Işın Çelebi, birlikte çalışma imkanı bulmaktan mutluluk duyduğunu ifade ettiği Özal’ı, vefatının 28. yılında AA muhabirine anlattı.
Türk toplumunun bugün Özal’ı özlediğini ve kalbinde yaşattığını aktaran Çelebi, “Halk diyor ki, ‘Özal, bambaşkaymış, o biraz daha yaşasaydı biz çok daha ileride olabilirdik.’ Özal, Atatürk’ten sonra en büyük devrimlere imza atan liderlerden biridir. Ona, kızan da seven de var ama bugün herkesin ortak görüşü, ‘Keşke daha uzun yaşasaydı da Türkiye’yi, Avrupa Birliği üyesi yapsaydı’ şeklinde.” diye konuştu.
Özal’ın sivilleşme ve demokratikleşme sürecini başlattığına işaret eden Çelebi, şöyle konuştu:
“Sivilleşme ve demokratikleşmeyi sağlamak 1980’li yılların koşullarında çok zordu. 12 Eylül askeri darbesinin ardından kurulan partilere karşı mücadele verildi. Yüzde 37 ile iktidar olunan Özal döneminde, birçok yasa çıkarılırken engellerle karşılaşıldı. ‘Özal, ‘AB uzun ince bir yol, bu yolu sabırla yürümek ve hedefe ulaşmak lazım’ derdi. AB tam üyeliği onun için vazgeçilmez bir hedefti. Türkiye, hem hukuk devleti ilkeleri açısından kendini köklü bir yere taşıdı hem de AB uyum sürecinde birçok mevzuatını değiştirdi. Demokratikleşme sürecinde atması gereken adımları attı, sivilleşme sürecinde yapması gereken reformları gerçekleştirdi. Türkiye, ekonomik anlamda dışa açık büyüme stratejisini gerçekleştirdi. İhracat, ithalat hacmini olağanüstü artırdı. Özal’ın başlattığı ihracat hamlesi bugün Türkiye’nin yaşamının bir parçası oldu. İhracatı yaşamın bir parçası haline getirdi. Türkiye’nin dışa açılması, uluslararası alanda rekabet gücünü artırdı. Türkiye dünyada her alanda rekabet edebilecek düzeye geldi.”
“Eleştiriye, uzlaşmaya açıktı”
Çelebi, Özal’ın en büyük hedefinin Türkiye’nin, dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasında yer alması olduğuna vurgu yaparak, “İkinci hedefi Türkiye’nin demokraside Batı standardını yakalaması, üçüncü hedefi ise AB’ye tam üye olunmasıydı. Bunları gerçekleştirmek için önemli adımlar atıyordu.” ifadelerini kullandı.
Özal’ın tartışmaya açık bir kişiliği olduğuna işaret eden Çelebi, “Eleştiriye, uzlaşmaya açıktı, hoşgörülüydü. Kendisiyle ilgili birçok karikatürü evinde sergilerdi. Kendini eleştiren komedyenlerin gösterilerine gider, çok gülerdi. Sonra kulislerine gider onları tebrik ederdi. Ayrıca gençleri de çok severdi.” diye konuştu.
Özal’ın ölümüyle ilgili spekülasyonları dikkate almadığını aktaran Çelebi, “Özal’ın doktoru Cengiz Bey’in görüşü kalp yetmezliği nedeniyle vefat ettiği yönündeydi. Ben doğal bir vefat olduğunu düşünüyorum.” dedi.
“Sivilleşmeyi ve demokratikleşmeyi iç içe gerçekleştirdi”
Çelebi, Özal’ın teknolojiyle de çok ilgili olduğunu belirterek, o dönem yeni çıkan bilgisayarları en ince ayrıntısına kadar öğrenmek için gece geç saatlere kadar çalıştığını kaydetti.
Türk halkı gibi Özal’ı kendisinin de çok özlediğini belirten Çelebi, “Rahmetli Özal döneminde olduğu gibi Türkiye’nin yeni atılımlar yapmasını hayal ediyorum. Yaşasaydı Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden biri yapardı.” dedi.
Turgut Özal’ın hayatına bakıldığında artılarının ve saygınlığının çok fazla olduğunu aktaran Işın Çelebi, şöyle konuştu:
“Özal’a olan sevgiyi bugün Ardahan’dan Edirne’ye kadar herkeste görebilirsiniz. Herkese bir dokunmuşluğu var. Halk ile iç içe olmayı çok severdi. Tam bir halk adamıydı. Sade ve basit yaşardı. Özal, sivilleşmeyi ve demokratikleşmeyi iç içe gerçekleştirdi. Dünyada bugün tartışılan iklim değişikliği ve çevre kavramının önemini o yıllarda ortaya koymuştur.”