CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, ABD’nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunu kaldırması kararına ilişkin, “Bu karar sadece Kıbrıs’ta iki taraf arasındaki dengeleri olumsuz etkilemekle kalmayacak, Doğu Akdeniz’deki gerginliğin ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin daha da olumsuz bir şekilde etkilenmesine yol açacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Çeviköz, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilimli günlerde, üstelik 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yönelik silah ambargosunun kaldırıldığının duyurulmasının büyük bir endişe yarattığını vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Aralık 2019’da imzaladığı “2020 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası” ve “İlave Konsolide Tahsisatlar Yasası” kapsamında ABD’nin 1987’den beri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunun kaldırılmasının öngörüldüğünü ve ABD Başkanı tarafından silah ambargosunun kaldırılması yetkisinin 14 Nisan’da imzalanan kararname ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya devredildiğini hatırlatan Çeviköz, bugüne kadar uygulanmayan kararın Doğu Akdeniz’deki gerginliğin ortasında uygulanıyor olmasının şüphe uyandırdığına dikkati çekti.
Çeviköz, “Bu kararın ABD Başkanı Trump’ın seçim çalışmalarının ivme kazandığı bir dönemde uygulanıyor olması böyle hayati bir konunun iç politika mülahazalarıyla araçsallaştırılmış olduğu izlenimini güçlendirmektedir. Dün Türkiye-ABD ilişkilerinin şahıslar üzerinden yürütülmesini diplomatik bir başarı olarak gösterenler bugün alınan bu kararın müsebbibidirler. AKP iktidarının ABD ile ilişkilerimizi sağduyu, karşılıklı saygı ve kurumsal bağlardan kopararak, kişiler arası ilişkilere indirgemesinin yükü giderek ağırlaşmaktadır.” ifadesini kullandı.
Söz konusu kararın bir yandan Türkiye’yi köşeye sıkıştırmayı amaçladığını, diğer yandan ise Türkiye-ABD ilişkilerini daha da sıkıntıya sokacak nitelikte olduğunu ifade eden Çeviköz, şunları kaydetti:
“CHP olarak 18 Aralık 2019’da kamuoyunu bilgilendirmiş ve Ankara ile Washington arasında yaşanabilecek bir tren kazasının hiçbir tarafa faydası olmayacağını belirtmiştik. Bu kararın Doğu Akdeniz’deki mevcut gerginliğin yatışmasına ve Kıbrıs sorununun barışçıl çözümüne yardımcı olmayacağını da açıklamıştık. Bugün gelinen noktada, bu karar sadece Kıbrıs’ta iki taraf arasındaki dengeleri olumsuz etkilemekle kalmayacak, Doğu Akdeniz’deki gerginliğin ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin daha da olumsuz bir şekilde etkilenmesine yol açacaktır. CHP olarak Doğu Akdeniz’deki sorunların çözümünde, Türkiye ile Yunanistan’ın bağımsız ve egemen iki ülke olarak masaya oturacağı, Türkiye’nin hak ve hukukunun masada savunulacağı barışçıl çözümü öncelediğimizi bir kez daha vurgulamak isteriz. Türk-Yunan gerginliğini çözecek olanlar yine Türkiye ile Yunanistan’dır.”
