Akit gazetesinde 30 yıldır köşe yazarlığı yapan Abdurrahman Dilipak, Akit TV’deki programı “seyirciden sözlerinize tepki geliyor” diye yayından kaldırılınca Akit Gazetesi’ndeki yazılarına son verdi. Abdurrahman Dilipak, ayrılık kararını “Şimdi veda vaktidir” başlıklı köşe yazısında duyurdu. Abdurrahman Dilipak vedasında, “Ayaktayım ve yürümeye devam ediyorum. Kulağı olanlara söyleyecek sözlerim var daha. Sözü olanlara verecek kulağım var” dedi.
Peki Abdurrahman Dilipak 30 yıldır evi olan Akit’e neden veda etti, ya da etmek zorunda kaldı. Gazeteci yazar Ahmet Taşgetiren bugün köşesinde şunları yazdı:
-Abdurrahman Dilipak, yılların Akit Yazarı, İslami camianın önemli ismi gazetesi ve gazete bünyesinde çıkan Akit tv ile yollarını ayırmak zorunda kaldı. Yazılarındaki ve tv konuşmalarındaki eleştirel çizgi sebebiyle gazete yönetiminden uyarı geldi. Ankara rahatsızdı. Ve olan oldu. Azaltılıyorduk, bir kere daha azaltıldık.
Ne yapıyordu Dilipak “Bizde işler iyi gitmiyor” diyordu. “Biz bu değiliz” diyordu. “Konuşma, yazma” denildi. Ekranı, sütunu kapatıldı. İyi mi olacak bu Ankara için? Bu, iyi mi olacak Akit camiası için? İyi mi olacak bu, islâmî camia için? “İslâmî camia” mı dediniz? “Siyasi iktidardan başka bir şey kaldı mı ki?” gibi sesler duyuyorum. Var elbet. Bugünlerde konuşmak – yazmak zor olsa da, bir gün herkes konuşur elbet. Keşke o zaman “ba’de harabi Basra” durumu olmasa…
30 yıldır Akit gazetesinde köşe yazarlığı yapan Abdurrahman Dilipak, “Şimdi veda vaktidir” başlıklı 1 Eylül 2022 tarihli yazısında ayrılığına ilişkin şunları yazmıştı:
30 yıl sonra, Akit Tv’deki Bülent Deniz’le birlikte sunduğumuz “Derin Gerçekler” programının benim eleştirilerime izleyicilerden olumsuz tepkiler geldiği ve yanlış anlamalara sebeb olduğu gerekçesi ile bu şartlarda televizyonda haftada bir yayınlanan programın devam etmesinin mümkün olmadığı haberinin verildiği bir telefon sonucu Akit TV’den ayrılıyorum..
Gazetede yazıların devam etmesi konusunda da, aynı görüş, üslub ve ifadelerin yazımda da olduğu bunun aynı şekilde sorun oluşturabileceği için ve kalemle ekran arasında benim açımdan bir fark olmadığından, gazetenin bu yönde bir talebi olmadığı halde, kendim, yazılarımı sonlandırma kararı aldım. 73’de Milli Gazete, 93 Akit Media, dünden bugüne 20+30 yıl = yarım asırlık bir serüven…ifadesini kullandı.