ADANA
Adana Merkez Sabancı Camisi‘nde cuma namazı sırasında minbere çıkarak, “Üzerimde bomba var” diye bağırdığı gerekçesiyle 70 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Mahmut Kılıçaslan ile DEAŞ operasyonunda yakalanan bir şüpheli hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.
DEAŞ terör örgütüne eleman kazandırıp Suriye’ye gönderdikleri, haklarında yakalama kararı bulunan örgüt üyelerini evlerinde barındırdıkları ve sakladıkları iddiasıyla geçen yılın kasım ayında yakalanıp tutuklanan Kılıçaslan ve Burak Tunç hakkındaki soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet savcısı, Adana Merkez Camisi’nde 1 Temmuz 2017’de üzerindeki el yapımı bombayla eylem yapmaya kalkışırken etkisiz hale getirilip tutuklanan ve daha sonra tahliye edilen Kılıçaslan ile Tunç hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan on beşer yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Kılıçaslan’ın tahliye edildikten sonra DEAŞ terör örgütü adına ses getirici bir eylem yapma arayışı içinde olduğu belirtildi.
İddianamede, söz konusu eylem planlamasını hayata geçirebilmek için Kılıçaslan’ın silah ve mühimmat temin etme aşamasında bulunduğu, eylemde DEAŞ yanlısı Burak Tunç’un da yer alabileceği aktarıldı.
Mahkeme kararıyla telefonu dinlenen Kılıçaslan’ın terör örgütü adına Adana’da faaliyet gösteren Meydan Grubu isimli grubun sözde emirliğini yapan ve tutuklanan Ebubekir Manaz ile telefonda görüştüğü belirtilen iddianamede, sanığın İsmail isimli bir kişinin örgütün çatışma bölgesine gitmesine destek verdiği, haklarında yakalama kararı bulunan Ayşe T. ve Tahir Ö’nün misafir edilmesine yardımcı olduğuna dikkat çekildi.
Tunç’un, haklarında DEAŞ terör örgütü suçundan işlem yapılan kişilerle irtibat ve ilişki içinde olduğu kaydedildi.
“Canlı bomba” eylemi sanığı
Adana Merkez Sabancı Camisi’ne 1 Temmuz 2017’de gelen Mahmut Kılıçaslan, cuma hutbesi okunduğu sırada minbere çıkarak, “Üzerimde bomba var” diye bağırıp gömleğini açarak, belinde sarılı korse ve üzerinde sarı renkli, boru şeklinde hazırlanmış el yapımı bombayı cemaate göstermiş, bunun üzerine cemaat infiale kapılarak dışarı çıkmak için koşuşturmuş, bu esnada 11 kişi yaralanmıştı. Sivil polis memurları, minbere çıkıp Kılıçaslan’ı etkisiz hale getirmişti.
Cemaat tarafından linç edilmek istenen Kılıçaslan tutuklanmış ve hakkında “inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “olası kasıtla yaralama, basit yaralama”, “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” ve “halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçlarından 70 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
İl Emniyet Müdürlüğünde görevli bomba imha uzmanı ekip tarafından hazırlanan raporda, Mahmut Kılıçaslan’ın üzerindeki düzeneğin el yapımı patlayıcı olduğu kaydedilmişti.
Sanık 26 Ocak 2017’deki duruşmada yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliye edilmiş, geçen yılın kasım ayında düzenlenen DEAŞ operasyonun ardından ise tutuklanmıştı.