Türk sinemasında canlandırdığı “Turist Ömer” karakteri ile hafızalarda kalan, “Şaka ile Karışık”, “Fıstık Gibi Maşallah”, “Helal Olsun Ali Abi” ve “Ah Güzel İstanbul” adlı unutulmayan filmlerde rol alan oyuncu, komedyen, yönetmen, şair ve ressam Sadri Alışık‘ın vefatının üzerinden 26 yıl geçti.
Oynadığı rollerle Türk izleyicisinin gönlünde yer edinen sanatçı, Saffet Hanım ve kaptan Rafet Bey’in ilk çocuğu olarak 5 Mart 1925’te İstanbul’da dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Sadrettin Alışık olan usta oyuncu, ailesinin kendisine “Sadri” diye hitap etmesinden dolayı çocukluğundan beri duymaya alıştığı isimle sanat dünyasında kendini tanıttı.
Sadri Alışık, Paşabahçe 39. İlkokulu’nda okurken gittiği bir sünnet töreninde izlediği Naşit Özcan Tiyatrosu’nun gösterisi sayesinde yıllarını vereceği tiyatro sanatıyla tanıştı. Gözlemci bir karaktere sahip olan Alışık, kendi piyeslerini hazırlayarak mahalleden arkadaşlarına gösteriler sunmaya başladı.
Ailesinin tiyatrocu olmasına karşı çıkmasına rağmen oyunculuktan vazgeçmeyen sanatçı, üçüncü sınıftayken “İstiklal” adlı piyeste “Adalı Halil” adlı başrolü üstlendi.
Alışık, sonraki yıllarda Ziya Ünsel İlköğretim Okulu adını alan Beykoz Ortaokulu’nun ardından İstanbul Erkek Lisesi’nde eğitim gördü.
Bir süre Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde okudu
Lisedeyken Cağaloğlu Halk Evi’nde tiyatro eğitimine başlayan sanatçı, oyunculuk çalışmalarını, halen Sadri Alışık Tiyatrosu adıyla hizmet veren Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’de sürdürdü.
Alışık, bir süre Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde eğitime devam etti. Çeşitli dergilerde grafikerlik de yapan sanatçı, hayatı boyunca pek çok yağlı boya ve kara kalem çalışmasına imza attı.
Sadri Alışık, 1940’ta Eminönü Halkevi’ne giderek amatör tiyatro çalışmalarına katıldı.
Profesyonel oyuncu olarak ilk kez 1943’te Raşit Rıza Topluluğu’nda sahne alan sanatçı, ardından Karaca, Site, Oraloğlu, Çevre, Oda ve Kent tiyatrolarında çalışmalarını sürdürdü.
Alışık, kısa bir süre gazinolarda gösteri yaptı, 1946’da “Günahsızlar” filmiyle Yeşilçam’a adım attı.
Vatani görevini 1946-1949 yıllarında tamamlayan usta oyuncu, 1951’de ilk evliliğini yaptığı tiyatro sanatçısı Neriman Esen ile 1957’de ayrıldı.
Sadri Alışık, 1951’de bir film setinde tanıştığı ve çok sayıda filmde birlikte rol aldığı Ayhan Işık ile Işık’ın 1979’daki vefatına kadar yakın dostluk kurdu.
Oynadığı her rolle gönüllerde yer edindi
“Turist Ömer”, “Ofsayt Osman” ve “Ali Baba” gibi karakterlerle unutulmazlar arasına giren sanatçı, 1959’da “Yalnızlar Rıhtımı” filminde canlandırdığı “Rıdvan Kaptan” rolüyle dikkati çekti. Alışık, hikayesi Attila İlhan’a ait filmde başrolleri paylaştığı sinema ve tiyatro oyuncusu Çolpan İlhan’la tanıştı.
Sadri Alışık, Çolpan İlhan ile 20 Ağustos 1959’da evlendi. Çiftin çocukları Kerem, 1960’ta dünyaya geldi.
Usta oyuncu Alışık, dram rolleriyle başladığı oyunculuk kariyerini, canlandırdığı komedi karakterleriyle zirveye taşıdı.
Kariyeri boyunca 200’ü aşkın yapımda rol alan sanatçının Ayhan Işık ve Belgin Doruk ile 1961-1962 arasında rol aldığı “Küçük Hanımefendi” ile “Turist Ömer” ve “Ayşecik” serileri izleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Sanatçı, kendisiyle özdeşleşen “Turist Ömer” karakterinin ortaya çıkış hikayesine ilişkin yaptığı bir açıklamada, şunları aktarmıştı:
“Rahmetli Ayhan’la (Işık) oynadığımız filmde ben onun yardımcısı, ezik, yenik bir arkadaşı gibiydim. Bu tipi ne şekilde canlandıracağımızı düşününce bir şapkaya gereksinim duyduğumu düşündüm. Muhtelif şapkalar getirdiler. Hiçbiri olmadı. Benim istediğim daha dökük bir şeydi. Allah’tan yan tarafta bir inşaat vardı. Orada işçilerin başından 2,5 liraya bir şapka alıp getirdiler. Şapkayı giydim ama yine de tip tamam değildi. Bir şey eksikti. Sonra düşündüm şapkayı indirdim biraz. Omuzları düşürdüm. ‘Anladın mı abicim.’ falan dedim. ‘Aaa, oldu dediler.’ Fakat yine bende bir eksiklik vardı ve daha sonra ayakkabıların topuğuna basma ihtiyacı hissettim. Sürünerek daha dökük, saçık olsun diye. Film sonra çok büyük iş yaptı. Çok beğenildi. Bunun üzerine Hulki Saner, ‘Biz bir Turist Ömer filmi yapalım. Tek başına başrolü sen oyna.’ dedi. ‘Denemeye değer.’ dedik ve yaptık. Film bana da çok şey kattı. Büyük bir sempati, sevgi getirdi.”
