MERSİN
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan, Servet Tazegül Spor Salonu’nda gerçekleştirilen AK Parti Mersin 6. Olağan İl Kongresi’ne katılarak, partililere hitap etti.
Erdoğan, salondakilerin “Reis bizi Afrin’e götür” sloganları üzerine şunları söyledi:
“Biraz sabır. İhtiyaç olduğu anda önce ben yola çıkacağım, size de çağrıyı yapacağım. 15 Temmuz’da bunu yaptık mı? Sizlere çağrıyı yaptım, meydanlara, dökülün sokaklara dedim. Sizler caddelere, meydanlara döküldünüz, F-16’lar, tanklar, toplar, helikopterler hepsi hikaye. Ve bu FETÖ denilen haine ve onun takımına Türkiye’yi mezar ettiniz. Şu anda da inşallah böyle bir durum olduğu anda önce şahsım yola çıkacak, ondan sonra size de beraber yürüyeceğiz bu yolda dedik, beraber yürüyeceğiz.”
“Bay Kemal duymuyor”
Erdoğan, çiftçilere 15 yılda 1,5 katrilyonluk ödeme yapıldığına değinerek, “Tüm bu hizmetleri Bay Kemal duymuyor, kulağı var ama duymuyor. ‘Çiftçileri aç bıraktınız’ diyor. Eline, diline dursun. Hesap, rakamlar ortada. Bu topraklar neyle sulanıyor, bu çiftçiye bu paralar nereden ödeniyor? Ah Bay Kemal ah, sen hesap uzmanı olarak kalmışsın o kadar, daha ileri gidememiş. Zaten hastaneleri çökerttin, SSK hastanelerinin senin döneminde ne hale geldiğini rahmetli Savaş Ay çok iyi anlatıyordu. Tüm bu hizmetleri önümüzdeki dönemde geliştirerek, genişleterek, yaygınlaştırarak sürdürmekte kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
“Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3213 oldu”
Terörle mücadele için sınırların içinde ve dışında görev yapan kahramanlar arasında yer alan Mersinlilerin cesaretini takdirle takip ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Anlaşılan o ki Mersin’in anaları, evlatlarını sadece balla değil aynı zamanda vatan, ezan, bayrak sevgisiyle de yoğuruyor. Mersin’in anneleri sadece evlat değil aynı zamanda birer aslan parçası da doğuruyor. Bu vesileyle cennetin ayakları altına serildiği tüm annelere selamlarımı, saygılarımı iletiyorum. Kahraman güvenlik güçlerimizin, Mehmetçiklerimizin, jandarmalarımızın, polislerimizin, güvenlik korucularımızın, Özgür Suriye Ordusu mensubu kardeşlerimizin her biri gösterdikleri cesaretle adeta analarından emdikleri sütü helal ettirmek için yarışıyorlar.
Az önce aldığım rakamı açıklıyorum; şu an itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3213 oldu. Mehmetçiğimiz ilerliyor Afrin’e, inşallah Afrin’e girdik, giriyoruz.”
: , Mersin 6. Olağan İl Kongresi’nde konuşuyor
— AA Canlı (@AACanli)
“Kimse bize yanlış bakmasın”
Erdoğan, Suriye’deki tek amacın sınır boyunca terör örgütünü Suriye topraklarından söküp atmak olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Böylece kendi güvenliğimizi temin etmenin yanında, yıllardır mağdur ve mazlum durumda olan Suriyeli kardeşlerimizin de huzur içinde yurtlarına dönebilmelerini sağlamaktır. Türkiye, tarihinde sömürge ayıbı olmayan, işgal lekesi bulunmayan tek ülkedir. Bana isim verdirtmesinler. Biz bu işgal güçlerini çok iyi biliriz, bunları çok iyi tanırız. Biz sadece hem kendimiz hem de dostlarımız için güvenli ve müreffeh bir gelecek istiyoruz, yaptığımız bu. Terör örgütünün ve onu destekleyenlerin Suriye’de neyi amaçladıklarını çok iyi biliyoruz. Onun için de onların üzerine üzerine gidiyoruz. Ama kimse bize yanlış bakmasın. Eğer bize yanlış bakarlarsa o zaman iki parmağımız bunların iki gözünde olur.”
