ANKARA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Isparta’da düşen askeri eğitim uçağına ilişkin “Maalesef bugün Sayın Cumhurbaşkanımız da toplantıda aldı acı haberi. Öncelikli olarak hayatını kaybeden iki pilotumuz ve bir teknisyenimiz bulunuyordu uçakta. Onlara Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Sisten kaynaklanan bir sorundan dolayı maalesef üç canımızı kaybettik.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünal, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak, değerlendirmelerde bulundu.
Isparta’da askeri eğitim uçağının düşmesine ilişkin Ünal, “Maalesef bugün Sayın Cumhurbaşkanımız da toplantıda aldı acı haberi. Öncelikli olarak hayatını kaybeden iki pilotumuz ve bir teknisyenimiz bulunuyordu uçakta. Onlara Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Sisten kaynaklanan bir sorundan dolayı maalesef üç canımızı kaybettik. Hani derler ya ‘Ateş düştüğü yeri yakar’. Ama biz ailelerimizin yanında, onlarla kenetlenerek, biz de onların bir evladıymışız gibi hemen bu konuda harekete geçtik. Sağ olsun sayın Bakanımız bu konuda harekete geçti.” diye konuştu.
“Türkiye iki seçenek arasında”
Büyük dönüşümler, değişimler olduğu dönemlerde, yaşadığı sorunların Türkiye’yi içine kapadığını belirten Ünal, “Dünya büyük bir değişimin eşiğindeyken, Türkiye iki seçenek arasında. Türkiye ya yeniden kendi içine kapanacak, enerjisini kendi içindeki suni sorunlarla harcayacak ya da tarihine, coğrafyasına, dünyadaki yeni değişime uyum sağlayabilen güçlü bir sistemle yoluna devam edecek. Şimdi bizim konuştuğumuz tam da bu.” değerlendirmesinde bulundu.
1960’ların dünyasına göre tasarlanmış bir hükümet sistemiyle Türkiye’nin yoluna devam edemediği için 2016’da bir değişiklik yaptıklarının altını çizen Ünal, bu değişimin düzenlemesi, uygulaması, yürütmeden yerel yönetimlere, seçim sisteminden siyasi partiler kanununa, meclis iç tüzüğüne kadar her alandaki uyumu ve uygulanabilirliğine ilişkin bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Diğer siyasi partileri çalışmaya ve istişareye davet
Diğer siyasi partileri çalışmaya ve istişareye davet ettiklerini bildiren Ünal, AK Parti tarafından oluşturulan beş alt komisyon ve üst komisyon ile Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bugün bir araya geldiklerini hatırlattı.
Uyum komisyonuyla birlikte yürüyen bir ittifak komisyonu olduğunu dile getiren Ünal, “O konuda da bugün Sayın Cumhurbaşkanımızla kısa bir istişare gerçekleştirdik. Yarın da Türkiye Büyük Millet Meclisinde MHP ile ilk toplantımızı saat 15.30’da gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Uyum yasalarıyla ilgili ilk düzenlemenin yerel yönetimlere ilişkin olacağını bildiren Ünal, 30 Mart tarihine kadar yerel yönetimlerle ilgili uyum yasalarını çıkaracaklarını söyledi.
Ünal, “16 Nisan halk oylamasında 18 maddelik anayasa değişikliğinin yerel yönetimlere ve yerel yönetim seçimlerine müteallik konuları da var. O konuya ilişkin düzenlemeler hızlı bir şekilde hazırlandı. Onları hemen önümüzdeki günlerde Meclise taşıyacağız.” diye konuştu.
“Masaya karşılıklı güveni, iyi niyeti ve iş birliğimizi koyacağız”
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve kendisinin yer aldığı İttifak Komisyonunun, pazartesi günü ilk toplantısını yaptığını, bugün de kısa bir toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Ünal, “Bizim bir bakış açımız olacak, MHP’nin bir bakış açısı olacak. Bu seçeneklerle, bakış açıları masaya konacak. Bunlar üzerinden samimi, açık, şeffaf, iyi niyetli ve iş birliğine dayalı… Çünkü müzakerenin olmazsa olmazı iyi niyet, güven ve iş birliğidir. Eğer iyi niyet, güven ve iş birliği yoksa müzakereden bir karar ve sonuç çıkmaz. Biz öncelikli olarak masaya karşılıklı güveni, iyi niyeti ve iş birliğimizi koyacağız. Sonra seçenekleri ve bakış açılarımızı koyacağız. Bunlar üzerinde konuşacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Biz bunu sadece seçimle ve 2019 ile sınırlı görmüyoruz” diyen Ünal, bunu milli mutabakat olarak gördüklerini söyledi.
Büyük değişim ve dönüşümleri yönetebilmenin büyük toplumsal mutabakatlarla gerçekleşebileceğine işaret eden Ünal, “Asgari müşterek olarak diyoruz ki, ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.’ Bu konuda, bu dört asgari müştereğin muhafazası, korunması, bunlara sadakatle bağlılık ve aidiyeti olan herkes, siyasi görüşü ne olursa bu milli mutabakatın içindedir.” dedi.
