İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenen yemekte, Sultan Abdülhamid’in torunları, TRT’de yayınlanan Payitaht dizisi ekibiyle bir araya geldi.
Gecede konuşan Şahin, Osmanlı’nın her zaman hakkaniyetli bir yönetim sergilediğini ve yönetimi altındaki tüm bölgelere adalet götürdüğünü söyledi.
Şahin, Osmanlı hanedanın bir emanet olduğunu vurgulayarak, “Belki o günün şartlarında ülkeden ayrılmanız gerekiyordu ama bu millet, hiçbir zaman gönlünden sizleri ayırmadı. Çünkü bizler Osmanlıyı hep minnetle hatırlamaya ve yad etmeye devam edeceğiz. Bu milletin her bir ailesi, topluluğu birbirinden azizdir. Bu aile, 700 yıl bu toprakları bir arada tutmuş o yüzden sizlere gerçekten minnet duymalıyız. Bugün de bunun bir nişanesini yaşıyoruz. Bu nedenle gecede emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu etkinliği her yıl düzenli olarak tekrarlamamız gerekmektedir. 2. Abdülhamid Han’ı da rahmetle anıyorum. Allah mekanını cennet eylesin. Bu aile 33 yıl, bu millet dağılmasın, sefil olmasın diye gecesini gündüzüne katmış bunun için çaba sarf etmiş ve dua etmiştir. 33 yıl boyunca 24 saat süren bir sevinç ya da huzur duygusu yaşamamıştır. Bu onun milletine, ülkesine bağlılığından ve milletinin istikbaline yönelik endişelerinden kaynaklanıyordu. ” şeklinde konuştu.
“En zor dönemde Osmanlı Devleti’ni huzur ve barış içerisinde tutmuş”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da Sultan 2. Abdülhamid Han’ı vefatının 100. yılında bir hafta sürecek bir dizi etkinlikle anacaklarını belirterek, yurt dışında uzun yıllar büyük sıkıntılar çeken Osmanlı Hanedanı ailesine de davetlerini kırmadığı için teşekkür etti.
Osmanlı Devleti’nin dünyaya 600 yıl huzur ve barış getiren, 3 kıtaya hükmeden ve medeniyet getiren büyük bir devlet olduğunu ifade eden Uysal, şöyle konuştu:
“Osmanlı’nın dünyada sağladığı huzuru hiçbir devlet sağlamamış, belki bundan sonraki süreçte de sağlamayacaktır. Abdülhamid Han, en zor dönemde Osmanlı Devleti’ni huzur ve barış içerisinde tutmuş. Suikastlar, darbeler yaşadı, her türlü iftiralarla karşılaştı. Bütün bu zorluklara rağmen imparatorluğu 3 kıtada ayakta tuttu. Abdülhamid Han hal edildikten 5-6 sene sonra koca Osmanlı Devleti darmadağın oldu. Ülkenin başındayken kendisini eleştiren birçok insanın sonradan hata yaptığını anlayıp pişmanlık duyduklarını, yanıldıklarını açık açık ilan ettiklerini görüyoruz. Abdülhamid Han, bilime, teknolojiye ve ülkenin gelişmesine çok meraklı bir padişahtı. Kendisi bir sanatçıydı. Öğrenim gördüğü İstanbul Üniversitesi’nde Abdülhamid Han’ın yaptığı eşyalar hala kullanılıyor. Abdülhamid Han’a baktığımızda bugünkü İstanbul ve Marmara üniversitelerini kuran, liseler, ziraat okulları açan, posta-telgraf hizmetlerini kuran ve Hicaz Demiryolu’nu yapan insan olduğunu görüyoruz. Ölümünden 100 sene sonra o zor şartlarda yaptıklarına baktığımız zaman, hakikaten çok büyük işler yaptığını anlıyoruz. Şu anda İstanbul’da önemli tarihi mekanlar varsa, birçoğu yine 2. Abdülhamid Han’ın eseridir. İstanbul’da ne tarafa baksak muhakkak onun bir eserini görüyoruz.”
“Kendimizi Türkiye’ye çok bağlı hissediyoruz”
Hanedan ailesinden Jamil Osmanoğlu ise ailesiyle Türkiye’de olmaktan çok mutlu olduğunu belirterek, “Mutluluk şehri İstanbul’da, halkıyla bütünleşmiş ve onun sevgisi kazanmış bir belediye başkanın daveti bizi mutlu etti. Sayın Belediye Başkanının İstanbul’a çok büyük bir kalkınmaya imza atmasını görmekten de mutluluk duyduk. Kendilerine misafirperverliği için çok teşekkür ederiz. 4 ayrı kıtadan hatta Meksika’dan bile aile üyelerini bir araya getirdiniz. Bu bizi çok duygulandırdı.” diye konuştu.
Fethiye Nami Osmanoğlu da aile üyelerinin Türkiye’de buluşmasının çok anlamlı olduğunu ifade ederek, “Kendimizi Türkiye’ye çok bağlı hissediyoruz. Özellikle büyük dedemiz Sultan 2. Abdülhamid’i anmak için bir araya gelmemiz çok anlamlı. Bunun için Sayın Belediye Başkanına çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Muhabir: Semra Orkan