Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çanakkale-Lapseki’de üretim yapan özel bir madencilik firmasına ait madeni ziyaret etti. İşletme hakkında yetkililerden bilgi alan Varank, altın odasına geçti. Burada altının kıvamını yüksek ısıya dayanıklı elbise ve eldivenleri takarak kontrol eden Varank, potayı devirerek altın ve gümüş madenini döküm kalıbına aktardı.
Varank, daha sonra yaptığı değerlendirmede şunları ifade etti:
Altın madenciliğinin stratejik bir alan olduğuna dikkati çeken Varank, “Şu anda Çanakkale bölgesinde tahminlere göre 80 ila 100 milyar dolarlık değere sahip altın madeni yatıyor. Burada maden işletmeciliği yapan firma sayımız çok az. TÜMAD Madencilik, dünya standartlarında üretim yapması, çevre ve üretim süreçlerinde aldığı tedbirlerle örnek işletmelerden bir tanesi. Dünyada bu tip üretim yapan 800 altın madeni var. Bunlardan bir tanesi Lapseki’de. Kanada’da madencilik yapan bir firma hangi standartlarda üretim yapıyorsa ondan belki daha iyi bir şekilde üretim yapan bir tesisimiz.” bilgisini verdi.
Varank, altın ve gümüş madenciliğinin Türkiye ekonomisi açısından elzem olduğunu vurgulayarak, “Bununla ilgili çok ciddi ithalatlar olduğunu düşündüğümüzde bizim bu değerleri asla toprak altında bırakmamamız gerekiyor. 800 kişi çalışıyor. Maaşları da sordum. Ortalama maaşların 12-13 bin lirayı bulduğu bir işletmeden bahsediyoruz. Yüzde 80-90 Lapseki’de, Gelibolu’da yaşayan vatandaşlarımızın istihdam edildiği bir işletme.” ifadelerini kullandı.
Madenler konusunda zaman zaman farklı tartışmalar olduğuna işaret eden Varank, şu değerlendirmede bulundu:
“Bunların çoğunluğunun siyasi saiklerle olduğunu bilmemiz gerekiyor. Çanakkale bölgesinde 80 ila 100 milyar dolarlık altın ve gümüş şu anda toprak altında yatıyor. Bunların gün yüzüne çıkarılması durumunda Çanakkale ekonomisinin geleceği durumu tahayyül etmemiz ve ona göre hareket etmemiz lazım. Dünya standartları ve almanız gereken tedbirler çok açık. Madencilik yaptıktan sonra sahaların rehabilitasyonuyla ilgili kurallar çok açık. Kurallara uyulduğu müddetçe madenciliği asla kötü bir uygulama olarak görmememiz, kamuoyunu yanıltmamamız lazım. ABD, Kanada ve Avrupa’da bu işler yapılıyorsa bizde de bunların önünün açılması gerekiyor.” dedi.