İZMİR – ÖÖmer Süt
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 17-25 Aralık 2013’ten bu yana Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile CHP‘nin söylemlerinin aynı olduğunu belirterek, “CHP’lilerle, FETÖ’cülerin attığı tweetlerin bile aynı benzerlikte olduğunu görüyoruz.” dedi.
Dağ, Türkiye’nin geleceğine yönelik düzenlenen FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine ilişkin davaları parti olarak yakından izlediklerini ancak diğer partilerin kendilerini yalnız bıraktığını anlattı.
İstanbul ve Ankara’da devam eden darbe girişimine ilişkin davaları şehit yakınları ve gazilerle en az 5-6 AK Partili milletvekilinin nöbetçi olarak izlediğine dikkati çeken Dağ, bu iki ilin dışında görülen davaları da partileri tarafından görevlendirilen gönüllü avukatlar aracılığıyla takip ettiklerini söyledi.
Dağ, sanık sayısının az olduğu davalarda çıkan kararlar nedeniyle insanların içinin serinlediğini ancak sanık sayısının fazla olduğu davalarda ise kararlar için biraz daha sabırlı olunması gerektiğini dile getirerek kendilerine verilen savunma hakkını kötüye kullanan sanıkların davaların uzamasına sebep olduğunu vurguladı.
FETÖ davalarında sanıkların savunmalarını uzatması, her şeyi inkar ederek kurtulacağını zannetmesinin altında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden (AİHM) medet ummalarının yattığını ifade eden Dağ, FETÖ’nün AİHM umudunun da boşa çıkacağının altını çizdi.
“Darbe girişimi sadece AK Parti’ye karşı yapılmadı”
“Bu darbe girişimi sadece AK Parti’ye karşı yapılmadı, bu ülkeye karşı yapıldı. Amerika’daki davayı takip edenlerin, Ankara ve İstanbul’daki davayı takip etmiyor olması da sorgulanması gereken bir nokta. ‘Siz sonucu beklediniz, darbeciler başarılı olsaydı alkış tutacaktınız’ dediğimizde, bu durum haklı olduğumuzu ortaya çıkarıyor. Davaları hiç takip etmeyip, sanki sadece AK Parti’nin davasıymış gibi bir hal ortaya çıkartılıyor. Bunu da tabii ki milletimizin vicdanına ve takdirine havale ediyoruz.” ifadelerini kullanan Dağ, MHP’nin davaları kısmen takip ettiğini ancak CHP ve HDP’yi duruşmalarda görmediklerini dile getirdi.
CHP’nin “Türkiye’de hukuk yok” eleştirisine cevap
Ana muhalefet partisinin zaman zaman dile getirdiği “Türkiye’de hukuk yok, yargı bağımsızlığı söz konusu değil” söylemin gerçeği yansıtmadığını belirten Dağ, şöyle konuştu:
“Ana muhalefet uzun yıllardır, bu teraneyi çalıyor, sürekli böyle bir ifadede bulunuyor. Özellikle 17-25 Aralık 2013’ten sonra bunu çokça dillendirdi. 17-25 Aralık’tan sonra yargı üzerinden bazı hamleler yapıldığında ana muhalefet orada yapılan hamleleri ne yazık ki sonuçsuz bırakacak bazı yollara tevessül etti. Yani 17/25 Aralık’ta bu yapıyla biz mücadele etme cihetine giderken o zamanki savcı ve polislerin tayinini çıkartma noktasında veya MİT tırlarının durdurulması meselesinde Türkiye’yi dünyaya şikayet ettiler. Hatırlarsanız, CHP Genel Başkanı da Lahey sözleri söylüyordu, FETÖ de Lahey sözleri söylüyordu. Bunlar ısrarla bu konu üzerinde aslında bir yerlere mesaj vermenin amacı içinde. Ana muhalefetin yargı konusunda tavır ve düşünceleri 17/25 Aralık’tan sonra neyse 15 Temmuz’dan sonra da aynı şekildedir. 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminden sonra 4 bin 500 civarında hakim ve savcı ihraç edildi. Bu yapılması gereken bir şey değil mi? Ana muhalefet buna cevap versin.”
Türkiye’nin olağanüstü bir dönemden geçmesi nedeniyle bazı kararların alındığını hatırlatan Dağ, CHP’nin yargı konusunda söylediği sözlerin hiçbir geçerliliğinin olmadığını kaydetti.
“FETÖ’nün bir çok söylemiyle CHP’nin söylemi örtüşüyor”
CHP’nin siyasi parti gibi davranmadığını, FETÖ’yle söylem birliği içinde olduğunu ifade eden Dağ, sözlerine şöyle devam etti:
“CHP ile FETÖ aynı dili konuşuyor dediğimizde, CHP’li arkadaşlar kürsüden ayağa fırlıyor, bir anda alevleniyor. Ortada gerçek bir durum var. Ne yazık ki bunu biz de istemeyiz. Ana muhalefet, bu ülkenin siyasi partisidir. Siyasi parti gibi davranmasını bekleriz. Ama baktığımızda FETÖ’nün birçok söylemiyle CHP’nin söyleminin, özellikle 17/25 Aralık’tan sonra birçok konuda örtüştüğünü görüyoruz. Biraz önce Lahey örneğini verdim. Lahey konusuna bakıyorsun örtüşüyor, Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözde adalet yürüyüşüne bakıyoruz, her gün CHP’lilerle, FETÖ’cülerin attığı tweetlerin bile aynı benzerlikte olduğunu görüyoruz. Darbe, herkesin gözü önünde gerçekleşen bir darbe. FETÖ bu ülkeden kaçmış kaçakları vasıtasıyla dünyada sürekli raporlar yayınlıyor. Bu raporların neredeyse tamamında, darbeyi kontrollü darbe noktasına getirmeye çalışıyor. Hatta o kadar saçmasapan şeylerden bahsediliyor ki Meclise sözüm ona bomba atılmamış, oradaki kolonların içerisine C-4 bombası yerleştirilmiş, o gün o gece C-4 bombası patlatılmış. Bunlar akla ve izana aykırıdır. Mecliste CHP’li milletvekilleri de vardı. Uçakların uçtuğunu onlar da gördü. Buradan kontrollü darbeyi söylerken, o anda bir bakıyorsunuz aynı gün ve zamanlar da CHP Genel Başkanı da burada aynı şeyi söylüyor. Bunu gördüğünüz zaman hayretler içerisinde kalıyorsunuz.”