Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hazırladıkları 100 maddelik yeni anayasa önerisini açıkladı.
Devlet ile millet arasındaki karşılıklı sorumlulukları esas alan anayasaların, değişmez, değiştirilemez metinler olmadığını dile getiren Bahçeli, gerektiğinde, şartlar elverdiğinde zamanın ruhuyla, milli ve manevi emanetlerin ufkuyla müsemma bir anayasanın yazılmasının kaçınılmaz bir görev olduğunu aktardı.
Bahçeli, bugünkü siyaset sahnesinde, her partinin yeni bir anayasa konusunda destekleyici tavrının görüldüğünü, hiçbir parti veya hiçbir sivil toplum kuruluşunun, ortaya çıkıp da yamalı bohçaya dönen, maddeleri arasındaki tutarsızlığı aleni olan darbe anayasasından memnuniyet duyduklarını ileri sürmediğini, süremediğini anımsattı.
Milletin temsilcilerinin, milletin namına taşıdığı sorumlulukları bulunduğuna işaret eden Bahçeli, şu görüşleri paylaştı:
“Artık uzlaşmak ve yeni bir anayasa hazırlamak milli vecibedir. Buna dudak bükenler, sırt dönenler, yapay kriz çıkaranlar, ipe un serenler, fuzuli bahanelerle konuşmaya bile kapalı duranlar, tarih ve millet huzurunda demokratik hesaba şimdiden hazır olmalıdır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü yeni bir anayasayla taçlandırmak, Milli Mücadele kahramanlarına, Cumhuriyet’in kurucu değerlerine, milletimizin bizatihi egemenlik haklarıyla Türk tarihinin şerefli anılarına hürmetin ve gelecek nesilleri düşünen sorumluluk bilincinin gereğidir. Bundan kaçış bize göre yoktur.”
“100 maddelik anayasa önerimizin hazırlık aşaması tamamlandı”
Devlet Bahçeli, partisinin 13. Olağan Büyük Kurultayı’nda milletle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkma, ilke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına hizmet etme stratejisini paylaştığını anımsattı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, bir başka stratejik hedef olarak da sivil, geniş katılımlı, herkesi kapsayan, yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokusuna müzahir yeni bir anayasa hazırlığını gösterdiğini belirtti.
Konuyla ilgili kurultay ve partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında yaptığı konuşmaları hatırlatan Bahçeli, “MHP, yeni anayasa konusunda sık sık dile getirdiği çalışmalarını bitirmiş ve metin yazımı sonuçlanmıştır. ‘Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Maddelik Yeni Anayasa’ adıyla ve bu çerçeve içinde 100 maddelik anayasa önerimizin, iftiharla belirtmek isterim ki hazırlık aşaması tamamlanmıştır. Stratejik hedeflerimizden birisiyle ilgili sözümüz yerine getirilmiştir. Bu kapsamda titizlikle sürdürülen ön çalışma şu anda elimizdedir.” dedi.
Partisinin, Cumhuriyet’in 100. yılını, yeni anayasa açısından hem bir fırsat hem de tarihi bir dönüm noktası olarak ele aldığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Cumhuriyet’in 100. yılında, milletin iradesinden feyzini alarak, TBMM’nin kabul edip aziz milletimizin takdir ve tensibine sunmasını amaçladığımız sivil anayasa ile yeni yüzyılı lehimize çevirme imkanı doğmuştur.
Her zaman millet iradesini ve egemenlik haklarını esas alan, bu doğrultuda fikri ve siyasi mücadelesini kararlılıkla ifa ve icra eden partimiz, ‘Cumhuriyetin 100. Yılında 100 Maddelik Yeni Anayasa’ önerisini milletimize ve siyasi muhataplarımıza bugün itibariyle duyurmaktadır.
MHP’ye göre, Cumhuriyet’in 100. yılında yeni anayasa yapmak, yeni bir toplum sözleşmesini milletimize kazandırmak bir tercihten öte tarihi, ahlaki ve milli bir sorumluluktur. Biz bu sorumluluk duygusuyla hareket ederek, üstümüze düşen siyasi görevi yapmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.
