AĞRI
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Taşlıçay ilçesini ziyaretinde partisinin ilçe başkanlığınca Belediye Düğün Salonu’nda düzenlenen programda vatandaşlara hitap etti.
Anayasa değişikliği hakkında da vatandaşlara bilgi veren Arslan, ana muhalefetin sürekli ülkeye tek adamlık sisteminin geleceğini söylediğini hatırlattı.
Tek adamlığın gelmeyeceğini, ülkeyi tek merkezden yönetmenin geleceğine dikkati çeken Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçmişte çift merkezden ülke yönetildi. Neler çektik, hepiniz biliyorsunuz. Türkiye güçlendikçe, büyüdükçe, ileriye yürüdükçe ve milletinin menfaatini düşündükçe bu, dış güçlerin işine gelmiyor. Dış güçler geçmişte bu coğrafyada istedikleri gibi at oynatıyorlardı. Ne zaman ki biz ‘Yok kardeş, artık at oynatamazsın, benim milletimin menfaati önemli, ben ona göre iş yapacağım.’ dedik, dış güçlerle kavga başladı. Terör örgütlerini başımıza bela ettiler. DEAŞ diye bir şey çıkardılar, DHKP-C, PKK çoktan çıkmış, YPG, PYD çıkardılar. O da yetmiyor, bütün dünya FETÖ terör örgütünü destekledi, bu ülkenin başına bela etmek istedi ama Allah’a şükür, millet bir oldu, beraber oldu, 15 Temmuz’da terör örgütüne ders verdi. Bugün 2002’ye göre ülke olarak 3,5 kat büyümüşüz.”
Semerci Ahmet örneğini verdi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, Manisa’nın Kula ilçesinde “Hayır” kampanyası yürüten ana muhalefet partililere semerci Ahmet Bak’ın verdiği cevabı anlattı.
Arslan, şunları dile getirdi:
“Hayır’ diyenlerden biri, Manisa’da semer yapan birine gidiyor. Semerciyi ikna edecek. Semerci, ‘Arkadaş ben cahilim, senin kadar okumadım, ben senin kadar bilmiyorum ama ben yaşadığıma bakarım.’ diyor. ‘Eskiden hastane yoktu, şimdi hastaneye gidiyorum, 5 kuruş para vermiyorum. Şu geldiğin yol var ya, o yolu eskiden 3 saatte geliyorduk, şimdi 1,5 saatte geliyoruz. Eskiden oğluma telefon açmak için köyden kalkıp ilçeye gidiyordum, gece kuyruğa giriyordum, sabah sıra alıyordum, ertesi gün muayene oluyordum. Ben cahilim, bu kadarını biliyorum, sen okumuşsun, sen kendini yetiştirmişsin, senin benden daha iyi düşünmen lazım, sen benden daha iyi düşünürsen zaten ‘Evet’ dersin.’ demişti.
16 Nisan bizim için önemli, geleceğimiz için önemli, size daha iyi, sağlıklı hizmet etmemiz için önemli.”
