KARABÜK – ERSİN TURAN
Türk belgeselsinemacılığının ustası olarak gösterilen ve 2004 yılında vefat eden Suha Arın tarafından 1976’da çekilen, 14. Antalya Film Festivali En İyi Kısa Metrajlı Film dalında Altın Portakal Ödülü alan “Safranbolu’da Zaman” belgeseli ekibinde yer alan öğrencileri, 42 yıl sonra “Zamanda Safranbolu” belgeselini çekiyor.
Arın tarafından sonbaharda çekilen Safranbolu’nun son dönemlerinin anlatıldığı “Safranbolu’da Zaman” belgeselinin, ilçenin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmasında da büyük emeği bulunuyor.
1976’da Suha Arın’ın öğrencileri olan Nesli Çölgeçen, Yalçın Yelence ve Kemal Sevimli tarafından 42 yıl sonra yeniden başlanan “Zamanda Safranbolu” belgesel filmi, kentin yeniden doğuşunu konu ediniyor.
10 kişilik ekiple devam eden belgeselin çekiminin ağustosta tamamlanması bekleniyor.
“Babaevimizde günlerce Suha Arın’la çalışırlardı”
Belgeselin proje koordinatörü Suha Arın’ın kardeşi Reha Arın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 42 yıl sonra Safranbolu’da çekim yapmanın büyük mutluluk verdiğini söyledi.
“Safranbolu’da Zaman” belgeselinin son baharda çekildiğini, Safranbolu’nun o günkü yok oluşunu sonbaharın hüznüyle vurguladığını ifade eden Arın, “O filmi dört öğrencisiyle birlikte çekti. Bu öğrencilerinden Sezer Akarcalı akademisyen olarak yoluna devam etti, diğerleri de kendilerini tamamen yönetmenliğe adadılar, çok önemli işlere imza attılar.” diye konuştu.
Arın, “Safranbolu tekrar çekilse, o günkü hüznün yerine baharda çekimler yapılsa ve Safranbolu’nun yeniden canlanışı vurgulansa.’ şeklinde düşündüklerini belirterek, “Bu düşünceyi paylaştık öğrencileriyle. Onlar da beğendiler. Nesli Çölgeçen, Yalçın Yelence ve Kemal Sevimli ortak yönetimiyle yeni bir ‘Safranbolu’da Zaman’ filmini, ‘Zamanda Safranbolu’ olarak, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı’nın da desteğiyle hayata geçti.” ifadesini kullandı.
42 yıl sonra Safranbolu’da belgesel çekmenin çok heyecan verici olduğunu dile getiren Arın, şöyle konuştu:
“Kadirşinas öğrencilerine teşekkür ediyorum. Onlar beni kırmadılar, böyle bir filmin yapımında görev almaktan zevk duydular. Ailemizin fertleri gibiydi hepsi. Öğrencilik yıllarında hep babaevimizde günlerce Suha Arın’la çalışırlardı. Çok ağır koşullarda, o günün koşullarında film çekmek başlı başına bir şeydi. Raylar taşınır, döşenir, inanılmaz meşakkatli bir işti. İnşallah bundan sonra onların öğrencileri de 42 yıl sonra Safranbolu’yu bir belgeselle çekerler.”
“Ölüm çizgisinden uzaklaştırdık, yeniden yaşam kazandırdık”
Yönetmen Nesli Çölgeçen de filmin bütçe ve projesinin iki yılda hazırlandığını kaydetti.
“Safranbolu’da Zaman” filmi yayınlandığı tarih itibarıyla Türkiye’de çevre ve koruma bilincinin neredeyse minimum olduğu dönemde yapılıp yayınlanmıştı.” diyen Çölgeçen, “Yayınlandığı an çok büyük bir ilgi görmüştü. Safranbolu’da ciddi bir yenilenme başladı, yeniden koruma bilinci ortaya çıktı. Bugünlere geldiğimizde de geri baktığımız anda bizim ‘Safranbolu’da Zaman’ çektiğimiz zamanki Safranbolu yok artık başka bir Safranbolu var.” şeklinde konuştu.
Yönetmen Kemal Sevimli de farklı duygular içinde olduğunu dile getirdi.
O günkü filmin büyüklüğü altında bir kez daha ezildiklerini kaydeden Sevimli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Safranbolu’da Zaman’ filmi sonbaharda çekilmişti. Safranbolu artık hayatının sonbaharını yaşayan kasabaydı. Çocukluğunu, gençliğini, olgunluğunu yaşamış, saçlarına kiremitleri vasıtasıyla kırlar düşmüş, belki de ölüm çizgisine yaklaşmış bir Safranbolu’ydu. Biz ‘Zamanda Safranbolu’ filmiyle, o kasabayı ölüm çizgisinden uzaklaştırdık, yeniden yaşam kazandırdık.”