Eğer istikbalin yol haritasını çizeceksek, ruh kökümüzü yansıtan, yalnızca bize özgü, bizi anlatan, geçmişle gelecek arasında herkesi kucaklayacak bir köprü kuracaksak yeni bir anayasadan başka bir seçenek kalmamıştır. Bu anayasa önerimiz, önümüzdeki yüzyılın demokratik meşalesi, milletimizin geleceği inşa ve ihya hamlesidir.
Her şeyden önce bu çağın insan hakları, devlet düzeni, demokrasi kazanımları ve hukuk anlayışına müzahir yeni bir anayasa yapmak, Türkiye’nin 21. yüzyılda lider ülke gayesine muazzam bir hizmettir.”
“Milli uzlaşma için tarihi bir fırsat kapısı açacaktır”
Demokratik bir anayasa hazırlığı konusunda sayısız “genel raporun” kamuoyuyla paylaşıldığını anımsatan Bahçeli, Türk milletinin bu süreçte, anayasa yapılmasıyla ilgili açık iradesini net bir şekilde gösterdiğini dile getirdi.
Ancak muhtevadaki anlaşmazlıkların mutabakat arayışlarını her defasında sekteye uğrattığını ve sabote ettiğini belirten Bahçeli, “Bugüne kadar yapılan temaslardan, kurulan müzakere masalarından, öyle zannediyorum ki elde edilen kazanımlar, alınan ders ve sonuçlar Cumhuriyet’in 100. yılında ümit ettiğimiz milli uzlaşma için tarihi bir fırsat kapısı açacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Parti olarak, uzmanlık, müzakere, katılım, çoğulculuk ve şeffaflık ilkelerine uygun bir yöntemle anayasa çalışmalarına bu yılın başından itibaren başladıklarını ifade eden Bahçeli, ilk etapta anayasa hukuku alanında uzman bir akademisyen grubu tarafından, bilimsel verilere dayalı, “100 maddelik yeni anayasa metni” yazıldığını bildirdi.
Bu metnin tam bir anayasa olduğunu, “genel gerekçe” ve “madde gerekçelerini” içerdiğini aktaran Bahçeli, metin hazırlanırken, mevcut anayasa, geçmiş dönem Osmanlı-Türk anayasaları, dünya anayasaları, uluslararası insan hakları sözleşmeleri, uluslararası örgütlerin karar ve raporları, bugüne kadar hazırlanmış anayasa öneri ve raporları ile bilimsel yayınların dikkatle incelendiğini ve kuyumcu hassasiyetiyle analiz edildiğini belirtti.
Dört kısım ve 100 maddeden oluşuyor
Bahçeli, yeni anayasa önerilerinin temel özelliklerini sıralarken, anayasa önerilerinin başlangıç, genel esaslar, temel hak ve ödevler, Cumhuriyetin temel organları ve son hükümler şeklinde dört kısım ve 100 maddeden oluştuğunu açıkladı.
Çalışmanın şekli bakımdan kısa ya da uzun bir anayasa olmadığını, kaliteli temel kanun anlayışıyla çatısının örüldüğünü anlatan Bahçeli, anayasanın başlangıcının, 164 ülkenin anayasa başlangıçları incelenerek, Türk milletinin ortak değerlerini kucaklayan ve muasır devlet olmanın gereklerini dikkate alan bir yaklaşımla yazıldığını bildirdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle devam etti:
“Başlangıca, ‘Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk Milleti’ düsturu ile giriş yapılmıştır. Devletin genel esasları ilk beş maddede düzenlenen, devletin şekli ve nitelikleri aynen korunarak birinci maddede ele alınmış, maddenin son fıkrasında ‘Bu madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ denilmiştir. Anayasa’nın ikinci kısmında ‘Temel Hak ve Ödevler’ düzenlenmiş, birinci bölümde tüm haklara dair ortak rejimi belirleyen ‘Genel Hükümler’ yer almış, ikinci bölümde ‘Haklar ve Hürriyetler’ başlığı ile temel hak ve hürriyetler sınıflandırılmadan en geniş şekilde güvenceye kavuşturulmuştur.”
“Hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebepleri kaldırılmıştır”
Temel haklara dair genel rejimde ‘Hakların bütünlüğü’ yaklaşımının esas alındığını belirten Bahçeli, sınırlama rejiminin tek bir maddede düzenlendiğini, temel hak ve hürriyetlerin korunması kenar başlığı altında yeni bir madde eklendiğini aktardı.
Hazırladıkları metinde, hakları düzenleyen tüm maddelerdeki sınırlama sebeplerinin kaldırıldığını bildiren Bahçeli, temel hak ve hürriyetlerin kapsamının, taraf olunan insan hakları sözleşmeleri baz alınarak, kanunla belirlenmesinin öngörüldüğünü, hakları düzenleyen maddelerde sadece ek güvencelere yer verildiğini kaydetti.
Bahçeli, hürriyetin esas, sınırlamanın istisna olduğu yaklaşımın, gerçek anlamıyla buluşturulduğunu ifade etti.
Anayasa taslağının üçüncü kısmında, üç bölüm halinde “Cumhuriyetin Temel Organları”nın, yasama, yürütme ve yargı başlıklarıyla düzenlendiğini dile getiren Bahçeli, yasama organı için “Milli birliği sağlama”, yürütme için “Kurumsallaşmış başkanlık sistemi”, yargı için “Bağımsız ve tarafsız yapılanma” anlayışının ön plana çıkarıldığını vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin, yüzyıl önce kuruluş felsefesinde var olan “Milli birliği sağlama” misyonunun daha da güçlendirildiğinin altını çizen Bahçeli, bu kapsamda, TBMM Başkanı’na “Tarafsız konumuyla” milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi yüklendiğini söyledi.
TBMM’nin yetkilerinin kanun yapımında, antlaşmaların onaylanmasında ve sona erdirilmesinde, bütçenin kabul edilmesinde, anayasal kurum ve kuruluşlara üye seçmede, meclis soruşturması açılmasında kuvvetlendirildiğini aktaran Bahçeli, milletvekillerinin dokunulmazlığıyla milletvekilliğinin düşme sebeplerine dair belirsizliklerin giderildiğini belirtti.
Yürütme organının “Başkan” ve “İdare” şeklinde iki başlık altında düzenlendiğini ifade eden Bahçeli, şu bilgileri verdi:
“Başkanlık Sistemi, yeni anayasa bütünlüğü içinde kurumsal yapıya kavuşturulmuş, Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesi öngörülmüş, Başkanlık Kabinesi, anayasal statüye dahil edilmiş, Başkanlık Hükümet Programı’nın Meclise sunulması yöntemi getirilmiş, Başkanlık kararnameleri ile kanunların münhasır yetki alanları çatışmayacak şekilde belirlenmiştir.
Türkiye’nin üniter yapısına uygun olarak, idarenin kuruluşunda kanunilik ilkesi sağlam ve sağlıklı bir içeriğe taşınmıştır. Üniter devlet ilkesine anayasada açıkça yer verilerek, idari yapılanmada il esası korunmuştur. Anayasal kurumlardan Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Kurumu varlığını sürdürmüş, Diyanet İşleri başkanlığı ‘Türkiye Diyanet Kurumu’ olarak yeniden yapılandırılmış, Yükseköğretim Kurulunun oluşumunda TBMM’nin yetkileri artırılmış, yeni bir kurum olarak ‘Türkiye Liyakat Kurumu’ önerilmiş ve Türkiye Merkez Bankası anayasal kuruluş haline getirilmiştir.”
Hazırladıkları yeni anayasa önerisinde yer alan yargıdaki yapılanmaya ilişkin detayları da paylaşan Bahçeli, yargı ayrılığı sisteminin devam ettirildiğini, Hakimler ve Savcılar Kurulunun, “Yargı Yüksek Kurulu” adıyla yeniden ele alındığını, avukatlık ve arabuluculuk mesleklerine anayasal statü tanındığını anlattı.
