Suriye ordusu tarafından havadan ve karadan vurulan Türk TIR larının Gaziantepli ve Kilisli olan şoförleri muhaliflerin yardımı ile Kilise getirildi.
Gaziantep ve Kilis plakalı TIRlar’a Halepten Azez ilçesi yakınlarında seyir halinde iken Suriye ordu birlikleri tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden karadan tank birlikleri, topçu birlikleri ile havadan helikopterle ateş açıldı. Şoförler yaşadıkları dehşeti anlattı. TIR şoförlerinden Cesim Kuş, Halepten 6 araç ile konvoy halinde Kilise gelmek için seyir ettikleri sırada Suriye askerlerinin Azez ilçesi girişinde ateş açtıklarını belirterek, sağdan soldan 5 TIRa birden ateş açmaya başladılar. Bu esnada roket atmaya başladılar. Tüm arabalarımıza 5 dakika içinde ateş açmaya başladılar. Bizimle birlikte seyir eden Özbek plakalı araca ateş açmadılar. Türk plakalı TIRlara ateş açtılar. Bizi öldürmek için ateş açtılar. Araçlarımızın camlarına gelen kurşunlar camları parçaladı.Araçlarımızdan inerek kendimizi araçların arasında attık. Bu esnada roketler attılar. Zeytin bahçelerinin içlerine kaçtık. Tanklarda ateş açtılar. Helikopterde gelerek bulunduğumuz bölgeye araçlarımıza ateş açmaya başladı. Bizi muhalifler aldı. 6-7 kilometre yürüyerek Türkiyeye sınırdan getirdiler bizleri dedi. TIR şoförü Mehmet Haksever, Suriye askerlerinin Sorgusuz sualsiz bir şekilde ateş açtıklarını belirterek, bunlar kimdir necidir diye sormadan direk ateş açtılar. Sanki bizlere suikast gibi bir şey oldu. Üzerimizden geçen merminin haddi hesabı yok. Hem tanklar sıkıyor, hem roketler hemde havadan helikopterler ateş açtı. Nereye kaçacağımızı şaşırdık. Bundan sonra Suriyeye gitmeyi düşünmüyoruz dedi. TIR şoförü Ayhan Aslan ise Halepten konvoy halinde çıktıklarını belirterek, durdurma falan olur diye konvoy halinde geliyorduk. Konvoyun önündeki Özlek plakalıydı, diğerleri Türk plakalıydı, Azez ilçesinin girişinde hastanenin yanından geçerken ilk roket bana atıldı. Tanktı galiba soldan girip sağdan çıktı. Sonra kendimi bir setin arkasına attım. Sürünerek gittim arabanın yayına depoya ateş açıyorlardı. Kanas, keleşnikof, uçaksavar ile ateş açıyorlardı. Daha sonra roket ile araçları patlattılar. Diğer arkadaşlara da ateş açtıklarını gördüm. Helikopter, tank ile ateş açıyorlardı.
Cami minarelerinde kanascılar var. Bildiğimiz kadarıyla İranlı bunlar. Oradan koşarak ayrılırken kulaklarım duymuyordu. Tank seslerinden, bu esnada üzerimizden mermiler geçti. 3 saat bekledim kıpırdayamadım, Birkaç kişi ile telefonla diyaloga geçtim. Biraz emekleyerek biraz sürünerek, ayrıldım, helikopter cephane almak için ayrıldığında Azezin girişinde bekleyen muhaliflere ait pikaba binerek ayrıldım. Beni kaçırarak sınıra getirdiler. Bizi kurtaranlar muhalifler oldu. Sıkınlar ise Suriye askerleriydi” dedi. KİZO Nakliyat Gıda ve Limidet Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özpolat ise araçların konvoy halinde seyir ederken saldırının gerçekleştiğini belirterek, Özbek plakalı araça kimse karışmadı. Şoförü Türk olmasına karşın kimse karışmadı Özbek plakalı araca, özellikle Türk şoförlerine hem öldürmek hemde araçlarımıza zarar vermek için yaptılar. Tank, helikopter ne varsa saldırdılar. Şoförlerimizin sağ selim kalması bizim için mutluluk vericidir. Geriye kalan maddi zarar, her TIRın en az maliyeti 200 bin TL, 5 aracımız var. 1 milyon TL civarında zararımız var. Devletin bizimle ilgilenmesini bekliyoruz. Bizim araçlarımız orada mağdur, ancak adamlarımızı kurtarabildik. Ne araçlarımızın yanına gidebiliyoruz. Nede onlardan haber alabiliyoruz. Araçlarımızın kaskoları sigortaları var. Ama bizim oraya gidip rapor tutmamız gerekiyor. Araçlarımızı getirmemiz gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden karşı tarafla irtibata geçilip getirmelerini istiyoruz” diye konuştu.