Rekonstrüksiyon çalışmaları sonrası geçen ay açılan Fatih Medresesi’nde yürütülen eğitim çalışmalarında, alanlarında uzman akademisyenler, personele ders vererek Ayasofya’da dikkat etmeleri gereken hususları anlatıyor.
Eğitimcilerden İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın, yaptığı açıklamada, Ayasofya’nın yapı olarak dünya mimarlık ve insanlık tarihinde çok önemli bir yer tuttuğunu söyledi.
Aynı zamanda Bizans Sanat Tarihi uzmanı ve Ayasofya Bilim Kurulu Üyesi olan Yalçın, Ayasofya’nın iki büyük imparatorluğun başkenti olan İstanbul’un en önemli ibadethanesi olduğunu belirterek, “Böylesine bir yapının bin 500 yıldır ayakta olması bizler için hediyedir. Onu korumak için elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Eğitimimizde burada çalışan personelin yapıyı daha iyi tanıyabilmelerini amaçlıyoruz.” dedi.
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasıyla birlikte ziyaretçi sayısının arttığına işaret eden Yalçın, bir yandan yapıyı korumak için restorasyon çalışmalarının kesintisiz sürdürüldüğünü, diğer yandan ise ziyarete ve ibadete gelen insanların da tarihi yapıya gerekli ihtimamı göstermeleri gerektiğini kaydetti.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Sanat Eserleri Daire Başkanı Şengül Koncagül de ibadethane olarak açılan Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi ile birlikte Müslümanlar için de değerli bir ibadethane olarak tarihteki yerini aldığını dile getirdi.
Ayasofya Camiinde görevli güvenlik, din ve temizlik görevlilerinin de olduğu yaklaşık 200 kişiye verilen eğitimin amacını anlatan Koncagül, şöyle konuştu:
“Eğitimlerimizin temel amacı yapının tarihinin çalışanlara tanıtılması, farkındalığın oluşturularak her çalışanın bir sanat tarihçisi hassasiyetiyle yapıya yaklaşmasını ve ziyaretçileri de bu şekilde yönlendirmesini sağlamak. Çalışanlar gördükleri ve dokundukları objenin ne olduğunun farkında olacaklar. Derslerimizi de alanında uzman akademisyenler veriyor.”dedi.