İSTANBUL – Emin İleri
Osmanlı padişahı II. Abdülhamid Han tarafından kurulan ve günümüze kadar faaliyeti devam ettirilen 123 yıllık Darülaceze, kimsesizlere yuva olmaya devam ediyor.
2011 yılında bu yana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlanan kurum, sakinlere güzel bir yaşam alanı sunmaya çalışırken, sakinlerin rehabilitasyonu için kurulan atölyelerde “maharetli eller” harikalar yaratıyor.
İki katlı binada, sakinler, sabahtan akşama kadar el emeği göz nuru eserler üretiyor. Rehabilitasyon atölyeleri birimde, el sanatlarının her çeşidi sakinlerce büyük emek sarf edilerek hazırlanıyor.
500 civarında misafirin kaldığı Darülaceze yerleşkesinde günlük 150 kişi bu atölyelerde vakitlerini değerlendiriyor. Kimisi elektrikli sandalyeyle kimisi felçli haliyle kimisi de gören tek gözüyle rehabilitasyon atölyelerine gelerek emek verip, üretip hayatlarına renk vermeye çalışıyor.
El sanatları atölyelerinde; herkes kendi kabiliyetine göre farklı birimde çalışıyor. Kimisi resim yaparken, kimisi kilim ve battaniye dokuyor, kimileri çorap örerken kimisi de kağıt veya renk renk iplerden kadınlar için çanta yapıyor.
Darülaceze tasarlanırken din farkı gözetilmeksizin Osmanlı başkentinin tüm düşkünlerine hizmet verecek bir kurum amaçlandığından, üç semavi dinin ibadethanesi de hala ibadete açık ve hizmet vermeye devam ediyor.
100 binin üzerinden insan kaldı
123 yıllık şefkat yuvası Darülaceze’nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla AA muhabirine konuşan Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, “Şu an 500 civarında sakinimiz var. Ama bu rakam stabil değil bazen artıyor, azalıyor. Burada sadece 170 yatalak var. Vefatlar oluyor, buraya gelip sağlığına kavuştuktan sonra ayrılanlar da oluyor.” dedi.
Cebeci, Darülaceze’de kalmak isteyenler için bazı kabul şartları olduğunu ve bu kabul heyetinin ağırlıkta doktorlardan oluştuğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Diğer taraftan 430 çalışanımız var. Yatalak bakmak zor bir iş. Burada 24 saat boyunca üç vardiya hizmet var. Burada neredeyse kişi başına 1 çalışan düşüyor. Dünyanın hiçbir yerinde bu konforda, bu sayıda kalanla çalışan orantısı yok. Kuruluşundan bugüne kadar burada yuvarlak rakam olarak söylüyorum, 100 binin üzerinden insan kalmış. Bunun yaklaşık 30 bini çocuk. Tabii bugün de burada 0-6 yaş kimsesiz çocuklar da kalıyor. Burada kalan çocukları evlatlık olarak alanlar da var koruyucu ailelerin talebi üzerine alınanlar da oluyor. Bu durum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Çocuk Esirgeme Kurumu üzerinden oluyor. Gelen yaşlı olsun, çocuk olsun bir şekilde buraya alınıyor ve mağdur edilmiyor.”
İki yıldır Darülaceze’de kalan 63 yaşındaki Aytekin Kavukçu, sosyoekonomik koşulların aleyhine olumsuz tezahür etmesi ve kendisine bakacak kimsesinin olmaması nedeniyle Darülaceze’ye geldiğini söyleyerek, kurumdan çok memnun olduğunu belirtti.
Birinci dereceden yakın akrabası olmadığını söyleyen Kavukçu, dışarıdan müesseseye gelen ziyaretçilerden son derece memnun olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Kurumsal olarak baktığımızda gayet güzel gayet iyi son derece olumlu, personelin tutumu gayet iyi son derece olumlu medeni, insanca. Arkadaşlara gelince burada kalan sakinlere gelince onlarla sağlıklı diyaloglar geliştiriyoruz iletişimimiz gayet iyi, sohbetler ediyoruz. Herhangi bir aykırılık herhangi bir anlaşmazlık, herhangi bir sorun ya da çelişki yaşamıyoruz. Zaman zaman çeşitli kurum ve kuruluşlardan ziyaretçiler oluyor öğrenci kitlesi ağırlıklı olarak geliyor bizleri ziyaret ediyor, tabii bu bizi hoşnut ediyor memnun ediyor, mutlu ediyor kıvanç duyuyoruz bu ziyaretlerden.”