İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Önümüzdeki en büyük tehlike, fani olanı ebedi sanmaktır, makamların sarhoşluğuna kapılmaktır, kadim kültürümüz, milletimizin yolundan sapmaktır. İlk günün diğerkamlığı, fedakarlığı ve ihlasıyla kendimizi yeniden donatmalıyız.” dedi.
Erdoğan, AK Parti İl Kadın Kolları tarafından Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Siyasette Kadın Eli Paneli‘nde yaptığı konuşmada, hayatın insanın cesaretine göre şekillendiğini, büyüdüğünü veya küçüldüğünü dile getirerek, kendisini büyük hedeflere adayanların dünyasının genişlediğini, küçük hedeflerle yetinenlerin dünyasının küçük olduğunu söyledi.
AK Parti teşkilatının her zaman büyük hedeflere tabi olduğunu belirten Erdoğan, katılımcılara şöyle seslendi:
“Türkiye’yi kalkındırmaya, demokrasimizi güçlendirmeye, milletimizi yüceltmeye baş koyduk, kendi kaderimizi milletimizin kaderiyle birleştirdik. Kadın teşkilatı olarak kapı kapı dolaştığımız günleri duygulanarak hatırlıyorum. Teşkilat olarak imkansızlıkların, çile ve zorlukların içinde çalışıp çabalıyor ama aşkımızı, heyecan ve samimiyetimizi hiç yitirmiyorduk. Bugün bir noktaya gelmişsek, bu yolun yoldaşları sizler sayesinde geldik. Kadrolarımızın samimiyeti, alın teri, çilekeş gayretlerinin çok önemli bir yeri var bu yolculukta. AK Parti, 15 yılda girdiği 12 seçimden de zaferle çıktı. 5 genel, 3 yerel, 3 referandum, bir Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandık. Sizler, dünya tarihine geçecek bu büyük zaferin ortağısınız. Bu yürüyüş sırasında maalesef bazı kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı kaybettik. Rabbimden hepsine rahmet diliyorum. Davamızın görünmez kahramanlarını da muhabbetle selamlıyorum.”
Emine Erdoğan, yürünen yolun “dikensiz bir gülistan” olmadığını ifade ederek, “Fakat biliyoruz ki Mevlana’nın dediği gibi ‘İnsanın kanadı gayretidir.’ İnşallah gayretlerimizi artırıp kanatlanarak, yeni hedeflere doğru yol alacağız. Bu süreçte birçok zorlukla mücadele edeceğiz. Umudunuzu, azminizi hiçbir zaman yitirmeyin. Konfüçyüs diyor ya ‘Bir şeyin yapılamaz olduğunu düşünerek uyursanız, başkasının o şeyi yaparken çıkardığı gürültüyle uyanırsınız.’ Bu ülke için, kadınlarımız, çocuklarımız ve insanlık için hedeflerimiz var. Dün olduğu gibi bugün de Bosna’nın, Gazze’nin, Halep’in dramını yüreğimizde hissediyoruz. Pakistan’ı, Filistin’i, Somali’yi görüş alanımızdan hiç çıkarmıyoruz, insanlığın yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
“İşini çok daha iyi yapana ihtiyacımız var”
Çokluk içinde birlik ilkesi muhafaza edildiği ve kardeşlik iklimi beslendiği sürece daha çok yaralı yüreğe şifa olunacağını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Önümüzdeki en büyük tehlike, fani olanı ebedi sanmaktır, makamların sarhoşluğuna kapılmaktır, kadim kültürümüz, milletimizin yolundan sapmaktır. İlk günün diğerkamlığı, fedakarlığı ve ihlasıyla kendimizi yeniden donatmalıyız. Bugün 15 yıllık tecrübeden sonra artık sadece işini yapana değil, işini çok daha iyi yapana ihtiyacımız var. 15 yıllık tecrübenin bir kazanımı olmalı ve bunu her alana yansıtabilmeliyiz. Milletimize hizmetimizi aksatmak şöyle dursun, ‘Daha güzelini nasıl yaparız?’ buna odaklanmalıyız. Rabbimiz elimizdeki nimeti sürdürmek için gayretimizi görmek istiyor. Şayet biz, kendimizi bir şeye adarsak, kader de harekete geçecektir, bundan emin olun. Hiçbir başarı merdiveni eller cepte çıkılmaz. Başarı, emek ister, alın teri ister. Bizler aklımızı, gönlümüzü, vicdanımızı, bilgimizi insanlığın hizmetine adadıktan sonra bu, asla karşılıksız kalmaz. Dün olduğu gibi bugün de kadınlar olarak Türkiye’nin demokrasi sınavında, kalkınma yarışında gayretimizi birleştirelim. Sayısı 5 milyona yaklaşan kadın üyesi olan bir partiyiz. Dünyanın bunun bir benzeri olduğunu asla sanmıyorum. Kadının eğitimden, siyasetten, üretimden, iş gücünden, demokratik süreçlerden dışlanması, toplumun yarısını yok etmek anlamına gelmektedir.”
