Milli Savunma Bakanlığı, Bitlis’te askeri helikopterin kaza kırıma uğramasına ilişkin, Kara Kuvvetleri kaza kırım ekibinin olay yerindeki çalışmalarını tamamladığını, olayın helikopterden kaynaklanan bir nedenden değil, hava koşullarının ani değişimi sonucunda ortaya çıkan olumsuz hava şartları nedeniyle helikopterin bulut içinde kalması ve bir anda yer görüş şartlarını kaybetmesi nedeniyle meydana geldiğinin değerlendirildiğini bildirdi.
Bakanlıkta Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Analiz ve Değerlendirme Subayı Binbaşı Pınar Kara tarafından bilgilendirme toplantısı yapıldı.
4 Mart’ta meydana gelen elim kaza kırımla ilgili mevcut bilgiler kapsamında zamanında gerekli açıklamalar yapılarak kamuoyunun bilgilendirildiğini hatırlatan Kara, “Kara Kuvvetleri Komutanlığı kaza kırım ekibi 5 Mart’ta bölgeye intikal etmiş ve olay yerindeki çalışmalarını tamamlamıştır.” dedi.
Kaza kırım ekibince ilgili komutanlık ve birimlerle yapılan çeşitli görüşmelerden, olay yerindeki incelemelerden ve bulunan ses veri kayıt cihazının dinlenmesi ve çözümlenmesinden elde edilen bilgiler ışığında kazanın oluşuyla ilgili bir kanaate varıldığını belirten Kara, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş tarafından Kolordu Komutanlığı birliklerinde denetleme ve incelemelerde bulunmak üzere 4 Mart’ta Elazığ-Erciş-Tatvan-Muş-Bingöl-Elazığ güzergahında bir idari denetleme programının planlandığını ifade etti.
Kara, 4 Mart sabahı yapılan uçuş brifinginde hava şartlarının uçuşa uygun olduğunun tespit edildiğini söyledi.
“Arama-kurtarma faaliyetlerine derhal başlanmıştır”
Uçuş görevine müsaade etme, sevk ve idare etme, uçuş görevini başlatma, erteleme, tadil etme ve iptal etme yetkisi olan 1’inci pilotun kararıyla uçuşa planlandığı şekilde 07.52’de Elazığ-Erciş-Tatvan rotasında başlandığını anlatan Kara, intikal esnasında Muş bölgesinde olumsuz hava şartlarıyla karşılaşılmasını müteakip rotanın değiştirilerek Bingöl istikametinde uçuşa devam edildiğini ve 09.23’te Bingöl’e iniş yapıldığını bildirdi.
Tatvan bölgesindeki hava şartları takip edilerek iyileşmesinin beklendiğini, şartların uçuşa müsait olduğunun tespiti üzerine saat 13.55’te Tatvan’a intikal etmek üzere Bingöl’den kalkış yapıldığını, intikalin Tatvan yakınlarına kadar olan bölümünün sorunsuz icra edildiğini, olumsuz bir hava durumuyla karşılaşılmadığını belirten Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak 4 Mart 2021 saat 14.25’te Muş ile son görüşme yapılmasını müteakip saat 14.30’dan itibaren ani hava değişimiyle olumsuz hava şartlarıyla karşılaşılmış, bulut içine girilmiştir. Bunun üzerine pilotlar tarafından geri dönüş kararı verilmiştir ancak maalesef saat 14.41’de kaza kırımın meydana geldiği değerlendirilmektedir. 4 Mart 2021 tarihinde saat 14.40’ta Tatvan’a inmesi beklenen helikopterin tahmin edilen zamanda iniş yapmaması üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri ve diğer kamu kurum/kuruluşlarının da katılımlarıyla arama kurtarma faaliyetlerine derhal başlanmıştır.
Arama kurtarma faaliyetleri sonucunda Tatvan şehir merkezinin 7 kilometre kuzeyinde bulunan Çekmece köyünün 1 kilometre kuzeyinde helikopterin enkazına ulaşılmış, 9 şehidimizle 4 yaralımızın Tatvan/Bitlis Hastanesi’ne tahliyeleri sağlanmıştır. Hastaneye tahliye edilen 4 yaralı silah arkadaşımızdan 2 silah arkadaşımız da burada şehit olmuştur.”
“Helikopterlerin ortalama ömür devri 40 yıl”
Kara, “Olayın meydana gelme nedeni hakkında mevcut bilgiler ışığında yapılan değerlendirmede helikopterden kaynaklanan bir neden olmadığı, helikopterin bakım faaliyetlerinin mevcut mevzuata uygun olarak zamanında ve uygun şekilde yapıldığı, helikoptere yönelik hava şartları dışında herhangi bir dış etkinin olmadığı, uçuşun son aşamasında hava koşullarının ani değişimi sonucunda ortaya çıkan olumsuz hava şartları nedeniyle helikopterin bulut içinde kalması ve bir anda yer görüş şartlarını kaybetmesi nedeniyle meydana geldiği değerlendirilmektedir.” açıklamasında bulundu.
