Hüdayi Dergahı’na karınlarını doyurmak için gelen iki kardeşin yaşadıklarını konu alan tek perdelik komedi oyunu, dijital gösterimle tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak.
Tiyatro Külliyen Genel Sanat Yönetmeni Osman Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın dönemine kadar Berlin’den Hakkari’ye sürekli hareket halinde bir tiyatro ekibi olduklarını söyledi.
Oyunları halen dijital ortamlarda sahnelemeye devam ettiklerini dile getiren Doğan, “Pandemiye kadar yaptığımız işleri dijitale taşımak veya online şekilde insanlara sunmak bize çok makul gelmiyordu. Hatta yaptığımız işe ters düşen ve yaptığımız işi öldüren bir durum gibi geliyordu. Çünkü dijitalde olduğunuzda insanlar artık sizi izlemeye gelmeyecek. Zaten ellerinin altında bir kumandayla, bir telefonla ulaşabilecekler diye düşünüyorduk.” dedi.
Doğan, tiyatronun sinema gibi çoğaltılabilir bir iş olmadığını, her seferde bir daha oynanması gerektiğini ifade etti.
Salgın döneminde tiyatroya gelemeyenlere de ulaşabilmek adına oyunları dijital ortama taşımanın mecburiyet haline geldiğini dile getiren Osman Doğan, ayrıca sosyal medyadan yaptıkları canlı yayınların Türkiye’nin ve dünyanın pek çok şehrinden izlendiğini böylece farklı ülkelere açılma fikrinin ortaya çıktığını anlattı.
“Bakanlığın dijital desteğinden faydalandık”
Doğan, salgın döneminde özel tiyatrolara verilen desteklere değinerek, şöyle devam etti:
“Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğinden faydalandık. Turne desteğinden faydalanamadık. Çünkü biz dijitalde var olmayı tercih ettik. Ya turne desteği ya dijital, ikisinden biri şart koşuluyor. Sahir zamanlarda yaptığımız işe nazaran Bakanlığın verdiği destek, bizim için küçük bir destek. Ama o kadar zor bir dönemden geçtik ki, bu dönemde gelen destek normal zamandaki desteklerden 10 kat daha kıymetli oldu.”
Desteklerin moral ve motivasyonun yanı sıra birçok insana maddi ve manevi imkan sağladığına dikkati çeken Doğan, “Yani herkes için bir nefes alma imkanı oldu. Bu vesileyle de sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum. İnşallah bu desteklerini, katkılarını devam ettirirlerse memnun oluruz.” temennisini paylaştı.
Doğan, “Ziyafet Sofrası”, “Son Çıkış” ve “Çarpım Tablosu” oyunlarına dijital platformlarda yayınlanmak üzere destek aldıklarını, ayrıca Devlet Tiyatrolarının sahnelerini özel tiyatrolara uygun şartlarda açmasının da çok güzel bir uygulama olduğu yorumunu yaptı.
Osman Doğan, “Ziyafet Sofrası” oyununa Almanca, İngilizce, Fransızca, Rusça, Kürtçe, İspanyolca, Arapça, Farsça ve Azerbaycan Türkçesi olmak üzere toplam 9 dilde alt yazı hazırlandığını aktararak, şunları anlattı:
“Eskiden sadece farklı ülkelerdeki Türklere oynuyorduk. Şimdi alt yazıyla birlikte o dili konuşan tüm insanlara oynuyoruz. Aslında bir anlamda oyunumuzu önce dünya Müslümanlarına sonra dünya insanlığına açtık. Dini motivasyonun, dini kodların olduğu oyunlarımız var ve bu oyunlar Afganistanlı, Pakistanlı veya Hint Müslümanını da çok rahat yakalayabiliyor. Çünkü İngilizce ortak dil yanında, bir de din gibi ortak bir dilimiz var. Şimdi diyebilirim ki 1 buçuk milyarlık bir kitleye açılmaya çalışıyoruz. Pandeminin herhalde bizdeki en büyük kazanımı, bize bu alanı açması oldu.”
Ziyafet Sofrası tiyatronet’ten izlenebilecek
“Ziyafet Sofrası” oyununun “tiyatronet” adlı dijital platform üzerinden günün her saatinde biletli olarak izlenebileceğini söyleyen Doğan, salgın süresince yerli ve yabancı pek çok tiyatro ekibinin yanı sıra tiyatro ile ilgilenen gençlerle de irtibat kurma imkanı bulduklarının dile getirerek, şunları kaydetti:
“Rusça alt yazıya çevirince Rusya’daki bir tiyatro ekibiyle irtibatımız oldu. İran’da tiyatro ekipleriyle irtibatımız oldu. Sahir zamanda koşturmacadan, yoğunluktan böyle bir şeye imkan da bulamıyordunuz, motivasyonunuz da yoktu. Fakat bu dönem o boşluk bizi böyle bir nimetle tanıştırdı. Farsça oyunumuzu oynayan İranlı ekiple şimdi ‘ortak ne yapabiliriz’ diye düşünüyoruz. Tahminim ve ümidim inşallah bu dönem bittikten, normale döndükten sonra bu networkü, bu datayı, arkadaşlığı ve muhabbeti daha güzel, olumlu işlere, ürüne çevireceğiz.”
Tiyatroya ilgi duyan gençlerle usta-çırak ilişkisi kurmaya çalıştıklarına işaret eden Doğan, “Sadece bir CV’yle başvurmak yetmiyor. ‘Gelin birlikte yemek yiyelim, birlikte bir çay içelim, dekoru birlikte kaldıralım.’ diyoruz. Bu sürede birbirimizi tanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kamera önündeki işlerin daha fazla albenisi olduğunu vurgulayan başarılı tiyatrocu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Siz ileride bir sinemada, dizide parlamak, iyi işler yapmak istiyorsanız tiyatroda iyi bir süreç geçirmeniz gerekiyor. Ben tanıştığım gençlerin bunun farkında olduğunu gördüm. Bu dönemde de sosyal medyadan bize yazanlara çok hızlı bir şekilde dönüş yapıyoruz. Eskiden yoğunluktan, oyunlardan dolayı ihmal ettiğimiz, kaçırdığımız bir dönem oluyordu. Ama şimdi çok meraklı bir genç bizi aradığında ‘şöyle bir şey yapacağım, nasıl bir yol izleyebiliriz?’ dediğinde, sosyal medyadan canlı yayın açıyor, süreci ve ne yapabileceklerini anlatıyoruz.”
Osman Doğan, baharla birlikte sahnelerde tiyatro izleyicisiyle buluşmayı arzu ettiklerini dile getirerek, “İdarecilerimizden böyle bir talebimiz var. Yani bu bir ihtiyaç, sadece bir hobi değil. İnsanların şu an en çok istediği şeylerden biri de nefes almak, rahatlamak, gülmek ve biz bunu yapmak için bir yıldır bekliyoruz. Yani biz de dolup taştık, izleyiciyi çok özledik. İnşallah güzel günler gelsin. Güzel günler biraz geç gelecekse dijitalde mutlaka buluşalım istiyorum.” ifadelerini sözlerine ekledi.