Genellikle rol aldığı filmlerde, değişen toplumsal değerler içinde güzelliğe tutkun, umutlu, yaşama sevinciyle dolu, dürüstlüğü ve doğruluğu özleyen karakterler sergileyen usta oyuncu, 1964’te “Avare- Dalgamıza Bakalım” ile “Tophane Rıhtımında -Turist Ömer” ve 1970’de “Turist Ömer Arabistan’da” adlı 45’lik plaklar da doldurdu.
Rol aldığı filmlerde unutulmaz birçok repliğe imza attı
“Şaka ile Karışık”, “Fıstık Gibi Maşallah”, “Helal Olsun Ali Abi” ve “Ah Güzel İstanbul” gibi birçok önemli filmde rol alan oyuncu, “Yalvarmaktansa kaybetmeyi tercih ederim. Prensip meselesi…”, “Hayat demek, ölümü beklemek demektir. Az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları, işte falanları, filanları göreceğiz. Birçok şeyin tadına bakacağız. Sonra da ister istemez ‘Gidiyorum Elveda’ şarkısını söyleyeceğiz. Öyle ise gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun.”, “Şu hayatın falanları filanları malum…” ve “Ama kabahat bende değil, şarkıdaki o kızda.” gibi unutulmaz birçok repliğe de imza attı.
Sadri Alışık, 44 yıllık sanat hayatında birçok ödüle de değer görüldü. “Afacan Küçük Serseri” filmindeki “Hüsnü” karakteriyle 1971 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü, 1994’teki oynadığı son film “Yengeç Sepeti” ile de yine “Antalya Altın Portakal Film Festivali”nde, Mehmet Aslantuğ ile birlikte “En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü aldı.
Yaşamı boyunca aile yaşantısından ve karakterinden taviz vermeyen Alışık, yakın dostu Ayhan Işık’ı 16 Haziran 1979’da kaybettikten sonra büyük bir sarsıntı geçirdi. O yıllarda “Seyahatname” adlı dizide rol alan sanatçı, 1983’te “Kartallar Yüksekten Uçar”, 1986’da “Çalıkuşu” ve 1987’de “Saat Sabahın Dokuzu” adlı dizide oynadı.
İstanbul’da vefat etti
Kendine özgü üslubu ve selamıyla halen Türk izleyicisinin izlemekten keyif aldığı isimlerden biri olan sanatçı, “Bir Ömürlük İstanbul” adlı şiir kitabıyla da İstanbul’a olan sevdasını kaleme aldı.
Sadri Alışık, karaciğer yetmezliği nedeniyle dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın desteğiyle 1990’da ABD’ye gitti. Alışak’a burada Prof. Dr. Münci Kalayoğlu tarafından organ nakli yapıldı. Karaciğer, böbrek ve solunum yetmezliği ile kemik iliği hastalığı için tedavi gören Alışık, 18 Mart 1995’te İstanbul’da yaşama veda etti.
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilen sanatçının anısına eşi Çolpan İlhan tarafından kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezi’nce her yıl “Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri” veriliyor.
Babası gibi oyuncu olan Kerem Alışık, AA’ya yaptığı bir açıklamada, babasının tek başına bir konservatuvar olduğunu söyleyerek, “Şarkısıyla şiiriyle resmiyle müthiş özellikli bir adamdı. Ülkesinin bütün yüreklerine ulaşan, samimi, fedakar, candan, önce insan ama yanında hep Çolpan İlhan. Onun sağı, solu, altı, üstü hep Çolpan İlhan, bütün bu başarılarında en büyük pay sahibi diyebilirim. Filmlerinde hep ofsaytta kalan bir adamdır ama hayatın içinde tek golü Çolpan İlhan’dır.” ifadelerini kullanmıştı.
Usta oyuncunun rol aldığı bazı filmler şöyle:
“Fato – Ya İstiklal Ya Ölüm”, “İstanbul Geceleri”, “Çakırcalı Mehmet Efe”, “İstanbul Çiçekleri”, “Hürriyet Şarkısı”, “Allah’a Ismarladık”, “Kendini Kurtaran Şehir – Şanlı Maraş”, “Tanrı Şahidimdir”, “Vatan ve Namık Kemal”, “Yavuz Sultan Selim Ağlıyor”, “İki Süngü Arasında”, “Suçlu Benim”, “Soygun”, “Halıcı Kız”, “Daima Kalbimdesin”, “Çalınan Aşk”, “Korkusuz Kabadayı”, “İlk Göz Ağrısı”