Bölgedeki terör örgütlerinin, “Biz en doğudan başlayıp en batıya kadar ilerleyelim, Türkiye sadece seyreder, Türkiye sadece laf eder.” diye düşündüğünü aktaran Erdoğan, “Geç o işi. O senin dediğin Türkiye eskide kaldı. Bugün başka bir Türkiye var.” değerlendirmesini yaptı.
“Afrin’i ele geçirmek 3 günlük işti”
Zeytin Dalı Harekatı’nda sivillerin zarar görmemesi için çok hassas davranıldığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz tek bir masum bile maddi manevi zarar görmesin diye kendi askerlerimizin hayatını riske atarken, teröristler gözlerini kırpmadan çocukları, kadınları, sivilleri katletmekten çekinmiyor. Eğer biz teröristler ve Suriye’de yaptıklarını gördüğümüz kimi ülkeler gibi, vicdanımızı, ahlakımızı, hassasiyetlerimizi rafa kaldırmış olsak Afrin’i ele geçirmek, 3 günlük işti. Ama biz çok hassasız, Suriye’de Humus’un, Halep’in, Şam’ın o kenar mahallelerinin, Dera’nın, Rakka’nın Hama’nın, Deyrizor’un, İdlib’in nasıl yerle bir edildiğini iyi biliyoruz.”
Bunların acımasızca yapıldığını, varil bombaları atıldığını, Irak’ta Musul, Bağdat, Felluce ve daha nice şehirlerin nasıl hoyratça enkaza çevrildiğini de çok iyi bildiklerini aktaran Erdoğan, “Daha da ötesi bu şehirlerdeki yıkımın ve can kayıplarının öyle sadece çatışmayla açıklanamayacağının, bunun ötesinde kasıtlar olduğunun da çok iyi farkındayız. Ama biz onlar gibi olmadık, olmayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Hem İslam dini hem de Türk kültürü gereği asla yıkmanın, yok etmenin peşine düşmediklerini vurgulayan Erdoğan, millet olarak tarih boyunca hep kuruluşun, dirilişin, yaşatmanın peşinde koştuklarını söyledi.
Erdoğan, bugün de aynısını yaptıklarına dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Cerablus’u, Rai’yi, Azez’i, El Bab’ı nasıl teröristlerden temizledikten sonra elektriğinden suyuna, eğitiminden sağlığına tüm altyapı ve üstyapı hizmetleriyle ayağa kaldırmışsak Afrin’i de öyle yapacağız. Ardından, teröristlerden arındırdıktan sonra Münbiç, Ayn el Arap, Tel Abyad, Resulayn, Kamışlı, buraları da teröristlerden temizleyeceğiz. Çünkü biz işgale değil, bizden el aman isteyen kardeşlerimizi terör örgütlerinden kurtarmaya ve kendilerine aydınlık bir gelecek kurma mücadelelerinde destek vermeye gidiyoruz. Amacımıza ulaştığımızda da asla oralarda kalmayacak, sınırlarımızın güvenliğini sağlama alarak kendi topraklarımıza döneceğiz.”
“Ey NATO neredesin?”
Dünyada gerçekten insan hakları peşinde olan, gerçekten terörizme karşı samimi duruş sergileyen kim, hangi kuruluş varsa yürüttüğü mücadelede Türkiye’nin yanında olmak zorunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şimdi buradan sesleniyorum. Ey NATO neredesin? Bu kadar mücadele veriyoruz. NATO, Türkiye NATO’nun ülkesi değil mi? Neredesin? Afganistan’da NATO üyesi ülkeleri oraya davet ettin. Peki, Suriye’de? Suriye’de NATO üyesi olan ülkeler… Aslında kudretleri yetse kalkacaklar onlar açık net karşımıza dikilecekler. Fakat Türkiye’nin dik durduğunu görünce buna cüret edemiyorlar. Ama bizim isteğimiz şuydu. Afganistan’da çağırdın geldik, Somali’ye çağırdın geldik, Balkanlar’a çağırdın geldik. Şimdi de ben çağırıyorum, hadi bakalım Suriye’ye gel. Niye gelmiyorsun? 911 kilometre sınırı olan Türkiye şu an tehdit altında, niye gelmiyorsun? İsim mi açıklayacağım, gel. Adil davranın, adil. Sadece kuru kelamlar bizi doyurmuyor. Bunlara da inanmıyoruz artık. Samimi, dürüst olun. Üzerinize düşen görevi de yerine getirin.”