ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi esnasında Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen duruşmanın bugünkü celsesinde, sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Harekat Başkanlığı Kuvvet Geliştirme ve Teşkilat Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha, savunmasını yaptı.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen ve “kesinlikle suçsuz olduğu”nu öne süren Caha, bu nedenle darbe girişiminin ardından Yenimahalle polis karakoluna gittiğini ve burada gözaltına alındığını anlattı.
Yaşamı boyunca her zaman demokrasiden yana olduğunu, darbe teşebbüsünü şiddetle kınadığını dile getiren Caha, “Benim TBMM’ye bomba atan bir ekiple birlikte olmam, birlikte hareket etmem asla söz konusu olamaz. Demokrasiye sonuna kadar bağlı olan birisiyim. Her zaman mensubu olmaktan onur ve şeref duyduğum TSK’nın bir subayı olarak vatan savunması ve sevgisinden başka bir gayemin olması söz konusu değil. Tek hedefim devletime, milletime yararlı bir fert olarak şerefli ordumuzda görev yapmak ve milletimize hizmet etmek olmuştur. İddianamede belirtilen hiçbir sıfatı kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Darbe planının İstanbul sorumlularından Muzaffer Düzenli ile görüşme
15 Temmuz saat 19.58’de, darbe planının İstanbul sorumlularından Muzaffer Düzenli’yi telefonla arayarak darbe saatinin öne çekildiğini bildirdiği yönündeki suçlamayı da kabul etmeyen Erhan Caha, bu kadar erken bir saatte böyle bir görüşmenin yapılmasının, darbe girişimine ilişkin diğer iddianameler ve komutanların ifadeleriyle çeliştiğini öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga’nın derdest edilmesini sağlayan ekibin başındaki Mutlu Serkan Vurdem ile sürekli irtibat halinde olduğu iddiasını da yalanlayan Caha, “İddianamenin 708. sayfasında, eylemin gerçekleştirilmesi için ekip oluşturması konusunda Kara Kuvvetleri Personel Plan Şube Müdürü Albay Mutlu Serkan Vurdem’i görevlendirdiğim iddia ediliyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı iddianamesinde de Vurdem’in karargahta bulunduğu belirtiliyor. Yani Albay Mutlu Serkan Vurdem, genel sekreteri kaçıran ekibin başında değildir. Olay gecesi ben de Vurdem’i Kara Kuvvetleri Karargahında gördüğümü hatırlıyorum. Benimle aynı mekanda olan biriyle yüz yüze görüşme imkanım varken telefonla sürekli irtibat halinde olmamın bir mantığı bulunmuyor.” diye konuştu.
Cuntacılar Ali Kalyoncu, Bilal Akyüz ve Mehmet Partigöç ile irtibatını ise doğrulayan Caha, söz konusu görüşmelerin olayların daha da büyümesini önlemeye yönelik olduğunu ifade ederek, “Bu görüşmeler, yanlışa ortak olunmaması gerektiği, birliklerin çıkartılmaması, halka zarar verilmemesi şeklinde, ana teması bu olan konuşmalardır. Bu yanlışı yapanları yanlıştan döndürmek için Ali Kalyoncu ile de Bilal ile de görüştüm.” dedi.