Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dolmabahçe’deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen Türkiye-Romanya-Polonya Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantısı ardından Romanya Dışişleri Bakanı Bogdan Aurescu ve Polonya Dışişleri Bakanı Zbigniew Rau ile düzenlenen ortak basın toplantısında bir konuşma yaptı.
Üçlü iş birliği sürecinin 10. yıl dönümü olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Bölgemiz ve dünya genelindeki güvenlik ortamı çok hızlı biçimde değişiyor. 2022 yılı NATO tarihinde üç zirvenin yapıldığı tek yıl. Bu bile içinde bulunduğumuz stratejik koşulları göstermesi bakımından çarpıcı bir örnek.” değerlendirmesinde bulundu.
Böyle bir ortamda üçlü iş birliği ve istişare mekanizmasını devam ettirmenin önemine işaret eden Çavuşoğlu, bunun arkasında üç NATO müttefikinin ortaya koyduğu iş birliği ve dayanışma iradesi olduğunu ifade etti
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, NATO’nun yeni stratejik konseptinin ve ittifakın geleceğine dair hususların da ele alındığına işaret ederek, haziranda Madrid’de düzenlenecek NATO zirvesinde stratejik konsept dahil önemli konuların görüşüleceğini kaydetti.
Zirveye yönelik beklentileri de iki mevkidaşıyla masaya yatırdıklarını belirten Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:”Stratejik konsept sadece bugünü dikkate almamalı. İttifakın geleceğine yön veren, uzun soluklu ve vizyoner bir belge olmalı. Tüm bu konuları iki hafta önce Berlin’deki NATO Dışişleri Bakanları toplantısında da ele almıştık. Bugün müzakerelerde gelinen aşamayı da birlikte değerlendirdik.
Terörizm, NATO’ya ve müttefiklere yönelik en önemli asimetrik tehdittir. Terörün her türüyle mücadele edilmesine yönelik kararlılık yeni stratejik konseptte yer almalıdır. Bu konudaki hassasiyetimizi Berlin’de de tüm müttefiklerimizle paylaştık. Bugün de bu konuyu arkadaşlarımızla beraber değerlendirdik.”
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusu karşısında Türkiye’nin kararlılığını ortaya koyduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu konudaki mesajlarımızı çok açık ve net bir şekilde ilettik. İki ülkenin de terör örgütleri ile mücadelede somut adımlar atması gerekiyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin NATO’nun açık kapı politikasını her zaman desteklediğini anlatan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu iki ülkenin adaylığıyla ilgili Türkiye’nin koyduğu rezervin sebebi çok açıktır. Bu iki ülkenin PKK, YPG, DHKP-C, FETÖ gibi terör örgütleriyle ilişkileri ve terör örgütlerine yaptıkları destek. Sonuçta NATO’nun güvenliği, NATO içinde dayanışma hepimiz için önemli. Tüm müttefikler için geçerlidir ve müttefik olmak isteyenler için de geçerlidir.
Biz Finlandiya ve İsveç’in güvenlik endişelerini anlıyoruz ama NATO içinde birçok müttefikimizin açık bir şekilde söylediği gibi herkesin de Türkiye’nin de meşru güvenlik endişelerini anlaması gerekiyor. O nedenle terörle mücadelenin net bir şekilde stratejik konseptte yer almasını istiyoruz.”
İki ülke heyetlerinin 25 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleştirdiği görüşmelere de değinen Çavuşoğlu, “Bu toplantıda iki ülkenin PKK/YPG başta olmak üzere FETÖ ve DHKP-C terör örgütlerine verdikleri destek ve o ülkedeki teröristlerin mevcudiyeti, aynı şekilde bu teröristlerin ne olduğuna dair bilgi ve belgeler bir kere daha paylaşıldı.” dedi.