İSTANBUL
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sırasında Tuzla Piyade Okulundaki faaliyetler ve eylemlere ilişkin 35’i tutuklu rütbeli 40 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar’ın emir subayı olan firari şüpheli Piyade Binbaşı Murat Çoban’ın darbe girişimi esnasında Tuzla Piyade Okulunda bulunduğu eylemlere ve Orgeneral Dündar‘ın yerini tespit etmeye çalışmasına yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Bülent Başer ve Hikmet Pak tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 382 sayfalık iddianamede, sivil araçlarla okul dışına çıkan şüphelilerin eylemlerine yer verildi.
İddianamede, Üsteğmen Efraim Yılmaz’ın emir komutasında 2 sivil aracın okuldan çıkış yaptığı ve bu araçlarda 6 tam teçhizatlı personelin olduğu, Üsteğmen Servet Kartal’ın emir komutasında 2 sivil aracın okuldan çıkış yaptığı ve bu araçlarda 8 tam teçhizatlı personelin olduğu, Yüzbaşı İbrahim Karakuş’un emir komutasında 5 sivil aracın okuldan çıkış yaptığı ve bu araçlarda 18 tam teçhizatlı askeri personelin bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
Şüpheli Karakuş’un emir ve komutası altında görev yapan 18 personelin 23.19 sıralarında arka arkaya konvoy şeklinde Tuzla Piyade Okulundan çıkış yaptıkları, şüpheli yüzbaşı Karakuş’un içinde bulunduğu aracın öncü ekip olarak hareket ettiği kaydedilen iddianamede, araçların konvoy halinde okuldan çıktıktan sonra Kamplar ve Askeri Lojmanlar bölgesinde devriye attıktan sonra İçmeler köprüsünden E-5 Karayoluna çıktıkları, şüphelilerin seyir halinde yol üzerinde darbe girişimine katılan tankları ve diğer zırhlı araçları gördükleri, gerek televizyonlarda ve gerekse de sosyal medyada darbe girişimine ilişkin haberlerin yapılmakta olduğu, darbe girişiminin başarısız olduğunu anladıklarında çekildikleri anlatıldı.
Firari emir subayı Çoban’ın eylemleri
15 Temmuz darbe girişimi sırasında 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar’ın emir subayı olan şüpheli Piyade Binbaşı Murat Çoban’ın, darbe kalkışmasının gerçekleştiği gün 18.00 sıralarında Ordu Komutanı ile birlikte karargahtan ayrıldığı, saat 19.48 sıralarında karargaha günlük üniforması ile dönüş yaptığı belirtilen iddianamede, komuta katına çıkmasına müteakip Emir Subayı Yardımcısı Astsubay Hilmi Demirci‘yi sorduğu, yaklaşık 1 saate yakın karargahta kaldıktan sonra saat 20.44 sıralarında günlük üniforması ile kışladan ayrıldığı, saat 21.45’te şüpheli Binbaşı Murat Çoban’ın Tuzla Piyade Okuluna gittiği anlatıldı.
İddianamede Şüpheli Çoban’ın Okul Komutan Vekili Albay Rıfkı Keser’in makam aracıyla karargaha birlikte geldikleri ve makam odasına birlikte girerek bir süre görüştükleri, saat 01.42 sıralarında 1. Ordu Lojistik Başkanı Kurmay Albay Nihat Aksüt’ün şüpheli ile telefonla görüştüğü, kendisine Ordu Komutanı ile görüşmek istediğini söylediği, şüphelinin Ordu Komutanı ile birlikte olmadığını bildirdiği kaydedildi.
Tuzla Piyade Okulunda görevli olup soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla ifadesi alman Yüzbaşı Ömür Köseoğlu’nun olay gecesi Tuzla Piyade Okulu Komutanı Rıfkı Keser’in makamında şüpheli Murat Çoban’ı gördüğünü, okula neden geldiğini sorduğunu, şüphelinin 1. Ordu Komutanı ile birlikte koruma subayı ve koruma polislerinden haber alamadığını söylediğini, bu sırada da tedirgin bir şekilde cep telefonu ile konuşarak bulunduğu yerden ayrıldığını ve bir daha kendisini göremediğini söylemesine iddianamede yer verildi.
“Sıkıyönetim ilanını nöbetçi astsubayım getirdi”
Tuzla Piyade Okulu Komutan Vekili Kurmay Albay Rıfkı Keser, 15 Temmuz akşamı talimatları okul komutanı Tuğgeneral İrfan Can’dan aldığını belirterek, savcılık sorgusunda şu beyanlarda bulundu:
“Tuğgeneral İrfan Can, havalimanına gitmek üzereyken yolda beni aradı. İstanbul’da sıkıntılı bir durumun olduğunu ve benim hemen okula dönmem gerektiğini söyledi. Tuğgeneral İrfan Can ile birkaç kez telefonda konuştuk. Bana, cephanelik, nizamiye, lojmanlar ve kamp bölgesine dikkat etmem gerektiğini söyledi. Ayrıca Tuğgeneral İrfan Can, bana ‘okuldan dışarıya kesinlikle askeri araç trafiği olmayacak’ diye emretti. Ben de okul nöbetçi amir yardımcısını cephanelik bölgesine gönderdim. Yaptığım değerlendirmede lojman bölgesinin emniyetinin zayıf olduğunu fark ettim. Askeri araçlar okul dışına çıkmayacak denildiği için 15 teğmen ile başlarında bir rütbeliyi sivil araçlarla önce lojman bölgesine, daha sonra spor kamp bölgesine gönderdim. İki bölgenin de emniyetini sağlanması emrini verdim.”
Teğmenlere takviye emrini verdiğini detaylıca anlatan Kurmay Albay Keser, sözde “sıkıyönetim” ilan eden Yurtta Sulh Konseyi’nce çekilen mesajı ise muhabere merkezi nöbetçi astsubayının kendisine gösterdiğini iddia etti.
Muhabir: Mustafa Hatipoğlu, Yunus Ege, Muhammed Enes Can