İZMİR – MERİÇ ÜRER
İzmir’de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması‘na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmada bir sanık hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün, mensuplarının kimliğinin ortaya çıkmaması için bazı tedbirler aldığı ve bazı “jargon” kelimeler kullandığına yer verildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan ve örgüt yapılanması hakkında önemli bilgiler veren tutuksuz sanık P.Ö. hakkında “silahlı terör örgütü üyesi” olmak suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, savcılıktaki ifadesine yer verilen P.Ö, sadece FETÖ mensuplarının bildiği bazı bilgileri aktararak, örgüt içerisinde kullanılan “jargon” kelimeleri deşifre etti.
P.Ö, FETÖ üyelerinin örgüte bağlılığını test etmek için şifre niteliğindeki kelimeler kullanıldığını, başka bir yere referanslı olarak giden örgüt üyesinin seviyesinin bu kelimelere verdiği cevaplarla anlaşıldığını kaydetti.
Jargonlar iddianameye girdi
P.Ö, bir şahsın nahoş ya da beğenilmeyen bir davranışı olanlar için “keçeli” kelimesinin kullanıldığını, cümle içerisinde “hadi be oradan keçeli” denilmesi durumunda karşıdaki kişinin “Olur mu abi ne haylazlığımı gördün” tarzında cevap vermesi ya da kelimeyi anladığını belirtmesi gerektiğini ifade etti.
Şüpheli, “5. katın haberi var mı?” diye sorulduğunda akla örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in geldiği, örgüt referanslı olsa dahi test edilen şahıslara “2. peygamber” ve “5. halife” sorularının sorulduğunu, kişinin ilk soruya “Hz. Ömer”, ikincisine ise “Ömer bin Abdülaziz” cevabını vermesi halinde testi geçtiği, aksi halde örgüt içerisinde yer almadığı kanaatinin oluştuğunu anlattı.
P.Ö. ayrıca test edilen şahsa Bediüzzaman Said Nursi’nin ismi yerine “Piri Mugan” kelimesinin kullanıldığını, şahsın bunu anlamasının beklendiğini ifade etti.
İddianamede ayrıca, “serseri” kelimesinin “keçeli”nin bir üstü olduğu, çok kötü bir iş yapan kişi hakkında söylendiği, “kırmızı çizgi”nin Bediüzzaman Said Nursi’nin talebelerine hakkını helal etmeme durumu olduğu, “kırmızı çizgi yedi” denen kişinin örgüt içerisindeki inanışa göre ahiretini kaybettiğine ilişkin bilgiler yer aldı.