TRABZON
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Vakfıkebir İlçe Gençlik Kolları 5. Olağan Kongresi’ndeki konuşmasına, 15 Temmuz akşamı ülkeyi hainler basmak istediğinde bir an bile duraksamadan ana babasından helallik alıp meydanlara gazaya çıkan gençleri selamlayarak başladı.
Gözün gördüğü hiçbir yerde canlı varlık olmayan dağlarda “Vatan toprağıdır” deyip nöbet bekleyen, teröristle dolu mağaralara “Ya Allah” diyerek gözünü kırpmadan giren gençleri de selamlayan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın muhabbet ve başarı dileklerini partililere iletti.
Soylu, siyasetin zorluklarından bahsederek “Bizim inancımız odur ki bizler doğru taraftayız. Bu partiden millet razıdır, 15 yıldır sandıkta bunu göstermektedir, dünyanın mazlumları razıdır, dualarında bunu göstermektedirler. İnşallah Allah da razı olacaktır. İnancımız, umudumuz bu istikamettedir.” dedi.
Buradaki gençliğin, esasen kendisine doğru bir taraf seçtiğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Mesele sadece AK Partili olmak meselesi değil. Milletten ve özünden taraf olmaktan bahsediyorum. Tarihinden, inancından ve değerlerinden taraf olmakla sizler AK Partili oldunuz yani AK Partili olduğunuz için bu değerlere sahip olmadınız, bu değerlere sahip olduğunuz için AK Partili oldunuz, bu amblemin altında Recep Tayyip Erdoğan’ın ardında yer aldınız.
Bu yaptığınız tercih, dünyada dengeleri oynatan, birilerinin hesaplarını bozan, birilerinin rahatsız olduğu bir tercihtir, onu anlatmaya çalışıyorum. Bugün Kudüs’te birileri eskisi kadar rahat at oynatamıyorsa, belki tarihinde olmamış bir şey BM Türkiye’nin yanında ABD’ye rest çekebiliyorsa, bugün ‘Mazlumların sözünün sahibiyiz, bunları söylemekle sorumluyuz ve mükellefiz.’ diyen bir lider bütün dünyaya sesini duyurabiliyorsa, bugün Türkiye’nin güneyinde 4 bin tır silah yardımına rağmen terör koridoru açmaya birilerinin gücü yetmiyorsa, 1960’tan beri işleyen tezgah 15 Temmuz’da eğer işlemediyse, bugün darbelerle, operasyonlarla bu ülke teslim alınamadıysa, işte aziz milletin yaptığı bu tercihin, ortaya koyduğunuz bu duruşun neticesindedir.”
“Biz güçlü olmak zorundayız”
Soylu, millete kılık kıyafet, etnik köken gibi nedenlerle yaşatılan sıkıntıları örneklerle anlatarak bunları yapanların esas itibariyle Türkiye’nin ayağa kalkmasından bugün de ürkenler olduğuna dikkati çekti. Soylu, “Bugün de bir taraftan Irak’ı, bir taraftan Suriye’yi, bir taraftan İran’ı karıştırmaya çalışanlar, bir taraftan Fas’ı, bir taraftan Yemen’i, bir taraftan Tunus’u karıştırmaya çalışanlar, bir taraftan Balkanlar’da ektikleri tohumlarla bizim hareket kabiliyetimizi ortadan kaldırmaya, tarihsel bağlarımızı zayıflatmaya, kültür değerlerimizi erozyona uğratmaya çalışanlar… Bunların her birinin ve ne yapmak istediklerinin farkındayız.” görüşünü aktardı.
Soylu, Türkiye’deki ekonomik gelişmelere ilişkin de bilgi vererek şöyle konuştu:
“Bize fukaralık, acziyet, diz çökmek, ürkmek yakışmaz. Biz 600 yıl boyunca dünyaya adaleti gösteren bir neslin, ecdadın torunlarıyız. Biz güçlü olmak zorundayız. Bize, dünyada birisi fukaralık, sıkıntı çekerken ‘neme lazımcılık’ yakışmaz. Biz büyük bir milletiz. Bugün bu büyük milletin önünde bir lider var. Hayallerimizi aşan, söyledikleriyle, yaptıklarıyla, duruşuyla ve tavırlarıyla beraber bize cesaret veren, varlığımızı ortaya koyan, kimliğimizden çekinmemizi sağlamayan bir liderimiz var Allah’a şükür. Bu bizim için büyük bir fırsattır. İşte bu coğrafya, bu güzel Anadolu, bu aziz ve asil millet ilk kez böyle bir fırsatla karşı karşıya. Bugünü bizden önceki nesiller çok hayal ettiler Allah’a hamdolsun ki biz bugünleri yaşıyoruz.”
Soylu, üç ay sonrasını hesap edemeyen Türkiye’nin bugün 2023, 2053 ve 2071’in planlamalarını yaptığına dikkati çekerek “Bize bastırıyorlar, ‘S 400 alırsanız karışmayız.’ diyorlar. Aldık, hadi karışmayın da görelim.” dedi.
Türkiye’de demokrasinin gelişmesine ilişkin ise Soylu, “Bu dünyada demokrasiyi hak eden, bir başbakanını idam ettiren, onlarca darbede yüzlerce, binlerce, onbinlerce insanının mağdur olmasına sebebiyet teşkil eden, yetmedi bütün bunların yanı sıra Gezi’de, 17-25 Aralık darbesinde, 6-7 Ekim olaylarında ve en son 15 Temmuz’da demokrasiye nasıl sahip çıkılacağını bütün dünyaya gösteren ama demokrasi diyenlerin sesinin çıkmadığı bir demokrasi yurdudur Anadolu, bir demokrasi yurdudur Türkiye. Bunun kıymetini bilmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Muhabir: Tuğba Yardımcı