Cumhurbaşkanı Erdoğan, NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi.
Bölgenin barış ve istikrarı adına bugün önemli bir toplantı için Antalya’da samimi bir ev sahipliği gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, Türkiye’nin dönem başkanlığını 3’üncü defa üstlendiği Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinin Zirve Toplantısının tamamlandığını kaydetti.
Zirvede alınan kararların, ülkeler ve Avrupa halkları için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, toplantıya iştirak edenlere katılımları ve değerli katkıları için şükranlarını belirtti.
Erdoğan, aynı zamanda bu yıl 25’inci yıl dönümünü kutlayan örgütün, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinin aradan geçen çeyrek asırda çok önemli mesafe katettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sürecin, kuruluşundan bu yana geçen zamanda, katılımcı ülkelerin bir araya geldiği, meselelerini açık yüreklilikle konuştuğu bir platforma dönüştüğünü aktararak, 7 ülke ile başlanan yolculuğun, bugün 13 katılımcıyla çok daha kararlı bir şekilde sürdürdüklerini vurguladı.
İş birliği sürecinin, kuruluş gayesini bihakkın yerine getirdiğini görmekten büyük bir bahtiyarlık duyduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Toplantıya, teşkilat üyesi, birbirine komşu 13 ülkeden devlet ve hükümet başkanları, başbakan yardımcıları, dışişleri bakanları iştirak etti. Koronavirüs salgınına rağmen zirvemizin böyle yüksek bir katılımla gerçekleştirilmesini önemli bir başarı olarak görüyoruz. Dostlarımızın Zirve için ülkemizde seyahat etmeleri, sürece verilen desteğin işaretidir. Bu aynı zamanda, Türkiye’nin bölgedeki yapıcı ve kucaklayıcı rolüne gösterilen teveccühün, özellikle de salgınla mücadelede aldığımız tedbirlere güvenin de sembolüdür. Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci, bölgedeki 13 ülkenin tamamının aynı masa etrafında toplandığı yegane oluşumdur. 1990’lardaki kriz dönemlerinde önemli bir diyalog mekanizması olarak işlev gören iş birliği süreci, bu özelliğini zamanla daha da güçlendirmiştir. Biz, bölgedeki siyasi sorunlar için diyalogdan başka bir çözüm yolu bulunmadığına inanıyoruz. Bu anlamda Güneydoğu Avrupa İşbirliği Sürecinin sunduğu fırsatlardan azami ölçüde istifade edilmesini destekliyoruz.”
“Son gelişmeleri etraflıca ele aldık”
Erdoğan, bugünkü Zirvede Güneydoğu Avrupa coğrafyasındaki genel durumu ve son gelişmeleri etraflıca ele aldıklarını belirterek, “Zirvede kabul ettiğimiz Güneydoğu Avrupa 2030 Strateji Belgesinin de sürdürülebilir ekonomik büyüme hedefimize ulaşmamıza yardımcı olacağına inanıyorum.” dedi.
Açılış konuşmasında, Türkiye’nin, bölgenin istikrarı ve refahına atfettiği önemin altını çizdiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ülkemizin Güney Doğu Avrupa’daki projelerinin rekabetçi bir anlayışla değil, istikrar ve refaha katkı amacıyla hayata geçirildiğini vurguladık. Türkiye’nin öncülüğünde yürütülen ve ‘barış otoyolu’ olarak da adlandırılan Belgrad-Saraybosna Otoyolu bunun en önemli nişanelerinden biridir. Toplantıda ayrıca, göç ve salgın gibi sınamalarla ortak mücadelenin öneminin altını çizdik. Bölge ülkelerinin, Avrupa ve Avrupa Atlantik kurumları ile bütünleşme çabalarına verdiğimiz desteği de teyit ettik. Avrupa Birliği genişleme sürecinde oluşturulmak istenen, suni Batı Balkanlar ve Türkiye ayrımının yanlışlığına dikkat çektik. Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin canlandırılması ve Güneydoğu Avrupa’daki tüm aday ve potansiyel adayların üyelik süreçlerinin hızlandırılması, birliğe küresel ölçekte fayda sağlayacaktır. Temennimiz, muhataplarımızın da bu gerçeği görerek hareket etmesidir.”
“Çözümler gerçekleştirmeye çalıştık”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Temmuz 2020’de 1 yıllığına devralınan dönem başkanlığı sırasında yoğun çaba harcadıklarını, bölgenin ortak sorunlarını gözeterek, belirlenen öncelikler çerçevesinde 40’a yakın etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını anlattı.
Salgın nedeniyle birçok etkinliği çevrim içi gerçekleştirmek durumunda kaldıklarını dile getiren Erdoğan, “Bölgenin kanayan yarası olan beyin göçü başta olmak üzere, adalet alanında iş birliği, tarım politikaları, diaspora, eğitim, afetlerle mücadele gibi konularda ortak çözümler geliştirmeye çalıştık.” diye konuştu.
Tüm bu faaliyetleri, iki temel ilkeyi gözeterek hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bunlardan birincisi, bölgenin sorunlarına en iyi çözümün yine kendi içinden çıkabileceği anlayışını ifade eden bölgesel sahiplenme ilkesidir. Bunu gerçekleştirdik. İkincisi ise hiçbir paydaşı ötekileştirmemek gerektiğine işaret eden kapsayıcılık ilkesi oldu. Yalnızca ikili düzeyde değil, çok taraflı platformlarda da fark oluşturan, değer katan, adilane yaklaşım izleyen bir ülke olduğumuzu dönen başkanlığımız sırasında bir kez daha ortaya koyduk. İş birliği süreci üyelerinin hassasiyetlerini her aşamada gözettik. Ülkeler arasındaki farklılıkların, teşkilatın çalışmalarına olumsuz yönde sirayet etmemesi için çok dikkatli davrandık. Tüm ülkelerin hassasiyetlerini gözeterek kuşatıcı ve kucaklayıcı olmaya gayret ettik. Üyeler arasındaki veya üyelerin kendi içindeki dengeleri de dikkate alarak iş birliği ortamının sağlıklı şekilde ilerlemesini mümkün kıldık.”
“Yunanistan’a başarılar diliyorum”
Erdoğan, toplantılar kapsamında ayrıca, Türkiye’de bulunan devlet ve hükümet başkanlarının bazılarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirme fırsatı bulduğunu ve bulacağını belirterek, yarın Antalya Diplomasi Forumu’na Türkiye’nin ev sahipliği yapacağını söyledi.
Zirve vesilesiyle dönem başkanlığını Yunanistan’a devrettiklerini dile getiren Erdoğan, Yunanistan’a bu önemli görevde başarılar diledi.
Başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere dönem başkanlığını başarı ile icra edilmesine katkıda bulunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden Erdoğan, “Türkiye önümüzdeki dönemde de bölgenin barış, istikrar, huzur ve refahı için katkılarını sürdürecektir.” diye konuştu.