Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscus’un tüm zorluklara rağmen Irak’ın davetine icabet etmesi, bu ziyarete ne denli önem verildiğini gösteriyor. Bu ziyaret, Papa’nın son derece kararlı ve ısrarlı olması sayesinde gerçekleşiyor.
Papa, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) neden olduğu pandeminin halen etkisini sürdürdüğü bir ortamda, ilk kez yurtdışına çıkıyor ve Irak ilk kez bir Papa tarafından ziyaret ediliyor. Papa ayrıca ilk kez merci-i taklid konumundaki bir Ayetullah Uzma’yı ziyaret edecek.
Türkiye, bölgede istikrarın önemini her fırsatta vurgulayan bir ülke. Otorite boşluğu terör gruplarının palazlanmasına yol açıyor. Mezhepçilik ve taassup, hiç kimseye huzur getirmiyor. Papa’nın Irak ziyareti, bu gerçeklerin bir kez daha hatırlanmasına vesile olacaktır.
Papa’nın programı oldukça yoğun. Irak, bu ziyaret sayesinde, son yıllarda belki de ilk kez olumlu bir hadiseyle gündem oluyor. Bu ziyaret, Irak’a her açıdan bir moral aşılayacak. Papa’nın Katoliklerin ruhani lideri olması hasebiyle, ziyaretin dini boyutu, tabii ki daha ağır basıyor. Papa’nın Necef’te Ayetullah Ali el-Hüseyni es-Sistani’yi ziyaret edecek olması çok önemli. Papa ilk kez Şiilerin çok önemli bir ruhani lideriyle bir araya gelmiş olacak. Es-Sistani, etkisi Irak sınırlarını da aşan, merci-i taklid konumunda olan, önemli bir Şii alimdir. Irak’ın istikrarına önem veren, siyaset üstü olmayı başarabilen bir şahsiyettir. Papa ve Ayetullah es-Sistani’nin, Necef’teki buluşmaları genelde İslam ve Katoliklik, özelde de Şiiler ile Katolikler arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi bakımından tarihi bir önem taşıyor.
Papa Fransiscus, bu ziyaretiyle, Irak’taki Hristiyanlarla dayanışma içinde olduğunu da göstermek istiyor. Irak’ta başta Keldaniler, Süryaniler olmak üzere, kökenleri çok eskiye dayanan, kadim Hristiyan toplulukları var. 2003’te Hristiyanlar, Irak nüfusunun yüzde 6’sını oluşturuyordu. Sayıları, 1 buçuk milyon civarındaydı. İstikrarsızlık ve terör, Hristiyanları da yerlerinden yurtlarından etti. Hristiyanların toplam sayısı artık 200-300 bin olarak ifade ediliyor. Irak yönetiminin gasp edilen malları iade, zararı bir şekilde tazmin etme yönünde çabaları var. Vatikan bu çabaları önemsiyor. Papa, bu ziyaretiyle, Hristiyanların yanında olduğunu da göstermek istiyor.
Vatikan’ın şikayetçi olduğu hususların neredeyse tümü istikrarsızlığın ürünüdür. Türkiye, bölgede istikrarın önemini her fırsatta vurgulayan bir ülke. Otorite boşluğu terör gruplarının palazlanmasına yol açıyor. Mezhepçilik ve taassup, hiç kimseye huzur getirmiyor. Papa’nın Irak ziyareti, bu gerçeklerin bir kez daha hatırlanmasına vesile olacaktır.
Papa Fransiscus, bu ziyaretiyle, Irak’taki Hristiyanlarla dayanışma içinde olduğunu da göstermek istiyor. Irak’ta başta Keldaniler, Süryaniler olmak üzere, kökenleri çok eskiye dayanan, kadim Hristiyan toplulukları var. 2003’te Hristiyanlar, Irak nüfusunun yüzde 6’sını oluşturuyordu.
Bizim coğrafyamızda, dini ve kültürel farklılıklar zenginlik telakki edilir. Müslümanlar, Hristiyanlar, Ezidiler dahil farklı dini gruplar, yüzyıllar boyunca Ortadoğu’da barış içinde yan yana yaşamışlardır. Ancak bölgede istikrarın bozulması, Irak’ta her kesimi olumsuz etkilemiştir. Mezhepçilik, taassup ve terör olayları, toplumsal huzura ağır darbe indirmiştir.
Türkiye, bu zorlu dönemlerde, yerlerinden yurtlarından olan herkese kucak açmıştır. Dini ya da etnik bir ayrım yapmamıştır. Irak şimdi deyim yerindeyse yaralarını sarma, toplumsal huzuru yeniden yakalama uğraşında. Papa’nın ziyareti, bu sürece hakikaten olumlu bir katkı sağlayabilir. Türkiye olarak bizler, bölgemizin huzur ve istikrarından yanayız. Başta DEAŞ ve PKK olmak üzere, terörle mücadelede elimizi taşın altına koymaktan çekinmememizin sebebi de budur. Papa’nın ziyaretinin sorunsuz ve başarılı geçmesini temenni ediyoruz. Bölgenin huzur ve istikrarına katkı sağlayacak her gelişme bizleri memnun eder.
[Lütfullah Göktaş Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisidir]