AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail’in Gazze’ye yaptığı hava saldırılarını “İsrail’in kendini savunma hakkı” diye değerlendirenlerin, çocuk katillerinin iş birlikçisi olduğunu ifade etti.
Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail’in savaş uçaklarıyla çocukları öldürdüğünü belirtti.
İsrail savaş uçaklarıyla çocukları öldürüyor. Buna birileri “İsrail’in kendini savunma hakkı var” diyor. Kim bu zalim saldırganlığa “İsrail’in kendini savunma hakkı” diyorsa, çocuk katillerinin işbirlikçisidir.
— Ömer Çelik (@omerrcelik)
Çelik, şunları kaydetti:
“Buna birileri ‘İsrail’in kendini savunma hakkı var’ diyor. Kim bu zalim saldırganlığa ‘İsrail’in kendini savunma hakkı’ diyorsa çocuk katillerinin iş birlikçisidir. Şimdiye kadar gördük ki ‘İsrail’in kendini savunma hakkı’ denilen her eylemin, yorumun ve haberin arkasında, Netanyahu gibi zalim ve fanatiklerin saldırganlığı gizleniyor.”
Çelik, İsrail’in saldırıları sonucu Mescid-i Aksa’da çıkan yangın sırasında bazı İsraillilerin sevinç gösterisinde bulunmasına da tepki gösterdi.
Mabed yanarken kutlama yapanların vicdansızlık ve ahlaksızlıktan başka birşeyle anılmaları mümkün değil.
— Ömer Çelik (@omerrcelik)
Sosyal medya hesabından, “Mabed yanarken kutlama yapanların vicdansızlık ve ahlaksızlıktan başka bir şeyle anılmaları mümkün değil.” ifadesini kullanan Çelik, paylaşımında İsraillilerin kutlamasına ilişkin bir de videoya yer verdi.
Kalın’dan ortak mücadele çağrısı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kudüs’teki kiliselerin, ortak bir bildiriyle İsrail’in şiddete ve provokatif eylemlerine son vermesi çağrısında bulunduğunu belirterek, kiliselerin ortak bildirisini paylaştı.
Kudüs’teki kiliseler ortak bir bildiriyle İsrail’in şiddete ve provokatif eylemlerine son vermesi çağrısında bulundu. İsrail’in işgal ve zulmüne ve fanatik Yahudilerin ihlallerine dur demek için sağduyu ve vicdan sahibi tüm Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler ortak mücadele etmeli.
— Ibrahim Kalin (@ikalin1)
İbrahim Kalın, “İsrail’in işgal ve zulmüne ve fanatik Yahudilerin ihlallerine dur demek için sağduyu ve vicdan sahibi tüm Müslüman, Hristiyan ve Yahudiler ortak mücadele etmeli.” ifadelerini kullandı.
Destici: Tüm dünyanın ortak meselesi
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in, Kudüs’te Müslüman Filistin halkına uyguladığı katliam boyutundaki baskı ve şiddetin ramazan ayında da devam ettiğini hatırlattı.
Destici, “İsrail, acilen, bölgede, insan haklarına, nüfus yapısına, bir dünya mirası olan kutsal mekanların statüsüne yönelik saldırılarına son vermelidir. Bu durum, sadece Filistinlilerin, bölge ülkelerinin ya da Müslümanların değil, tüm dünyanın ortak meselesidir.” diye konuştu.
Bölgedeki Müslüman halkın maruz kaldığı zulümlere karşı duyarsızlığı “üzüntü ve utançla” izlediklerini belirten Destici, “ABD ile karşı karşıya gelmeme endişesiyle insan haklarını, hukuku, inançlarının kendilerine yüklediği sorumluluklarını bir kenara koyanların, tarih boyunca lanetlenerek anılacaklarını bilmelerini istiyorum.” dedi.
Aksakal: BM acilen toplanmalı
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ise İsrail’in saldırılarına ilişkin yayımladığı mesajında, “yayılmacı ve terörist İsrail devletinin masum insanları katletmeyi sürdürdüğünü” belirtti.
Doğu Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da, Gazze’de dün “siyonist İsrail”in baskın ve saldırılarında dokuzu çocuk 20 Filistinlinin daha yaşamını yitirdiğini hatırlatan Önder Aksakal, şunları kaydetti:
“Her fırsatta insan hakları konusunda Türkiye’ye çemkiren AB ülkeleri neredesiniz? Sözde ‘Müslüman’ Arap ülkeleri neredesiniz? Bu mezalim, bu soykırım durdurulmalıdır, BM acilen toplantıya çağırılmalıdır. Türkiye’ye düşen görev, hamaset beyanatları yapmak değil, İsrail’e derhal nota vermek ve ticari ilişkileri askıya almaktır.”
Sarıgül: İnsan hakları ve demokrasi iki yüzlü söylemlerle korunamaz
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ise gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail’in Mescid-i Aksa’da ibadet edenlere yönelik saldırılarına değinerek bu tür olayların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.
İbadet eden insanların üzerine ateş açmanın hiçbir şekilde açıklanabilir bir davranış olmadığını belirten Sarıgül, “İnsan hakları ve demokrasi iki yüzlü söylemlerle korunamaz. Haksızlık ve zulüm karşısında susmak inançlarımızla asla bağdaşmaz.” dedi.