İZMİR
İzmir‘deki “askeri casusluk” soruşturmasında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin 33’ü tutuklu 83 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müşteki emekli albay Coşkun Başbuğ ile taraf avukatları katıldı.
Tanık olarak dinlenen eski İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, 2009 yılında İstanbul’a tayinin çıktığını ve “askeri casusluk” soruşturmasına ilişkin bilgisinin olmadığını iddia etti.
Çapkın, görevde bulunduğu dönemde eski İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı tutuklu sanık Ahmet Pek’in kendisini arayarak tutuklu sanıklardan Mustafa Çil’i, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürü olarak ataması konusunda ısrar ettiğini belirtti.
FETÖ’nün “askeri casusluk” soruşturmasında delil olarak gösterdiği dijital veri tabanı “Pandora”da kendisinin de fişlendiğini söyleyen Çapkın, davada müşteki olarak yer almak istediğini kaydetti.
Müşteki Coşkun Başbuğ, Çapkın’a, “İstanbul Emniyet Müdürlüğü döneminde kamuoyunda kumpas olarak bilinen davalarda herhangi bir operasyon, soruşturma yürüttünüz mü?” sorusunu yöneltti.
Mahkeme Başkanı’nın da sorunun davayla ilgisi olmadığını söylemesi üzerine müşteki Başbuğ, “Bütün kumpas davaları tek örgütün. Şahitlik yaptırdığınız kişi aynı örgütün başka bir dosyasından tutuklu, bunun tanıklığı ne derece geçerli olur. Bozacı şıracı işine döndü.” şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı, bunun üzerine “Kanunda yeri var, dinleyebiliriz.” yanıtını verdi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu sanık eski il emniyet müdür yardımcısı Müjdat Karagöz ise “askeri casusluk” soruşturmasının kendisi göreve gelmeden 1,5 yıl önce başladığını, bu soruşturmada 5 ay çalıştığını ve soruşturma belgelerinde 7 imzasının olduğunu iddia etti.
Karagöz, 2 telefonuna ByLock indirdiği ve kullandığı iddiasına ilişkin de “ByLock iddiası hakkımda tutuklanmaya yönelik yakalama kararı çıkartıldığında yoktu.” dedi.
“Bu işte bir gariplik var”
Tanık olarak dinlenen, meslekten ihraç edilen eski polis memuru Şahap Köse de emniyetteki FETÖ yapılanmasından ve “askeri casusluk” soruşturmasından haberinin olmadığını ileri sürdü.
Müşteki Başbuğ, sanığa, “Gülistan Köse, eşiniz mi?” diye sordu. Tanığın Gülistan Köşe’nin eşi olduğunu doğrulaması üzerine Başbuğ, “Şu an bu salonda mı? sorusunu yöneltti. Köse, “Evet.” yanıtını verdi.
Başbuğ, “Eşinin şu an salonda avukatlık yapmak üzere bir kısım sanıkların müdafisi doğru mudur?” dedi.
Köse’nin doğrulaması üzerine, Başbuğ, “Benim vurgulamak istediğim husus bu. Bu işte bir gariplik var. (Hüseyin Çapkın’ı kastederek) Aynı örgüte ait başka bir dosyada sanık olan kişiyi tanık olarak dinliyorsunuz. Yine bu davada da eşi bu dosyanın sanıklarından birisinin müdafisi olan kişiyi siz tanık olarak dinliyorsunuz. Ben bu kişinin tanıklığının yok sayılmasını talep ediyorum.” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Dava ve iddianame
“Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma” iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010’da gelen ihbar e-postası üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada ise 25 şüpheli tutuklanmış, 5 zanlı daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
Dosyadaki sanık sayısı, davanın 10 Temmuz 2017’de verilen ara kararla dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya’ya kurulduğu iddia edilen kumpas davasıyla birleştirilmesiyle 33’ü tutuklu olmak üzere 83’e yükselmişti.