AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, “Ermenilere çağrımız, artık bu sahte soykırım iddialarından vazgeçin.” dedi.
Özşavlı, Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında, aynı zamanda sözde Ermeni soykırımı iddialarını çürütmek amacıyla 17 yıldır araştırma yürüten bir tarihçi olduğunu söyledi.
Ermenilerin sözde soykırımı anma günü 24 Nisan yaklaşırken ABD Başkanı Joe Biden’ın; önceki ABD başkanları gibi Ermenice “Büyük Felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesini mi yoksa Ermeni baskısına boyun eğip “soykırım” kelimesini mi kullanacağının tartışma konusu haline geldiğini dile getiren Özşavlı, bu konuda ne Biden’ın ne başka bir ülke liderinin ne de başka ülkelerin parlamentolarının aldığı kararların Türkiye’yi etkilemeyeceğini belirtti.
Amerikan, İngiliz, Milletler Cemiyeti ile Osmanlı arşivlerinde Ermenilerin kendi dillerinde yazılmış ve sözde soykırım iddialarını çürütecek belgeleri paylaştığını ifade eden Özşavlı, birçok devletin arşivi ile Ermenilerin kendi arşivlerinin dahi Osmanlı Devleti’nin, Ermenileri korumaya çalıştığını ortaya koyduğunu belirtti.
Özşavlı, “Söz konusu arşivlerdeki belgeler; Osmanlı Devleti’nin, savaş alanındaki Ermenilerin devlete ve Müslüman ahaliye daha fazla zarar vermesini engellemek için onları Doğu Anadolu’dan savaş sahası olmayan Suriye ve Halep mıntıkasına göç ettirdiğini ispatlıyor.” dedi.
Ermeni arşivinden bir belgeyi paylaşan Özşavlı, şöyle konuştu:
“Taşnaklar, Ağustos 1914’te Erzurum’da Evrensel 8. Kongreyi topluyorlar ve şunu konuşuyorlar, ‘Savaş başlamak üzere, biz kimin yanında yer alacağız?’ Tam da o günlerde ülke yönetimindeki İttihat ve Terakki Partisinin haberi oluyor. İttihatçılar adına Bahattin Şakir ve Ahmet Bey, Taşnaklarla konuşmaya Erzurum’a geliyor. ‘Savaş çıkmak üzere. Siz Osmanlı tebaasısınız. Osmanlı’nın yanında yer alın.’ diyor. Ermeniler, ‘Biz tarafsız kalacağız.’ diyorlar. Tabii ki bu, zaman kazanma taktiğiydi. Taşnaklar, bir ay sonra eylül ayında Tiflis’te, 9. Kongre’yi toplayarak, Rusya’nın yanında savaşma kararı alıyor. Bu toplantıyı, Ermenilerin kendi arşivinden biliyoruz. Hatta o kongreye katılanların isimlerini tek tek biliyoruz ve bizde fotoğrafları dahi mevcut.”
Bu tarihi bilgiyi Osmanlı arşivinden de teyit ettiklerini aktaran Özşavlı, şöyle devam etti:
“Dönemin Bitlis Valisi iki telgraf gönderiyor. Diyor ki ‘Muş’tan haber geldi. Erzurum’da Taşnaklar toplantı yapmış, Osmanlı’ya karşı savaşma kararı almışlar ve Ermeni gençler savaş başlar başlamaz, ellerindeki silahlarla Rus ordusuna yazılacaklarmış. Öyle karar almışlar. Osmanlı geri çekilirken de onun geri çekilme hatlarını kesip, ona arkadan saldıracaklarmış.’ Yani hem Taşnakların kendi arşivinden Ermenice kaynaklar hem de Osmanlı arşivinden belgelerle bu kongrenin toplandığı ispatlayabiliyoruz. Ve savaş başlıyor. Osmanlı’ya karşı savaşan Ermeni ordusu, Birinci Dünya Savaşı’nda Fransızlar, Ruslar, İngilizler gibi İtilaf Devletleri’nin dördüncü üyesi gibiydi. Yani Osmanlı Devleti, 3-5 bin kişilik bir Ermeni çetesiyle savaşmıyordu. Rus ordusunun silahlarıyla mücehhez koskocaman bir orduyla savaşıyordu. Ermenilerin o dönemki askeri lideri General Andranik’in ifadesiyle Rusya için savaşan 200 bin kişilik bir ordu vardı.”
Halil Özşavlı, Taşnakların 1916’da yayımladığı kitapçıkta yer alan, Doğu Anadolu’da on binlerce Müslümanı katleden Ermeni 7. Alayı’nın fotoğrafını da gazetecilere gösterdi.
Osmanlı Devleti’nin hayatta kalma mücadelesi verirken Ermeni isyanlarının günbegün büyüdüğünü ve Van düştükten sonra İçişleri Bakanlığının, savaş bölgesindeki Ermenilerin, savaş bölgesi olmayan yerlere kaydırılması, taşınması kararı aldığını hatırlatan Özşavlı, “Kanunda, ‘muvakkaten’ yani geçici olarak diyor. Daha sonra Ermenilerin nasıl taşınacağına ilişkin bir yönetmelik hazırlanıyor. ‘Trenle taşınacaklar, at arabasıyla taşınacaklar. Bunların tüm masrafları devlet tarafından karşılanacak.’ Yani devletin Ermenileri yok etmeye niyetinin olduğunu gösteren tek bir emare dahi yok. Aksine askerin ayağında çarık yokken devlet, Ermenileri trenle taşımak için 1 milyon kuruştan fazla para harcıyor.” ifadelerini kullandı.
Bir yer değiştirme operasyonu varken günümüzde Ermenilerin, Osmanlı Devleti’nin Ermenileri yok etmeye çalıştığını söylemesinin abesle iştigal olduğunu vurgulayan Özşavlı, şunları kaydetti:
“1914 nüfus sayımına göre, Ermenilerin toplam nüfusu 1 milyon 250 bindi. Bugün 1,5 milyon Ermeni’nin yok edildiğinin iddia edilmesi, kendilerini komik duruma düşürmektedir. Ermenilere çağrımız, artık bu sahte soykırım iddialarından vazgeçin. Türkler ve Ermeniler 400 yıl boyunca birlikte yaşadılar. Dünya üzerinde birbirine en çok benzeyen halklardır, Türkler, Ermeniler ve Kürtler. Bugün bu iddialarınız yüzünden Ermeni halkı, Ermenistan’da yoksulluk, sefalet içinde yaşamaya çalışmaktadır. Halbuki bu iddialardan vazgeçseniz, Türkiye ile ilişkilerinizi geliştirseniz hem Kafkasya’ya barış gelecek hem de Ermeni halkını daha müreffeh bir hayata kavuşturacaksınız.
Bugün ne ABD Başkanı’nın söylediği ne de başka bir ülke parlamentosunun aldığı karar, Türkler ve Ermenilerin 400 yıllık kardeşliğinin ötesinde değildir. Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni aydınlarının çağrısıyla eli silah tutan erkekler, Osmanlı’ya karşı savaştı. Devlet, tedbirini almak zorunda kaldı. Olay bundan ibarettir. Çağrımız, Ermeniler ve Türkler isterlerse bölgeye barış getirebilirler. Ermeni halkı Türkiye ile barışmak istiyor fakat Ermeni aydınlar ve Ermeni diasporası buna engel oluyor.”