ZONGULDAK – Gökhan Yılmaz
Zonguldak‘ta hemşire olarak görev yapan 44 yaşındaki Sevim A, çeşitli nedenlerden dolayı bir türlü cesaret edemediği koruyucu ailelik fikrini, bir yakının tavsiyesi üzerine hayata geçirmeye karar verdi.
Zonguldak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvurusunu yapan ve gerekli işlemleri yerine getiren Sevim A, 4 yaşındaki bir kız çocuğuyla uyum süreci geçirmeye başladı.
Daha sonra aynı kız çocuğunun koruyucu aileliğini tek başına üstlenen Sevim A, şimdilerde “iki kişilik güçlü bir aile olduk” dediği kızına hem annelik hem babalık yapmanın mutluluğunu yaşıyor.
“Onu hemen alıp gitmek istedim”
Sevim A, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kez 1999 Marmara Depremi’nin ardından koruyucu aile olmayı istediğini söyledi.
Depremin ardından anne ve babasız kalan çocukları düşündüğünde bu durumdan çok etkilendiğini anlatan Sevim A, “O zaman bir çocuk sahiplenmek istedim ancak o dönem çok gençtim. Cesaret edemedim. Tek başıma olmaktan korkmuştum. Daha sonraları evli ve çocukları olan arkadaşım koruyucu aile oldu. Bana tavsiye ettikleri an kendimi birdenbire o sürecin içerisinde buldum.” dedi.
Sevim A, başvuru yaptığında yetkililerin kendisine yardımcı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bayanım ve tek ebeveynim. Bir bayanın geçebileceği bütün aşamaları bilebilirim. ‘Onun ne yaşadığını ve hangi sorunlardan geçebileceğini bilebilirim.’ diye kız çocuğu istedim. Kızımı gördüğüm zaman o kadar naif ve kırılgan bir çocuktu ki dışarıdan sesler çıktığında onun irkilip korkmasından etkilenmiştim. O çocuğu öpmeye bile kıyamazsınız. Onu hemen alıp gitmek istedim. Sonra bir uyum sürecinden geçtik. Onun da bana alışacağına kanaat getirdim. Uyum sürecini geçirdikten sonra şimdi beraber yaşıyoruz. Onun hatırladığı duygular ya da kişiler var ama bunu ifade edemiyor. O nasıl dalgalanıyor ya da duruluyorsa ben ona göre hareket ediyorum.”
Güçlü bir aileye sahip olan çocukların bile zorluklar yaşadığını kaydeden Sevim A, “Ben tek ebeveynim ve o travmalı bir çocuk. Hayata belki iki sıfır, üç sıfır yenik başlayan bir çocuk. Biz bu açıkları kapatmaya uğraşıyoruz. Allah utandırmasın.” diye konuştu.
“Hiç pişman olmadım”
Sevim A, koruyucu aile olduktan sonra birçok aktivitesini ikinci plana attığını ifade ederek, kızıyla vakit geçirmenin her şeyden daha önemli olduğunu dile getirdi.
Koruyucu aile olduktan sonra farklı tepkiler aldığını aktaran Sevim A, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana, ‘Destek oluruz.’ diyen, ‘Kesinlikle iyi düşün. Çok zor. Baş edemeyebilirsin.’ deyip beni uyaran arkadaşlarım da oldu. Şu ana kadar başaramayacağım ya da halledemeyeceğim bir sorunla karşılaşmadım. Kendi adıma hiç pişman olmadım. Sadece kızımın bazı duygularında gel gitler olabiliyor. O duygularda ‘Acaba ben yetebilir miyim?’ diye düşünüyorum. ‘Ben ona yetebileyim, o başka birisine inşallah muhtaç olmasın.’ diyebiliyorum. Kendi adıma iki kişilik çalışır ve yaparım. Bir babanın yapabileceği şeyleri de yaparım çünkü buna karar verdiğim zaman bir sürü ailedeki baba faktörünü de düşünerek karar verdim. ‘Baba var ama yok gibi’ yaşayan aileler de var. Beni bu düşünce daha da cesaretlendirdi.”
Koruyucu aile olmak isteyen ama tereddüt yaşayan insanların Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine danışması gerektiğini vurgulayan Sevim A, “Çocuğun kendi ailesine gitme ihtimalinden dolayı koruyucu ailelik yapmaktan korkuluyor. Buna karar vermek gerçekten zor ama halledilemeyecek bir mesele değil.” ifadesini kullandı.