bu karar üzerine yapılan çalışmalar neticesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 8 Ekim 1976’da “Tarihsel ve Doğal Sit Alanı” ilan edilen Safranbolu’da bulunan somut miras üzerinde yoğun bir restorasyon çalışması başlatıldı.
Tarihi ilçe, misafirlerini “zamanda yolculuğa” çıkarıyor
Korumadaki çabalar neticesinde UNESCO’nun da dikkatini çekerek 17 Aralık 1994’te Dünya Miras Listesi’ne “Safranbolu Şehri” adıyla alınan tarihi ilçe, dünyanın “en iyi korunan ilk 20 kenti” arasına girmeyi de başardı.
Osmanlı’nın şehir hayatını ve kültürünü günümüze kadar aktarmayı başarmasıyla “açık hava müzesi”, “korumanın başkenti” ve “Osmanlı’nın parmak izi” gibi unvanlarla da anılan Safranbolu, yılda 1 milyonun üstünde yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor.
Kazasker Cinci Hoca, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, Kaptan-ı Derya Salih Paşa, Köprülü Mehmet Paşa gibi isimlerin yaptırdığı kültürel zenginliklerle misafirlerine adeta “zamanda yolculuk” yaptıran Safranbolu, koruma kararının alınışının 46’ncı yılını kutluyor.
“Safranbolu, içinden bütün Türkiye’nin aktığı bir kültür nehridir”
Safranbolu üzerine çalışmalar yapan ve tarihi ilçeyle ilgili çok sayıda kitabı bulunan araştırmacı-yazar Aytekin Aytekin, AA muhabirine, 1975’te alınan kent ölçeğinde koruma kararıyla Safranbolu’nun yazgısının değiştiğini söyledi.
Safranbolu’daki kültürel ve doğal zenginlikten yeteri kadar haberdar olunmadığı yıllarda alınan koruma kararıyla artık ilçede gelişi güzel onarım ve yapılaşmaya izin verilmediğini anlatan Aytekin, “Anadolu’daki küçük bir kentte başlatılan kıvılcım, Türkiye’de büyük bir ivme kazanarak tarihi mirasın korunması, geleceğe taşınması ve bunun bir milli değer olarak gelecek nesillere aktarılması konusunda duyarlılık oluşmasında öncülük yapmıştır. Dönemin Belediye Başkanı Kızıltan Ulukavak ve bugün 18’i aramızdan ayrılan 21 belediye meclis üyesine teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
Aytekin, Türkiye’de korumacılık adımlarının Safranbolu’da alınan kararla atıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bu alanda Safranbolu’yu öncü bir şehir olarak söyleyebiliriz. Safranbolu, han, hamam, cami, mescit gibi eserlerin bir bütün halinde korunmasıyla ünlenmiştir. Safranbolu, içinden bütün Türkiye’nin aktığı bir kültür nehridir. Bütün tarihi kentlere esin kaynağı olmuştur. Safranbolu’daki bu bütüncül koruma, ilçeyi UNESCO Dünya Miras Listesi’ne taşıyan en önemli seçici etmen diyebiliriz.”
Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Şebnem Urgancıoğlu Ergüder de korumanın 46. yılını kutladıklarını, dünyada en iyi korunan ilk 20 kentten biri olmanın Safranbolu turizmini geliştiren en önemli etken olduğunu kaydetti.
İlçenin bozulmadan bu günlere taşındığına işaret eden Ergüder, “Safranbolu’ya, ‘zamanın durduğu şehir’ diyorsak bunun 1975’te alınan kararla büyük ilgisi olduğunu düşünüyorum. Böyle bir şehirde yaşamaktan gurur duyuyorum.” ifadelerini kullandı.