ANKARA
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Avrupa Birliği Adalet Divanının, işverenlerin çalışanların başörtüsü takmasını yasaklamaya hakkı ve yetkisi olabileceği kararına ilişkin, “Bu, insan haklarının, din ve vicdan hürriyetinin, çalışma hakkının tartışmasız ihlalidir. Irkçı ve gerici bir tutumdur. Avrupa’da son zamanlarda irtica eğilimi görüyorum.” dedi.
Akdağ, Cibuti Sağlık Bakanı Djama Elmi Okieh ve beraberindeki heyeti makamında kabul etti. Görüşmenin ardından iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi.
Cibuti’nin konumu itibarıyla Afrika’da önemli bir ülke konumunda bulunduğunu belirten Akdağ, iki ülkenin 16’ıncı asırdan itibaren ortak tarihinin olduğunu hatırlattı.
Akdağ, Türkiye ve Cibuti’nin aynı dine ve kültüre sahip ülkeler olduğunu ifade ederek, iki ülkenin sevinçleri ve kederlerinin de ortak olduğunu söyledi.
“Avrupa medeniyet yürüyüşünden geriye mi dönüyor?”
Sağlık Bakanı Akdağ, daha sonra bir gazetecinin, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın, işverenlerin çalışanlarına başörtüsü yasağı getirebileceği yönündeki kararına ilişkin sorusuna, “Bu, insan haklarının, din ve vicdan hürriyetinin çalışma hakkının tartışmasız bir ihlalidir. Irkçı ve gerici bir tutumdur. Avrupa’da son zamanlarda irtica eğilimi görüyorum.” yanıtını verdi.
“Avrupa medeniyet yürüyüşünden geriye mi dönüyor?” diye soran Recep Akdağ, şunları kaydetti:
“Bu kadar yüzyılın oluşturduğu dünya mirası insan haklarından geriye dönme eğilimi olan bir Avrupa görüyoruz. Bu Avrupa açısından bir çıkmaz sokaktır. Nüfusu artmayan, genç ve yetişmiş insan gücüne büyük ihtiyacı olan bir bölgedir Avrupa. Bu tür tutumlar yalnızca Avrupa’ya zarar verir. Başörtüsü takan Avrupa’daki kardeşlerimize böyle bir karar zarar verebilir. Bunun nihai zararı Avrupa’ya olacaktır. Faşizan, baskıcı din ve vicdan hürriyetinin insan haklarının, çalışma hakkının ihlali anlamına gelen bu ve benzeri kararlar asla kabul edilemez kararlardır. Avrupa’daki bazı politikacılar, ırkçı eğilimlerin baskısı altında tutundukları bu tavırdan vazgeçmelidir. Almanya, Hollanda ve bazı Avrupa ülkelerinde 16 Nisan’da yapılacak referandumla ilgili takınılacak tavır, çifte standartlı medeniyet dışı bir tavırdır. Biz bunları kabul etmiyoruz. Umut ediyorum ki Avrupa’daki sağ duyulu politikacılar, devlet adamları, entellektüeller bu gidişe bir dur diyecektir.”
Muhabir: Duygu Yener