İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Ferhat Bingöl, rüzgar türbini kurulacak noktada yüzeydeki farklılıkları göze alarak hesaplama yapan ve bu sayede daha sağlıklı rüzgar atlasları elde edilebilen yöntem geliştirdi.
TÜBİTAK’ın “Uluslararası Deneyimli Araştırmacı Dolaşım Programı” kapsamında, 2014’te Türkiye’ye dönen Bingöl’ün, rüzgar türbinlerinin üretim hesabının rüzgar atlasları kullanılarak yapılmasında hata payını en aza indirmeyi sağlayan hesaplama yöntemi, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi.
Ferhat Bingöl, AA muhabirine, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği bölümünü bitirdikten sonra rüzgar enerjileri konusunda çalışma yapmak istediğini ve bu konuda iyi bir yerde olan Danimarka Teknik Üniversitesine başvurduğunu belirtti.
Üniversite tarafından kabul edildikten sonra TÜBİTAK’ın yürüttüğü “Uluslararası Deneyimli Araştırmacı Dolaşım Programı” kapsamında 7 yıl önce Türkiye’ye döndüğünü anlatan Bingöl, İYTE bünyesinde “Rüzgar Atlaslarında Atlas Noktalarının İnterpolasyon Katsayılarının Hesabı” başlıklı çalışmasını tamamladığını aktardı.
“Basit ama efektif bir yöntem”
Bingöl, söz konusu yöntem sayesinde, rüzgar türbini kurulacak noktada yüzeydeki farklılıklarının daha iyi hesaplanabileceğini ve bunun verimi artıracağını ifade etti.
Yenilenebilir enerjinin son yıllarda ön plana çıktığını ve bu anlamda buluşun rüzgar enerjilerinde modellemelerden üretilen ve ölçüm verileriyle sağlaması yapılan rüzgar atlaslarının sıklıkla kullanıldığını belirten Ferhat Bingöl, şunları kaydetti:
“Daha önce kullanılan yöntemlerde hesaplama yaparken istenilen noktaya gerçek anlamda ulaşılamayabiliyordu. Bu yöntem hangi noktanın uygun olduğunu ve daha düzgün sonuçlar elde edilebileceğini gösteriyor. Rüzgar enerjilerinde enerji üretilecek yeri belirlemek çok önemli. Bundan dolayı söz konusu yöntem, yatırımcıların daha iyi tahminler yapmasını ve daha hızlı sonuç almalarını sağlayacak. Basit ama efektif bir yöntem ve bunun patent başvurusu kabul edildi. Çok mutluyuz. İlgili firmalar bizimle bağlantı kurup bunu kullanmak isteyeceklerdir. Ama aynı zamanda biz bölümümüzde bununla ilgili yazılım geliştirip servis yapmak da istiyoruz.”
Daha geniş bir kullanıma ulaşıldığı zaman sonuçların daha açık bir şekilde görülebileceğini vurgulayan Bingöl, “Buradaki ölçüm direğinden ve ülkenin farklı yerlerinden aldığımız verilerde yaklaşık yüzde 5 daha iyi tahmin yapabilme metoduna sahip olduğumuzu test ettik. Tabi bu küçük bir yüzde olarak görünse de rüzgar enerjilerinde büyük bir fark anlamına geliyor. Bazen bir tesise yatırım yapılıp yapılmamasına karar verdirebilecek bir oran.” diye konuştu.
Ferhat Bingöl, bu gibi yöntemlerin düz araziye sahip olmayan ve kompleks arazi olarak nitelendirilen Türkiye, Yunanistan, İspanya gibi ülkelerde önemli farklılıklar oluşturacağına inandığını belirterek, yöntemin aynı zamanda, orman, göl gibi bölgesel etkileri de hesaba katabildiği için etkili sonuç verdiğini sözlerine ekledi.