Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP’ye yönelik başlattığı “Değişim ve Adalet” yürüyüşünün 5’inci gününde yürüyüşüne devam ediyor.
Dün akşam saatlerinde Ankara il sınırına ulaşan Özcan, sabahın erken saatlerinde tekrar başladığı yürüyüşte Kızılcahamam ilçesine 23 kilometre uzaklıktaki Akyarma mevkiinde mola verdi. Özcan, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Sabah saatlerinde Ankara il sınırı içerisine doğru yaklaşık 9 kilometre yürüdüklerini ifade eden Özcan, “Öğle molasını burada verdik. Çünkü bugün cuma ve cuma namazını buradaki köyde kılacağız. Gayet güzel, herkes mutlu. Şarkılar söyleyerek yolumuza devam ediyoruz. Yoldan geçen araçların da kornalarla el sallayarak destek vermesi bizleri daha da mutlu ediyor. İnşallah trafikle ilgili bir sıkıntı olmadan güzelce Ankara’ya ulaşacağız” diye konuştu.
Başlattıkları ‘Değişim ve Adalet Yürüyüşü’ ile olumlu tepkiler almalarını beklerken CHP Genel Merkezi’ne alınmayacakları bilgisini aldıklarını söyleyen Özcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenerek şunları kaydetti:
“Sen genel başkan olarak kimi kimin yerine sokmuyorsun. Ben senin evine gelmiyorum. Evine gelsem sokmayabilirsin. Ben Atatürk’ün evine gidiyorum. Benimle birlikte orada binlerce CHP’li olacak. Sen bizi ne hakla sokmayacaksın, orası senin babanın çiftliği mi? Böyle hareketlerle kendi kendini zor durumda bırakıyor. Nasıl seni TÜİK içeriye sokmadığı zaman hepimiz telin etmiştik TÜİK’i, aynı şekilde Milli Eğitim Bakanlığı sokmadığı zaman telin etmiştik. Tek adam rejimi yok diyorlar CHP’de, al sana tek adam rejimi. Kapıları kilitleyecekler ve herhalde Çankaya Belediyesi’nin çöp araçlarını, hizmet araçlarını da Genel Merkezin önüne yığacaklar ve bizim orada toplanmamızı engellemeye çalışacaklar. Buna inat herkesi tekrardan davet ediyorum. Biz o gün geleceğiz ve CHP’de kapıları mecburen açacak. Sen sırf seni değiştirmek için yürüyorlar diye o insanlara kapıyı neden kapatıyorsun. Orası halkın partisi. Ama farkına varamamış, öyle bir güç zehirlenmesi var ki beyefendide artık partiyi de kendi tapulu malı zanneder hale gelmiş.”