“Metal yorgunluklarımız varsa, gerekiyorsa kenara çekilmeyi de bilmeliyiz”
Erdoğan, AK Parti’nin 15 yıldır kadının her alanda temsili için çalıştığını dile getirerek, “Daha düne kadar pek çok alandan dışlanan, görmezden gelinen kadınlarımız, bugün hayatın her alanında büyük sorumluluklar üstlenmektedir. Yeterli olmasa da Parlamentomuzda iki kadın bakanımız, onlarca milletvekilimiz var. Bu sayıların inşallah daha da artmasını diliyorum.” dedi.
Bir yandan iş dünyasında, akademide temsil gücünü artırmaya çalışırken, diğer yandan kadınların sorunları için çalışmak gerektiğini belirten Erdoğan, “Kadına şiddet, bunların başında gelmekte. Cumhurbaşkanımızla başlattığımız ‘Kadına şiddet, insanlığa ihanettir’ kampanyası, bu meseleye bakışımızın özetini sunuyor. Ne yazık ki kadına şiddet, tüm dünyada bir sorundur. Birleşmiş Milletler verileri, hayatı boyunca en az 1 kez şiddete maruz kalan kadın oranının yüzde 35 olduğunu söylüyor. Elbette bunun bir de çarpan etkileri var. Çocuklar, bu şiddetin dolaylı muhatabı olmaktadırlar. Toplumları taşıyan aile kurumu, temelinden sarsılmaktadır. Şiddetin olduğu yerde ne saygı ne merhamet ne sevgi ne de adalet yeşerir. Şiddet korkunun çocuğudur, acziyettir, zayıflıktır. Şiddet ancak fikri yoksulluğun öz güvensizliğinin boşluğunu doldurur ve sonucu maalesef çok acıdır.” diye konuştu.
Emine Erdoğan, şiddet konuşulduğu kadar şiddete götüren sebeplerin konuşulması, bunların çözümüne odaklanılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu da toplumsal seferberlik gerektirir. Siyasi mekanizmalar kadar sivil toplumun, medyanın, tek tek bireylerin bu çabaya dahil olması gerekir.” ifadesini kullandı.
Bu konuda motor gücün kadınlar olduğunu belirten Erdoğan, salondaki kadınlara, “Milletimizle her zeminde bir araya geliyorsunuz, evlerde, sosyal etkinliklerde kadınlarımızın ruhuna dokunuyor, sorunlarına yakından şahit oluyorsunuz. Sizlerden ricam, onları can kulağıyla dinlemek kadar sorunlarını can kulağıyla görmenizdir. Gerçek çözümler, ancak sorunu dert edinmek, üzerine kafa yormakla bulunur. Yüzeysel ilgiler, yüzeysel sonuçlar doğurur. Metal yorgunluklarımız varsa, gerekiyorsa kenara çekilmeyi de bilmeliyiz.” şeklinde seslendi.
Erdoğan, üstlenilen işin şahsi bir iş olmadığını ifade ederek, “Bir ülkenin kaderinden, insanlığın yaralarından bahsediyorsak, bu işlere adanmış hayatlar, tevazu sahibi neferler, hasbi yürekler gerekir. Çok şükür ki 15 yıllık serüvenimiz bu özelliklere sahip teşkilatçılığımızla inşa edildi. Bundan sonra da artan bilgimizi, tecrübemizi bu niteliklerle harmanlamalıyız. Birlikte yürüyeceğimiz uzun bir yol var. Yol, yol arkadaşı gerektirir. Rabbim hepimize güzel arkadaşlıklar nasip etsin. Unutmayalım ayaklar, kalbin gittiği kadar gider. Bunun için önce kalbimize bakalım, niyetlerimizi halis tutalım. Niyet hayır, akıbet hayır.” diye konuştu.
Konuşmasının ardından AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü, Emine Erdoğan’a günün anısına bir tablo hediye etti.
Muhabir: Andaç Hongur,Güç Gönel