KOCAELİ
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı‘ndaki eylemlere ilişkin 50’si tutuklu, 12’si firari, 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.
Duruşmada, müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan ve Emre Arık ile TBMM avukatı Ömer Burak Barış da hazır bulundu. Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar, belediye meclis üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar da duruşmayı izledi.
Darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, “helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği” gerekçesiyle “Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek” suçundan, 15 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Tuğamiral Tezcan Kızılelma‘nın çapraz sorgusu yapıldı.
“Terör saldırısı ve sabotaj yapılacağına dair resmi bilgi gelmedi”
Cumhuriyet savcısı, Cengiz Topel Sivil Havalimanı’nın kontrol altına alınması için askerlere emir verip vermediğini sorması üzerine Kızılelma, “Evet, askerlere devriye yapması için emir verdim. Ama bu emir havaalanının işgali için değil, oradan birliğe sivillerin girmemesi içindi. Birliğin güvenliğini sağlamak amacıyla önlem aldırdım. İşgal edilmesi için emir vermedim.” diye konuştu.
Sanık Kızılelma, Başbakanlık avukatı Halit Çokan’ın, “Terör saldırısı ve sabotaj ihbarı olduğu için 15 Temmuz akşamı birliğiniz olan Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı’na gittiğinizi söylemiştiniz. Sabotaj ihbarının, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan veya diğer resmi makamlardan size bildirilmesi gerekmiyor mu? Size böyle bir resmi bilgi geldi mi? Sabotaj tehlikesinin gerçek olup olmadığını sorguladınız mı?” sorularını şöyle cevapladı:
“Bana terör saldırısı ve sabotaj yapılacağına dair resmi bir bilgi gelmedi. Donanma Komutanlığı’nda böyle bir ihbar üzerine gemilerin seyre çıktığını görünce, bizim birlikte de benzer bir tehlike olabilir düşüncesine kapıldım. Birlikteki personelin, uçak ve helikopterlerin emniyeti için gerekli tedbirleri aldırdım. Kırmızı alarma geçildi. Sabotajın olup olmadığını teyit etmek için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki ilgilileri aradım ama ulaşamadım. Zaten bir süre sonra sıkıyönetim mesajı geldi. Okuyunca bunun bir sabotaj değil, darbe girişimi olduğunu anladım. Ben de sorumluluk bilinci ile üssün güvenliğini aldım. Darbeye ve darbecilere destek mahiyetinde bir emrim ve eylemim olmamıştır.”
“Birliğin kapılarının kamyon ile kapatılması suç olmalı”
Kızılelma bir soru üzerine, “Birliğin giriş ve çıkışlarının kontrol altına alınmasını sağladım. Benim ve nöbetçi subayın haberi olmadan giriş çıkış yapılmamasını istedim. Birliğin giriş ve çıkışını kapatmak suçsa, sivillerin birliğin kapılarını iş makinesi ve kamyon ile kapatması da suç olması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Sanık Kızılelma’nın avukatı Mehmet Nazım Gençtürk, müvekkilinin Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast girişimi davasından ceza alması ile bu dava arasında bağ kurularak, algı oluşturulmak istendiğini öne sürdü.
Cengiz Topel Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı’nda, darbeye teşebbüs eylem ve faaliyetlerinin olmadığını savunan Gençtürk, şöyle konuştu:
“Müvekkilim, hem birliğinde darbe girişimi hem de Cumhurbaşkanına yönelik suikast girişiminin planlayıcısı gibi gösterilmek isteniyor. Helikopterlere, Tezcan Kızılelma’nın talimatı ile yakıt ikmali yapılması emrini verdiğini söyleyen Dalaman Deniz Hava Üssü’nde görevli Yarbay Emin Keskin, FETÖ’cü olduğunu söyleyip, güvenlik güçlerine teslim olmuştur. Bu olay davanın seyrini değiştirecektir. Kendisinin tanık olarak dinlenmesini ve HTS kayıtlarının çıkarılmasını talep ediyoruz. Müvekkilimin, “Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek” suçundan aldığı cezanın bozulacağına ve beraat edeceğine inanıyoruz.”
Duruşma, tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe’nin savunmasıyla devam ediyor.