ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından, aralarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DKK) eski Genel Sekreteri Deniz Kurmay Albay Serkan Saral‘ın da bulunduğu 21’i asker, üçü sivil 24 sanık hakkında “FETÖ üyesi olmak” suçlamasıyla açılan davaya, sanık savunmalarının alınmasıyla devam edildi.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı.
Hakkındaki FETÖ üyeliği iddiasını kabul etmeyen sanık Fatih Yüceldi, FETÖ’nün kendisinin ve ailesininkinden farklı bir düşünce yapısına sahip olduğunu ifade etti.
FETÖ’nün darbe girişiminde yer almadığını ileri süren Yüceldi, “Ben ve eşim hayatımız boyunca hiçbir tarikata üye olmadık, üye olmayı da düşünmedik. 15 Temmuz darbe girişimini halkımız gibi ben de evimde televizyonlardan öğrendim. Ardından şube müdürüm ile görüştüm ve onun talimatıyla evimde kaldım.” savunmasını yaptı.
ByLock kullanıcısı olmadığını ve programın adını darbe girişiminden sonra basından duyduğunu iddia eden sanık Yüceldi, telefonunun uzman kişilerce incelenmesini isteyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanıklardan eski Kurmay Binbaşı Fatih Ülger, görevi boyunca emir komuta zinciri içerisinde olduğunu, amirleri dışında kimseden emir almadığını kaydetti.
ByLock programını indirmediğini ve kullanmadığını savunan Ülger, iddianamede yer verilen telefon numaralarının kendisine ait olmadığı iddiasında bulundu. Abonesi olduğu GSM operatörünün, aynı IP adresinden farklı kişilere internet erişimi sağladığını ileri süren Ülger, bundan ötürü mağdur olduğunu belirtti.
Ülger, iddianamede yer alan, kardeşinin Bank Asya’da çalıştığı hususunun doğru olduğunu dile getirerek, kardeşiyle ilgili bir FETÖ soruşturması bulunmadığını beyan etti.
FETÖ üyelerine kurmaylık sınav sorularının sızdırıldığını, kendisinin başarılı bir eğitim hayatı bulunmasına rağmen kurmaylığı 30 kişi arasından 12’nci sırada kazanabildiğini bildiren Ülger, FETÖ üyesi olması halinde kurmaylık sınavında daha çok başarı elde edebileceğini belirtti.
Darbe girişiminde evinde olduğunu ve darbeye iştirak etmediğini öne süren Ülger, suçlamaları reddederek tahliyesini ve beraatini istedi.
Talimatla ByLock yüklemiş
Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yaralanmak üzere itirafçı olan kurmay binbaşı Murat Baykal da, 13 Ağustos 2014’te telefonuna ByLock uygulamasını indirdiğini söyledi.
Programı, iddianamede adı “mahrem abi” olarak yer alan ve davanın firari sanıklarından Aygün Sarsmazelsoy’un talimatıyla yüklediğini ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ByLock’u talimatla Google Play’den indirdim. Bana bir şifre verdiler, şifreyi veren Aygün Sarsmazelsoy’du. Anafartalar Kolejinde müdür yardımcısı olarak görev yapıyordu, şu an firari olduğunu biliyorum. Şifre 8 haneliydi. Onun verdiği şifreyle uygulamaya girdim. Sadece ilgili kişiyle görüşülebiliyordu. Daha sonra bu programdan farklı programların da yüklendiğini biliyorum.”
“Askeri lise sınav sorularını elde etmişlerdi”
FETÖ ile ortaokul yıllarındayken ders çalışmak üzere gittiği evlerde tanıştığını aktaran sanık Baykal, evde Serdar ve Ekrem isimli kişilerin de bulunduğunu ancak açık kimliklerini bilmediğini dile getirdi. Baykal, FETÖ’nün evlerinde ders çalışma dışında dini içerikli sohbetler yapıldığını ifade ederek, birkaç ay sonra yapılan askeri lise sınavlarına girdiğini kaydetti.
Baykal, 1991’de Kuleli Askeri Lisesi sınavına girmeden önce kaldığı evlerde kendilerine sınav sorularının verildiğini belirterek, “Kuleli Askeri Lisesi sınavlarına girdim. Sınava girmeden önce bana evde bir kısım sorular verdiler, ‘Bunlara çalış’ dediler. Bu soruların çoğu sınavda karşıma çıktı. Askeri lise sınav sorularını elde etmişlerdi yani. Ancak ben Deniz Lisesi sınavlarına da girmiştim ve başarılı olmuştum, Deniz Lisesine gitmeyi tercih ettim. Deniz Lisesinde okurken bu yapıyla görüşmelerim devam etti. Serdar beni Serdal diye başka birine devretti.” ifadesine yer verdi.
Baykal, FETÖ’nün askeriyeye yerleşmeye çalıştığını belirtti.
Deniz Lisesinden 1995’te mezun olduğunu, Deniz Harp Okulunu da 1999’da bitirdiğini kaydeden Baykal, Harp Okulu döneminde FETÖ’nün kendisiyle temasa geçmesine rağmen davetlerine icabet etmediğini bildirdi.
Baykal, göreve başladıktan sonra 2004’te İstanbul’a tayini çıktığını, burada FETÖ ile iltisaklı “İbrahim” adlı şahısla temasa geçtiklerini ifade ederek, 2005’ten sonra yapılanmaya tekrar kanalize olduğunu beyan etti.
Örgütün gizliliğe önem verdiğini ve üyelerin birbirini pek tanımadığını dile getiren sanık Baykal, eşi ile tanışmasını ve evlenmesini de FETÖ üyelerinin sağladığını belirtti.
Baykal, görev için ABD’ye gittiğini, terör örgütü üyelerinin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile görüşmek ve sohbetlere katılmak için ABD’deki askeri ataşelik vasıtasıyla kendisini aradıklarını beyan etti. Kendisini arayan ataşelikteki görevlinin adının “Burak” olduğunu anlatan Baykal, iki kez Pensilvanya’ya seyahat etmesine rağmen Gülen ile görüşmeye gitmediğini öne sürdü.
“Benim kod adım Ömer’di”
ABD’den 2013’te döndükten sonra Gölcük’te kısa süre görev aldığını sonra da Ankara’ya tayininin çıktığını dile getiren Baykal, bağlı bulunduğu “mahrem abi”nin Sarsmazelsoy olduğunu ve “Asım” kod adını kullandığını ifade etti.
Kendisine de kod isim verildiğini beyan eden Baykal, “Benim kod adım Ömer’di. Diğer FETÖ üyeleriyle tanıştırırken gerçek ismini kullanmazlardı, kod adıyla tanıştırırlardı.” dedi.
ABD’den döndükten sonra örgüt evine gittiği sırada sanıklardan eski Kurmay Albay Serkan Saral ile karşılaştığını beyan eden Baykal, bunun üzerine eve girmeden oradan uzaklaştığını belirtti.
Baykal, FETÖ’nün mahrem imamları ile son görüşmesinin Mayıs 2016’da gerçekleştiğini kaydederek, zaman zaman FETÖ ile kopukluklar yaşadığı gerekçesiyle örgütün kendisine güvenilir gözüyle bakmadığını dile getirdi.
Baykal, darbe girişimi sırasında ve öncesinde darbeye yönelik bir bilgisinin olmadığını belirterek, soruşturma aşamasındaki savunmalarını da kabul ettiğini bildirdi.
Savunmasını yapan diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
Muhabir: İsmet Karakaş