İSTANBUL – Hanife Sevinç
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Afet Gülen Büberci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un teknik yöntemlerle takibini düzenleyen maddesi uyarınca, hakim kararıyla elektronik kelepçe tedbirinin verildiğini anımsattı.
Adalet, İçişleri ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıkları arasında yapılan işbirliği protokolüyle Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) çatısında müdür, sosyal çalışmacı ve polis memuru eşliğinde risk değerlendirilmesini içeren bir rapor hazırlandığını ifade eden Büberci, bu raporla elektronik kelepçe tedbiri kararı alınması için mahkemeye başvurulduğunu anlattı.
Büberci, bu düzenlemenin Kasım 2017’de İstanbul’da uygulamaya konulduğunu belirterek, bu rapor kapsamında aile mahkemelerince uygun görülen vakalarda elektronik kelepçe takılması tedbirinin uygulanmaya başladığını, bu şekilde de mağdurlar ile şiddet uygulayanların takibi ve kolluğun olaylara müdahale etmesi sağlanarak şiddet mağdurunun korunmaya çalışıldığını kaydetti.
İstanbul’daki ilk uygulamaları ŞÖNİM’in adli yardım görevlendirmesi ile İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından yapıldığını dile getiren Büberci, aile mahkemelerine elektronik kelepçe konusunda başvuruda bulunduklarını aktardı.
“5’inci başvuruda karar verildi”
Afet Gülen Büberci, devletin sorumluluk alarak üç bakanlığın ilgili kurumlarının verdiği ortak raporla elektronik kelepçeyle şiddetin önlenmesinin hedeflendiğini belirterek, ancak aile mahkemelerinden bu kararı çıkartmanın zor olduğunu öne sürdü.
ŞÖNİM’in adli yardım görevlendirmesiyle baktığı 2 dosyada, müvekkilleri için eşlerinden gördükleri şiddet nedeniyle koruma tedbiri amacıyla faile elektronik kelepçe takılması yönünde rapor hazırlandığını vurgulayan Büberci, şöyle devam etti:
“Bir raporda ‘Eşinden ayrılmış olmasına rağmen fail tarafından tehdit edilmeye devam edildiği, ikametinde, çocuklarını okula getirip götürdüğü esnada, çalışma hayatına dahil olma, sağlık ve temel ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı dışarıda bulunduğu zamanlarda hakkında 6284 sayılı yasa kapsamında verilmiş olan önleyici tedbir ve zorlama hapis kararı bulunmasına rağmen …. tarafından defalarca şiddete maruz kaldığı ve halen tehdit altında olduğu göz önünde bulundurularak elektronik kelepçe uygulamasının uygun olacağına karar verilmiştir.’ denildi. Mağdura yönelik ölüm tehditleri, fiziksel, psikolojik ağır şiddet eylemleri olmasına ve daha önce pek çok defa koruma kararı alınmasına rağmen şiddetin önlenememesi üzerine böyle bir rapor düzenlendi. Bu rapor, koruma kararlarının yeterli olmadığı, şiddetin hayati düzeyde olduğu az sayıda kişi için hazırlandı. Ancak aile mahkemelerinden karar çıkartmak çok zor oldu.”
Büberci, 2 müvekkiliyle ilgili İstanbul Adliyesi’nde yaptığı başvurunun aile mahkemelerinin hakimin takdiri yetkisi çerçevesinde reddedildiğini dile getirerek, bir üst mahkemeye yaptıkları itirazlarının da kabul edilmediğini anlattı.
Kadının korunması için elektronik kelepçenin gerekli olduğunu belirten bir rapor olmasına rağmen mahkemelerin taleplerini reddetmesini şaşkınlıkla karşıladıklarını kaydeden Büberci, “Ancak bu sefer bu iki şiddet mağduru kadın için İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’ndaki mahkemeye başvurduk. Bu sefer bir mağdur için elektronik kelepçe kararı alabildik. İkinci mağdur için Avrupa İnsan Hakları Merkezi’ne başvurmayı düşünürken son kez de Küçükçekmece Adliyesi’ne gittik. Yani beşinci kez aile mahkemesine başvurumuz sonucunda elektronik kelepçe kararı alınabildi. Benim aldığım kararın ardından bir meslektaşımız da bunu emsal göstererek bir karar daha aldırdı ancak şiddet gösterene henüz ulaşılamadığı için elektronik kelepçe takılmadı.”
“Olumlu kararı veren erkek hakimdi”
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Afet Gülen Büberci, şiddet mağdurunun ölümü an meselesiyken aile mahkemelerinin elektronik kelepçe kararını vermemelerini eleştirdi.
Elektronik kelepçe kararının diğer illerde de az verildiğini ifade eden Büberci, “Elektronik kelepçe kararına ilişkin raporun düzenlenmesi yetmiyor, mahkemelerden bu yönde karar alınabilmesi gerekiyor. ‘Devlet mekanizmayı çalıştırmıyordan’ ziyade toplumun genel tabanında toplumsal cinsiyet bakış açısı oturmadığı için bu işin eğitimini almış, bu alanda çalışan bir insanda, hakimde de takılabiliyorsun. Bu kararları veren hakimlerin çoğu da kadın. 5’inci başvuruda olumlu kararı veren erkek hakimdi. Yani bunun cinsiyetle eğitimle hiç bir alakası yok.” diye konuştu.
Elektronik kelepçe şiddet gösterenin el ya da ayak bileğine takılırken, mağdura da telefon veriliyor. Şiddet gösterenin mağdura 600 metreye kadar yakınlaşması halinde kolluk güçlerine sinyal gidiyor. Kolluk güçleri, şiddet gösteren kişiyi mağdura yaklaşamadan etkisiz hale getiriyor.