KAYSERİ
Kayseri’de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında örgütün “oturma imamları” oldukları iddiasıyla “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan dava açılan, aralarında Boydak Holding eski yöneticisi Ş.B’nin eşi A.B’nin de bulunduğu 10 kişinin yargılanmasına başlandı.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar İ.C, M.Y, M.O, M.Y, Y.İ, A.B, A.K, B.K, H.Ş. ve tutuksuz yargılanan A.C. ile avukatları katıldı.
A.B. savunmasında, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, terör örgütü üyeliği gibi ağır bir ithamla mahkeme heyetinin karşısında bulunmaktan büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.
Muhafazakar bir aile yapısına sahip olduklarını belirten A.B, evlerinde birçok dini kitap olmasına rağmen sadece 3 kitabın delil gösterildiğini söyledi.
A.B, Bank Asya hesabından ve bu hesaptaki paradan haberinin olmadığını öne sürerek, eşinin eve zaman zaman evrak getirdiğini, kendisinin de aile şirketine ait olacağını düşünerek imzaladığını anlattı.
Örgüte ait bir televizyon kanalında yayınlanan “Hizmet Anneleri” adlı programa isteyerek katılmadığını dile getiren A.B, “Yaptığım hayır işlerini anlatmayı sevmem. Bu nedenle programa katılmak istemedim ancak ‘örnek olur’ dedikleri için kıramadım. Ben zaten 30. programa katılmışım. Benden önce de bu programa katılanlar olmuş. O dönem ne 17-25 Aralık süreci yaşanmıştı ne de böyle bir terör örgütü vardı. Bunun için yargılanacağım aklıma bile gelmedi. Orada yardımları Allah rızası için yaptığımı anlattım ama bu bölümler alınmamış. Amacım karartılmaya çalışılmış.” diye konuştu.
A.B, kapısına gelen herkese yardım ettiğini savunarak, bu yardımlardan bir kısmını o dönem cemaat olarak bildikleri yapıya da yaptıklarını kaydetti.
“1 dolar ABD’de okuyan oğlumun çantasında bulundu”
Evindeki aramada, ABD’de okuyan oğlunun çantasından “A” serisi 1 dolarlar bulunduğunu ifade eden A.B, bunun da ABD’de yaşayan biri için normal olduğunu, çantada daha fazla para olmasına rağmen sadece 1 dolarların delil olarak alındığını ileri sürdü.
“Ablalığım, benden biraz küçük olanların hitabından geliyor”
A.B, tanıkların oturmalarda kendisini de gördüklerini anlattıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Kayseri’de çeşitli adlar altında oturmalar yapılır. Bu oturmalarda Kur’an-ı Kerim de okunur, dini sohbet de yapılır. Ben de Kayseri oturmalarına katıldım. İlmihal de okuduk, Risale de okuduk ancak ben kimseden para toplamadım. Böyle bir şeye ihtiyacım yok. Eşimden alır onu bağışlarım. Ayrıca kendi emeklerimle kazandığım paraları da bağışladım. Ben 60 yaşındayım. Bana benden biraz küçük olanlar ‘A. abla’ diye hitap ederler, daha küçük olanlar ‘A. teyze’ derler. Saygı için de ‘abla, abi’ diye de hitap edilir. Bu beni terör örgütü üyesi mi yapar? Tanıklar da ‘imam’ olduğumu söylememişler. Kolluk güçleri bunu nereden çıkardı, bilmiyorum.”
Torununun hastalığı dolayısıyla son yıllarda sürekli şehir dışında olduklarını anlatan A.B, 17-25 Aralık sürecinden sonra oturmalara katılmadığını, ne kendisinin ne de ailesinin bu süreçten sonra yapıya yardımda bulunmadığını öne sürdü.
Mahkeme başkanının, bir tanığın iddianamede yer alan ifadesinde, “öğrenciler için para topladığını” anlattığını hatırlatması üzerine A.B, “Ben para toplamadım ve kimseye de bu konuda talimat vermedim. Biz, ev oturmaları yaptık, cemaat toplantıları yapmadık. Ben de o tanıklar gibi Kayseri oturmalarına katıldım.” ifadelerini kullandı.
“Yarım yamalak dini bilgim bana yetmiyordu”
A.K. de savunmasında, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini, oturmalara katıldığını ancak imamlık yapmadığını savundu.
Birçok kişi ve kuruma yardım ettiğini iddia eden A.K, “6 kurban kesiyorum. İkisini eve koysam, 4 kurbanı ne yapayım? Fakir fukara sebeplensin diye veriyordum. 17-25 Aralık’tan sonra da bu oluşumla ilgimi kestim. İmamlık vasfım olmadı. Yarım yamalak dini bilgim bana yetmiyordu. Ben eksiğimi tamamlamak için bu toplantılara katıldım. Başkasına nasıl imamlık yapayım?” dedi.
B.K. ise FETÖ’nün, kanun hükmünde kararname ile kapatılan şirketlerine, işlerine katkısı olacağını düşünerek ortak olduğunu ancak söyledikleri gibi çıkmayınca ortaklıktan ayrıldığını öne sürdü.
Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan M.Y’yi tahliye ederek duruşmayı 1 Ağustos’a erteledi.
Muhabir: Orhan Canbulatel