“Devletin bekası bizim için esastır”
“Milli mutabakat Kürt seçmenini kaçırmaz mı” sorusuna Ünal, şöyle cevap verdi:
“Bu dört temel, hiçbir vatandaşımızı rahatsız edebilecek bir mutabakat değil. Çünkü biz, eşit vatandaşlık temelinde, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı bir milletin mensupları, eşit vatandaşları olmayı zaten 15 yıldan beri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Büyük oranda da bu gerçekleştirildi. Bizim bayrağımız konusunda, ne Van’da ne Diyarbakır’da ne Kars’ta ne Edirne’de, bir sorun var mı, yok hamdolsun. Sınırlarımızla, vatanımızın birliği ve bütünlüğü ile ilgili bir sorun var mı, yok. Devletimizle ilgili, bizim temel duamızdır, ‘Allah devletimize, milletimize zeval vermesin’. Devletin bekası bizim için esastır. Biz, bu sıcak gündemde görülmüyor ama Cizre’yi, Şırnak’ı, Sur’u, Nusaybin’i, Silopi’yi yeniden inşa ettik.”
Kürt kimliği ile bir sorunları olmadığının altını çizen Ünal, demokratik siyaset temelinde buluşulduğu sürece bir sorun olmayacağını söyledi.
HDP’ye “Demokratik siyaset temelinde siyaset yapın” dediklerini hatırlatan Ünal, “(Demokratik siyaset, silah ve terör bir arada olmaz) dediler. Ama Kandil, silahın gölgesinde onların iradesini rehin aldığı için bugün bölgede yaşayan vatandaşlar bu söylediğimi çok net görüyorlar.” ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP’nin de ötekileştiren, ayrımcılığa tabi tutan ya da ırkçı bir temelde söylemi olmadığını ifade eden Ünal, “O yüzden yerli ve milli asgari müştereklerimizde bir araya gelmiş herkesle bizim ittifakımız tamdır.” diye konuştu.
Türkiye’nin terör örgütleri ile mücadele ettiğini, Irak ve Suriye sınırında Türkiye’nin güvenlik açısından riskler barındıran bir durumla karşı karşıya olduğunu dile getiren Ünal, “Burada NATO müttefiki bir ülke var, burası NATO sınırı, bu NATO müttefiki ülke ile diğer NATO müttefiki ülkenin bu sınırları birlikte koruması gerekirken. Çıkmış ABD diyor ki, ‘Ben bu sınırları buradaki terörist unsurları eğiterek bunlarla birlikte yapacağım.’ Yani diyor ki ben sınır güvenliğini teröristlere bırakacağım.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP İstanbul İl Başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu’nun “iç savaş çağrısı” yapan paylaşımları olduğunu belirten Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Meclis kapısı önünde kendisini ateşe veren vatandaşa yönelik sözleri olduğunu hatırlattı. Ünal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Emniyetin, paylaşımların CHP’li Kaftancıoğlu’nun hesabına ait olduğunun tespit edildiğini anlattı.
“ABD verdiği sözlerin arkasında durmadı”
Ünal, ABD’nin, Suriye’de ağırlıkla Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDG) oluşan ve 30 bin kişiyi bulacak sınır güvenlik gücü kurma kararına ilişkin MGK’den bir karar çıkıp çıkmayacağı sorusu üzerine şunları söyledi:
“Türkiye, sınır güvenliği konusunda hiç değiştirmedi pozisyonunu, Afrin konusunda pozisyonunu değiştirmedi. Geçmişte, hatırlayın ABD, Münbiç ve Rakka ile ilgili maalesef verdiği sözlerin hiçbirisinin arkasında durmadı. DEAŞ ile mücadele için oluşturulan yapının daha sonra biz aslında DEAŞ ile mücadele için oluşturulmadığını gördük. Rakka’da biz neyi gördük? PYD ve DEAŞ’ın aslında kardeş olduğunu gördük Rakka’da. Şimdi, Amerika bir sınır güvenliği biriminden bahsediyor. Afrin’deki PYD yapılanmasının bunun dışında olduğunu söylüyor. Ama bizim ne söylediğimiz önemli, biz açık bir şekilde şunu söylüyoruz, biz diyoruz ki (Türkiye Cumhuriyet Devleti olarak aynı zamanda bir NATO müttefiki olarak, NATO’ya da sorumluluklarını hatırlatarak. Kendi sınır güvenliğimizi sonuna kadar koruruz.
Afrin ile ilgili de bugün MGK’den bir tavsiye kararı çıkacaktır. Türkiye’nin pozisyonu son derece açık ve nettir. Bu sadece Afrin ile ilgili değil, Kuzey Suriye ya da bizim güney sınırımızda biz bir terör koridoruna asla müsaade etmeyiz. Orada oluşturulacak olan terör devletine de her ne pahasına olursa olsun asla izin vermeyiz.”
Muhabir: Aynur Ekiz, Muhammed Ali Toruntay