Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca çevrim içi düzenlenen “27 Mayıs 1960 Darbesi Uluslararası Konferansı”nın ilk oturumunda “Öncesi ve sonrasıyla 27 Mayıs Darbesi” ele alındı.
Coastal Carolina Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Christopher Gunn, “Uluslararası Perspektiften 27 Mayıs Darbesi” başlıklı sunumunda, ABD’nin 27 Mayıs darbesinden haberdar olmadığı mitinin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
ABD hükümetinin darbeden kesinlikle haberdar olduğunu savunan Gunn, “Bundan 10 yıl öncesine kadar bile ABD’nin darbeden habersiz olduğu ve buna çok şaşırdığı miti vardı. Ama bugün ortaya çıkan belgeler bu resmi söylemi çok ciddi şekilde yalanlıyor. Ben, ABD’nin bu darbeyi bildiğini hatta beklediğini ve gerçekleştiğinde de hiç şaşırmadığını düşünüyorum. Çünkü NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye hem ABD hem de NATO için çok çok önemliydi.” diye konuştu.
Gunn, Türk ordusunun ABD’nin finansal desteğiyle donatıldığını ifade ederek 26 üs ve 13 bin askeri personelle ABD’nin o dönemde Türkiye’de büyük bir askeri güç olduğunu kaydetti.
27 Mayıs darbesiyle ilgili araştırmalar yaparken özellikle “ABD, Türkiye’de bir darbe olduğunun farkında mıydı?”, “ABD bu darbeye müdahil oldu mu?” ve “ABD ne derece aktifti?” soruları üzerinde yoğunlaştığını vurgulayan Gunn, şunları kaydetti:
“Eğer kanıtlar ABD’nin haberi olmadığını gösteriyorsa bu ABD istihbaratının zayıflığını gösterir ki bu mümkün değil. Gerek Dışişleri Bakanlığı kaynakları gerek New York Times’ın haberlerinden ABD’nin bu darbeden habersiz olmadığını çok net bir şekilde gördüm. ABD kesinlikle bir darbenin yaklaştığının farkındaydı. Dışişleri Bakanlığı da çok net bir şekilde bunun farkındaydı. Bunun için sadece New York Times’ın haberlerine bakmak bile yeterli. O dönem Türkiye’yi darbeye götüren süreçle ilgili her gün haber yapıldığını görebiliyoruz.”
“ABD yaklaşan darbenin farkındaydı”
Gunn, ABD yönetiminin Dışişleri Bakanlığına “Adnan Menderes ile İsmet İnönü arasındaki soruna müdahil olmaması gerektiği” yönünde bir uyarı yaptığını aktardı.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Milli Güvenlik Konseyi ile Operasyon ve Koordinasyon kurullarının net şekilde olayların farkında olduğuna dikkati çeken Gunn, “ABD yaklaşan darbenin farkındaydı ve ‘Menderes’e neden yardım etmedi, neden kurtarmadı, neden Türkiye’de barışçıl bir sürece geçilmesi için yardım etmedi, Washington neden saf gibi davrandı’ soruları da son derece önemli.” ifadelerini kullandı.
ABD’nin bu darbeden rahatsızlık duymadığını söyleyen Gunn, “Haberleri vardı, paniklemediler ve bunun normal bir süreçle işleyeceğini düşündüler. Eisenhower hükümeti Menderes hükümetine kesinlikle öfke doluydu. Ekonomik olarak kötü bir yönetim olduğuna dair bir algı vardı ve bunun ittifaka zarar verdiği düşünülüyordu. Ayrıca ABD’nin önerdiği askeri reformların yapılmadığı görüşündeydiler. ABD bu konuda önerilerde bulunmuştu ve Menderes bunu kabul etmemişti. ABD’nin bu darbeye sesiz kalmasının diğer önemli nedeni ise Menderes’in Sovyetler Birliği ile kurduğu ilişkiydi.” değerlendirmesinde bulundu.