İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında, Esenler Birlik Köprüsü’nde çıkan olaylar ile İstanbul Emniyet Müdürlüğünün işgal edilmeye çalışılmasına ilişkin hazırlanan iddianamede, Vatan Caddesi’nde yaşananlara da yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün darbe girişimi kapsamında İstanbul’da gerçekleştirdiği eylemlerin önündeki en büyük engel olarak emniyet teşkilatını gördüğü ifade edildi.
İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün ele geçirilerek, koordinesinin kesilmesi, darbe girişimi karşısındaki direnişin önlenmesi, emniyet teşkilatında ve vatandaşların üzerinde panik ortamı oluşturulmasının amaçlandığı vurgulandı.
Ana dava kapsamında tutuklu bulunan Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit’in, şüpheli Osman Akkaya’yı telefonla arayarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün ele geçirilmesi konusunda FETÖ tarafından görevlendirilen 4. sınıf Emniyet Müdürü şüpheli Mithat Aynacı’nın kendisine yardımcı olacağını bildirdiği anlatılan iddianamede, Yiğit’in daha sonra Akkaya’ya telefondan “Emniyet Mithat Bey 05054108290 yardımcı olacak” şeklinde mesaj attığı kaydedildi.
İddianamede, bu irtibatı da suç tarihinde İstanbul İl Jandarma Komutanı olan ve atılı suçlardan başka bir soruşturma dosyasında tutuklu bulunan Albay Gürcan Sercan’ın sağladığı anlatıldı.
Şüphelilerin, olay gecesi Vatan Caddesi Astsubay Orduevi girişine 23.05’te geldiklerinde yolun kamyonlar ve polisler tarafından tıkandığını gördükleri belirtilen iddianamede, şüpheliler Fatih Sönmez ve Osman Akkaya’nın araçlarından inerek yolu açmaya çalıştıkları, Sönmez’in astsubay öğrenci şüpheliler Talip Akgün ve Süleyman Yalçınkaya’yı araçtan indirerek, “sivil araçların geçişini engellemeleri, mermiyi namluya sürmeleri ve gelen olursa ateş etmeleri” emrini verdiği aktarıldı.
İddianamede, Akkaya ve Sönmez’in, yolun kesildiğini görünce tankları ve zırhlı araçları kaldırımdan yürüttükleri, Mithat Aynacı’nın da aynı zırhlı araca bindiği dile getirilerek, şüpheli eski emniyet Müdürü İsmail Uğuz’un da Aynacı’ya darbe girişimi kapsamında destek olmak amacıyla Vatan Caddesi’nde hazır bulunduğu kaydedildi.
Darbe girişimini engellemeye çalışan vatandaşların tepkisi üzerine Akkaya’nın zırhlı araç GZPT’nin kulesine çıkarak yolu açmak için havaya ateş ettiği ifade edilen iddianamede, kendilerine “teslim olun” çağrısı yapan emniyet görevlilerine, “Sıkıyönetim ilan edildi, itaat edin, gelmeyin, gerekirse sizi vururum” diyerek, 5-10 metre mesafeden tüfekle ateş ettiği anlatıldı.
Şüpheliler Akkaya ve Sönmez’in emniyet güçlerinin ve vatandaşların yoğun çabalarına rağmen teslim olmayı reddettikleri belirtilen iddianamede, şüpheli Mithat Aynacı’nın da araç içerisinde “Ankara’yı, İzmir’i ele geçirdik, bir tek burası kaldı” şeklinde söylemlerde bulunduğu, Akkaya’ya hava desteğinin gerektiğini söylediği kaydedildi.
Destek için gelen helikopter inemedi
İddianamede, Akkaya’nın telsizden, tankların namlularının İl Emniyet Müdürlüğüne doğrultulması emrini verdiği, burada sıkışan askerlere hava desteği sağlandığı belirtilerek, şöyle devam edildi:
“Binbaşı Mehmet Türk ve ekibi, helikopterle İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan yerleşkesi üzerine geldiğinde inmek için yer aramış, bu amaçla eski lunapark olarak tabir edilen noktaya inmek için alçaldığında emniyet güçlerinin yerden atışıyla karşılaşmış, bunun üzerine Binbaşı Mehmet Türk, piyade tüfeğiyle helikopter içerisinden yere ateş etmeye başlamıştır. Ateş sonucu Mehmet Güler isimli vatandaşımız şehit olmuştur. Emniyet güçlerinin ateşle karşılık vermeleri sonucu helikopter bu noktaya inememiş, bir süre havada kaldıktan sonra Vakıf Gureba Hastanesinin arkasında bulunan okulun bahçesine inmiştir. Vatandaşlarımız helikopterden inen takviye ekibine yoğun tepki göstermişlerdir. Gerek vatandaşlarımızın burada gösterdiği tepki, gerekse de şüpheli Osman Akkaya ve ekibinin etrafının emniyet güçlerince ve vatandaşlarımızca çevrilmiş olması nedeniyle takviye ekibi ile Emniyet Müdürlüğünü ele geçirmeye gelen şüphelilerin buluşması mümkün olmamıştır.”
Tankın ezdiği vatandaşlar şehit oldu
İddianamede, şüpheli Fatih Sönmez’in, şüpheli Osman Akkaya’nın içinde bulunduğu zırhlı aracın dönüşe geçemeyeceğini anlayınca personele dönüş emri vermek zorunda kaldığı, dönüşe geçen tankın vatandaşlarca durdurulmaya çalışıldığı ancak tank şoförü olan Ömer Kalın’a verilen “durmaması ve yola devam etmesi, durma, ez geç” emri üzerine, tankın vatandaşların üzerine sürülmesi sonucu Hüseyin Kısa, Muhammet Aksu, Mehmet Şefik Şefkatlioğlu ve Türkmen Tekin isimli vatandaşların feci şekilde can vererek şehit olduğu hatırlatıldı.
Tankların insanların ve araçların üzerlerine sürüldüğü anlatılan iddianamede, şüpheli Fatih Sönmez’in sıkışık trafikte tankın üzerine çıkarak kendisini engellemeye çalışan Halil Alğan, Mustafa Aras ve Ahmet Kocabay isimli vatandaşları tabancasıyla yakın mesafeden ateş ederek yaraladığı kaydedildi.
İddianamede, olaylar sırasında tankın üstüne çıkan Yasin Yavaş’ın tanktan atılmaya çalışıldığı, boğuşma sırasında şüpheli Fatih Sönmez’in tank sürücüsüne, “Sol tarafa gitme, araçlar var, sağ tarafta insanlar var, insanların içinden hızlanarak geç, sakın durma gerekirse araçları da ez geç, ateş et” şeklinde emir verdiği anlatılan iddianamede, Sönmez’in sıkışık trafikte tankın üzerine çıkarak kendisini engellemeye çalışan vatandaşlardan Ahmet Kocabay’a tabancasıyla yakın mesafeden ateş ederek yaraladığı, Kocabay’ın yaralı bir şekilde tankın üzerine kaldığı, İSTOÇ önüne gelindiğinde şüpheli Fatih Sönmez tarafından hareket halindeki tanktan aşağı atıldığı kaydedildi.
İSTOÇ’daki 13 numaralı kapıda güvenlik görevlisi olan tanık Ercan Basan’ın, Kocabay’ın tanktan atıldığını gördüğü belirtilen iddianamede, yaralı olan Kocabay’ın kaldırıldığı hastanede şehit olduğu anlatıldı.
Muhabir: Hanife Sevinç, Murat Paksoy, Muhammed Enes Can