Bahçeli, “Anayasa Mahkemesi, yüksek mahkeme değil, özel bir statüde düzenlenmiş, Yüce Divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davaları ‘Yüce Divan’ adıyla oluşturulan yeni bir mahkemeye verilmiş, Yüksek Mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulunun statüsü açıklığa kavuşturulmuş, yargıya ilişkin üye seçiminde TBMM’nin yetkileri genişletilmiştir.” ifadesini kullandı.
Anayasa taslağının son kısmında değiştirilme usulünün genel olarak korunduğunu, anayasa değişikliklerini halkoyuna sunma konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisine yetki verildiğini belirten Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisinin, ana hatları açıklanan 100 maddelik anayasa önerisi, genel gerekçe ve madde gerekçeleriyle bir bütün olarak hazırdır. Hedefimiz, geçmiş yüzyılın tecrübelerinden istifade ederek, gelecek yüzyıla hitap eden yeni bir anayasa yapılmasına katkı sunmaktır.” diye konuştu.
Osmanlı-Türk anayasacılığında, parlamenter sistemin, yüzyılı aşkın bir süre uygulandığını, ancak Türkiye’de başarılı sonuçlar vermediğini ifade eden Bahçeli, her kanun gibi anayasaların da bir sistematiğinin ve konusunun bulunduğunu, ancak kanunlar gibi anayasaların da sistematiğinin ve içeriğinin zamanın gerisinde kalabildiğini vurguladı.
1982 Anayasası’ndan bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapıldığını anımsatan Bahçeli, parça parça yapılan bu değişiklikler nedeniyle anayasanın sistematiğinin ve konu bütünlüğünün temelinden bozulduğunu kaydetti.
Devlet Bahçeli, “Türk milletinin muhkem ve muteber beklentisi, Cumhuriyetin 100. yılında parlamenter sistemle geriye gidiş değil, gelecek yüzyılı milli ve vizyoner bir bakışla kavrayan ‘Türk Tipi Başkanlık Sistemi’nin kökleşmesi, bunun yanı sıra huzuru, refahı, birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek yeni bir anayasa yazılması ve yapılmasıdır.” dedi.
“Anayasa konusundaki tartışmalara yeni boyut kazandırmış olduk”
Konuşmasının ardından hazırladıkları 100 maddelik metni basın mensuplarına gösteren Bahçeli, şöyle konuştu:
“Bu metni, biz kendi aramızda değerlendirerek, üzerinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz, sürekli kılacağız. Cumhur İttifakı anlayışıyla paydaşımız olan Adalet ve Kalkınma Partisi ve Sayın Cumhurbaşkanına da vermek suretiyle onların tartışmasına açacağız. Daha sonra Cumhur İttifakı eğer Türkiye kamuoyu ile paylaşılması, siyasi partilerin değerlendirmelerinin alınması, sivil toplum kuruluşlarının da konuyla ilgili görüşlerinin belirlenmesi konusunda bir çalışma düşündüğünde o konuda da MHP olarak her türlü katkıyı ve fedakarlığı yapacağımızı ifade etmek isterim.”
Çalışmanın, MHP’nin, Türk Başkanlık modelinin anayasası olduğunu ifade eden Bahçeli, gerekçelerinin de çalışmada yer aldığını ve hiçbir yerinde boşluk bulunmadığını söyledi.
Çalışmayı yürüten bilim insanlarına teşekkür eden Bahçeli, “Böylelikle anayasa konusundaki tartışmalara Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir metinle yeni boyut kazandırmış olduk. Her gün televizyonlarda belli konuşmacıların ısrarlı tavırlarıyla erken seçim, anayasa, seçim kanunları vesaire gibi tartışmalara son verilmeli, işe çatıdan başlamalı. İşte çatı da bu anayasadır.” değerlendirmesinde bulundu.