İSTANBUL-Lale Bildirici
Unutulmaya yüz tutmuş mücellitlik sanatını yaşatmaya çalışan Rafet Güngör, Fatih Vefa’daki Süleymaniye Cilt Evi‘nde farklı sebeplerle hasar görmüş değerli el yazması eserleri itinayla onarıyor.
Atölyesinde cilt kalıpları, fırçalar, ciltler ve 250 yıllık aletlerin de bulunduğu Güngör’ün elinden geçen binlerce eser arasında Abdülhamid Han adına yazılmış eser ile dünyanın “en büyük” Kur’an-ı Kerim’i de yer alıyor.
Mücellit Rafet Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 50 yıldır elinden binlerce el yazması eser geçtiğini söyledi.
Güngör, mücellitlik hakkında bilgi vererek, “Cilt sanatının tarihi çok gerilere dayanıyor. İnsanoğlu kağıt ve kalemle tanıştığı günden beri cilt sanatı var olan ve köklü bir meslektir. Ben cilt sanatıyla 50 küsur senedir iştirak ediyorum. Süleymaniye Kütüphanesi’nde 25 sene çalıştım, daha sonra Osmanlı arşivlerinde 10 yıl çalıştım, sonra emekli oldum. Şimdi de mesleğimi atölyemde icra ediyorum.
İslamiyet ile cilt sanatı da gelişti. Hazreti Muhammed döneminde kullanılan kufi yazı daha sonra nesih, sülüs, reyhani, divani ekollere ayrılmıştır. Osmanlı’da kullanılan ekollerden biri de nesih ve sülüstür.” diye konuştu.
İyi bir mücellidin dil bilmesi gerektiğini vurgulayan Güngör, Osmanlıca, Arapça ve Farsça bildiğini söyledi.
Güngör, eleman yetiştirdiklerini ancak günümüzde mücellitlerin sayısının maalesef azaldığını anlatarak, şunları kaydetti:
“Süleymaniye Kütüphanesi’nde de bir kitap hastanesi açıldı ve arkadaşlarımız devam ediyorlar. İnşallah yetişmeleri için biz de elimizden geldiğince yardım edeceğiz. Ama beni üzen bir nokta var; İtalya’da Venedik’te 100 sene önce bu hastane kurulmuş. Bulgaristan’da Sofya’da kitap hastaneleri var. Biz de yeni açıldı. Yine de biz buna şükrediyoruz ama unutmayalım ki biz bir Osmanlı hazinesinin üzerindeyiz ve biz bunun mirasçılarıyız.”