TBMM – Hüseyin Gazi Kaykı/Hatice Özdemir Tosun
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, 28 Şubat’ın, 15 Temmuz’un başlangıç tarihi olduğunu belirterek, 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin davaların, 28 Şubat davasıyla birleştirilmesi gerektiğini söyledi.
“12 Eylül’de de aynı şeyler yapıldı”
28 Şubat’ın, sadece o tarihe özgü bir kalkışma, vesayet ve ihtilal iklimi olarak görülmememesi gerektiğinin altını çizen Aydemir, bu tarihin, 15 Temmuz ile birlikte değerlendirilmesinin gereğine işaret etti.
Muhalefetin zaman zaman, “AK Parti’nin, FETÖ’yü yeşerttiğine dair” iddiaları gündeme getirdiğini hatırlatan Aydemir, “Tam tersine, AK Parti zamanında bunlara karşı gene bir bariyer konulmuştu. Ondan önce, kapıların bütün bütün açıldığı zaman dilimidir. 12 Eylül’de de aynı şeyler yapıldı. Bu neviden yapılar o dönemlerde özellikle yeşertildi, korundu ve bir zaman dilimi içerisinde işin bu noktaya gelmesini sağladılar.” diye konuştu.
Bu nedenle 28 Şubat’ın, sadece o günkü siyaset üzerinde yoğun baskı kurulan ve partilerden milletvekillerinin transfer edildiği bir dönem olarak görülmemesi gerektiğini belirten Aydemir, “28 Şubat’ın, 15 Temmuz’a dönük büyük bir proje olduğunu” savundu.
Erzurum’da bir gazetesinin bulunduğunu ve 28 Şubat döneminde de gazetecilik yaptığını anımsatan Aydemir, bu dönemde insanların büyük bir korku iklimi içerisinde yaşadıklarını, kendisinin de gazeteci olarak bunu üzerinde hissettiğini anlattı.
28 Şubat mağdurlarının durumları hakkında haberler yaptıklarını ve bu nedenle de gazeteye davalar açıldığını aktaran Aydemir, “Hakkımızda davalar açıldı, uzun yargılama süreçlerinin ardından önemli miktarda tazminat ödedik. Baskılarla reklam gelirlerimiz kısıtlandı. Biz maddi açıdan mağdur olduk ama o dönemde daha ağır hasarlar alanlar da oldu, hala yarasını saramayan insanlar var. Tedavisi mümkün olmayan yaralar açtılar.” dedi.
“Yazarken, korkarak yazıyorduk”
Aydemir, “Üzerimizde öyle bir baskı vardı ki ‘Bunun altından nasıl kalkabiliriz’ diye her gün endişeyle yaşıyorduk. ‘Kim gelecek, biraz sonra ne tür bir sıkıntıyla karşılaşacağız’ diye endişeli bir bekleyiş hakimdi. Yazarken, korkarak yazıyorduk, kelimeleri seçerek kaleme alıyorduk. Böyle bir iklim vardı. Şimdi bunlar yok.” ifadesini kullandı.
“O dönemde özellikle inançlı kesim üzerine büyük bir tarassut ve yönelmenin olduğunu” vurgulayan Aydemir, “İşte tam da bu noktada FETÖ imansızlarını da sanki inançlıların temsil edildiği bir zeminmiş gibi lanse ettiler, sundular ve halk nazarında onlara meşruiyet kazandırdılar. ABD’ye plase edip oradan projenin gerçekleşmesini sağladılar.” diye konuştu.
28 Şubat ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için çok dikkatli olunması gerektiğini belirten Aydemir, her an gelebilecek vesayetçi bir dayatmaya karşı anında topyekun tepki verilmesinin gereğine işaret etti.
Aydemir, “Demokrasiye, insan haklarına, millete, devlete, vatana sahip çıkacağız. Aksi halde Suriye ve Irak gibi bir hale düşeriz.” değerlendirmesinde bulundu.