Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hazırladığı “Çocuk Politikaları Serisi“nin ilk kitapçığında, çocuk ihmali ve istismarına yönelik kurumsal yaklaşım ele alındı.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, çocuk alanında sunulan hizmetlerin ayrıntılı şekilde kamuoyuyla paylaşılması için yeni bir yayın serisi hayata geçirildi.
“Çocuk Politikaları Serisi” adıyla yayımlanan çalışmanın ilk kitapçığında, Bakanlığın, çocuk ihmali ve istismarına yönelik kurumsal yaklaşımı değerlendirildi.
Çocuk ihmal ve istismarı ile mücadeleye ilişkin politika ve tedbirlerin anlatıldığı kitapçıkta, “Türkiye’de Çocuk Koruma Hizmetlerine Tarihsel Bakış”, “Çocuk İhmal ve İstismarı Nedir?”, “Bakanlığın Çocuk İhmal ve İstismarı Konusunda Koruma, Bakım, Önleme ve Rehabilitasyon Hizmetleri İle İlgili Kurumsal Yaklaşımı”, “Çocuk İhmal ve İstismarı Konusunda Bakanlığın Hizmetleri”, “Çocuk İhmal ve İstismarına Yönelik Özel Uygulamaları” başlıkları yer aldı.
Kitapçıkta, 11’inci Kalkınma Planı (2019-2023) kapsamında, Bakanlığın çocuk ihmal ve istismarı ile mücadeleye ilişkin aldığı tedbirler ve politikalar sıralandı.
Doğum öncesinden başlamak üzere, anne baba eğitimlerinin artırılmasının gerektiği belirtilen kitapçıkta, şunlar kaydedildi:
“Çocukların fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini destekleyici kültürel, sanatsal, bilimsel ve sportif faaliyetler özendirilecek, yaygınlaştırılacak ve erişilebilir hale getirilecek.
Kırsal bölgelerde yaşayan çocuklar için koruyucu ve önleyici hizmetlere erişimi artırmaya ve fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yapılacak.
Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Birimleri 81 ilde yaygınlaştırılacak. Yerelde çocuk işçiliği ile mücadele alanında çalışan ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği ve koordinasyonun geliştirilmesi için Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Birimleri daha etkin hale getirilecek.
Risk altındaki çocuklara yönelik psikolojik destek programları yaygınlaştırılacak ve bakım hizmetleri ihtisaslaştırılmaya devam edilecek, alanda çalışan personelin niteliği ve niceliği artırılacak. Korunmaya ihtiyacı olan çocuklara yönelik aile odaklı hizmetlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sağlanacak.”
“Çocukların dijital risklerden korunması çalışmaları artırılacak”
Erken çocukluk döneminden başlamak üzere çocuklara ihmal, istismar ve şiddet konularında farkındalık eğitimleri verilmesi ve çocukların yaşam becerilerinin güçlendirilmesi politikasının da yer aldığı kitapçıkta, yapılacaklar şöyle sıralandı:
“Çocukların sağlıklı gelişimlerine yönelik bilimsel araştırmalar yapılacak. Okullarda ve sosyal hizmet merkezlerinde sağlık, beslenme, hukuk ve sosyal medya okuryazarlığı becerilerini güçlendirecek program ve faaliyetler yürütülecek.
Çocukların, sağlıklı gelişimlerini olumsuz etkileyecek, oyun ve dijital uygulamalar ile kitap, sosyal medya gibi yayın içeriklerinden korunmasına yönelik tedbirler alınacak.
Çocukların dijital risklerden, yazılı ve görsel medyanın zararlarından korunmasına yönelik çalışmalar artırılacak. Çocuk Destek Merkezleri (ÇODEM) yaygınlaştırılacak.
Suç mağduru ve suça sürüklenmiş çocuklara yönelik etkin bir rehabilitasyon programı uygulanacak.”
Kitapçığın sonuç bölümünde, çocuk koruma alanında kamuoyu farkındalığı oluşturularak, çocuğa yönelik herhangi bir ihmal ya da istismar olmadan çocuğun kendisi, ailesi ve çevresinden kaynaklı sorun ya da ihtiyaçlarının tespit edilmesinin önemine de işaret edildi.
Ayrıca bu ihtiyaçların ya da sorunların, kurumlar arası iş birliğiyle giderilmesi, risk haritaları ile erken müdahale sistemlerinin oluşturulması, ailelere yönelik bilgilendirici ve çözüm üretici eğitimlerin düzenlenmesi, çocuklara yönelik psiko-sosyal destek hizmetlerinin geliştirilmesi gibi politikaların oluşturulduğu anlatıldı.
Çocuk Politikaları Serisi’nin ilk kitapçığının, mesleki, akademik ve gönüllü faaliyetlere katkı sağlamasının hedeflendiği belirtildi.
“Çocukları koruma ödevi bizlere, Anayasamızda açıkça verilmiştir”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Çocuklarımıza dair en önemli ödevimiz, onların sağlıklı ve güven dolu bir ortamda yetişmelerini sağlamaktır. Doğaları gereği kendilerini koruyamayacak durumda olan tüm çocuklarımız için bu ödev, bizlere, Anayasamızda açıkça verilmiştir. Ülkemizin sağlıklı nesillerle sağlıklı bir gelecek inşa edebilmesi hedefiyle bu vazifeyi gönül vererek üstleniyoruz.” ifadesini kullandı.
Çocukların ihmal, istismar ve tüm risklerden korunabilmesinin önemine işaret eden Selçuk, çocuk koruma sisteminin, sadece kamu kurumlarını değil, toplumun tüm aktörlerini, sivil toplum kuruluşlarını, tek tek bireyleri ve bütün bir toplumu kapsayan, hepsinin işbirliği halinde çalışmasını, birbirine kenetlenmesini zorunlu kılan bir alan olduğunu vurguladı.
Bakan Selçuk, bu kapsamda çocukların, ailelerin ve toplumun farkındalığını arttırmaya yönelik ilgili kamu kurum, kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde önemli çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.