“Cougar” tipi toplam 50 helikopterin TSK envanterine girdiğini, bunlardan 30 tanesinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 20’sinin Hava Kuvvetleri Komutanlığının kullanımına verildiğini dile getiren Kara, helikopterlerin envantere girdiği 1995’ten bugüne kadar her türlü hava ve arazi koşullarında yaklaşık 150 bin saat uçuş yapıldığını kaydetti.
Mevcut mevzuata göre Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki helikopterlerin ortalama ömür devrinin 40 yıl olduğunu, bu sürenin yenileştirme ve modernizasyon faaliyetleriyle uzatılabildiğine dikkati çeken Kara, bugüne kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki “Cougar” helikopterleriyle 4 can kayıplı kazanın meydana geldiğini, söz konusu kazaların hiçbirinin nedeninin helikopter kaynaklı olmadığını bildirdi.
Kara, şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Kara, “2021 yılı Ocak ayından itibaren 21’i büyük, 62’si orta çaplı olmak üzere toplam 83 operasyon icra edilerek 143 terörist etkisiz hale getirilmiştir.” bilgisini verdi.
10 Şubat 2021’de PKK’nın kendisini çok emniyette hissettiği Irak’ın kuzeyi Gara’da, 75 kilometreye 25 kilometrelik bir alanda icra edilen Pençe Kartal-2 Harekatı ile bölgeye yerleşen, yeniden yapılanmaya çalışan ve hudutlara, güvenlik güçlerine ve halka saldırı hazırlığında bulunan PKK terör örgütüne büyük bir darbe vurulduğunu bildiren Kara, “Harekat boyunca 4’ü sözde üst düzey yönetici olmak üzere 51 terörist ölü, 2 terörist ise sağ olarak ele geçirilmiştir. İstihbarat kaynakları tarafından etkisiz hale getirilen terörist sayısının çok daha fazla olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır.” diye konuştu.
Kara, “Terör örgütünün iç değerlendirmelerine yönelik alınan istihbarat ile PKK elebaşları tarafından Gara Bölgesi’nin güvenli alan sayıldığı, bölgeye sadece hava unsurları ile sınırlı kalan bir operasyon icra edilebileceğini düşündükleri ancak Pençe-Kartal 2 Harekatı sonrasında bu düşüncelerin yerini panik ve derin endişenin aldığı ve kendilerince ilave tedbirler almaya çalıştıkları bilgisi edinilmiştir.” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkenin ve milletin güvenliği için terörle mücadeleye en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Kara, terörle mücadelenin ocak ayında gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında, komşu Irak ile yakın iş birliği içinde devam ettiğini, halkın güvenliği ve hudutların korunmasının amaçlandığını belirtti.
Irak’ta NATO kapsamında askeri eğitim, iş birliği ve danışmanlık faaliyetlerinin 25 Ocak’tan itibaren 25 personelle devam ettiğini dile getiren Kara, ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla ortak eğitim ve tatbikatlarla bilgi ve tecrübe paylaşımının planlandığını kaydetti.
Kara, Merkezi Irak Hükümeti ve Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Yönetim arasında Sincar’da kamu düzeni ve istikrarın yeniden tesisi maksadıyla 9 Ekim 2020’de imzalanan anlaşmayı ve bu çerçevedeki çabaları desteklediklerini, gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti.
Hudut Güvenliği
Bu yılın başından itibaren, yasa dışı hudut geçiş teşebbüsünde bulunan toplam 13 bin 244 kişinin yakalandığını, 66 bin 651 kişinin ise hududu geçemeden engellendiğini bildiren Kara, “Bu şahıslar arasında 13’ü FETÖ olmak üzere toplam 55 terör örgütü mensubu yakalanmıştır.” diye konuştu.
Kara, icra edilen operasyonlar neticesinde 10 bin 866 karton sigara, 31 kilogram uyuşturucu, 17 bin 500 ilaç ve 245 adet cep telefonu ele geçirildiği bilgisini de paylaştı.
Suriye Harekat alanlarında tesis edilen barış ve güvenlik ortamını bozmak maksadıyla saldırı ve sızma girişiminde bulunan PKK/PYD-YPG ve DEAŞ’lı teröristlerin varlığı sonlandırılana kadar mücadelenin devam edeceğini belirten Kara, bu kapsamda, Suriye Harekat Alanlarında DEAŞ terör örgütü mensupları dahil olmak üzere bu yıl 320 teröristin, komandolar tarafından etkisiz hale getirildiğini ifade etti.
Suriye’de hayatın normalleşmesi maksadıyla, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli olarak, insani yardım, altyapı ve günlük hayatı destekleme çalışmaları kapsamında 14 hastane, 13 mobil sağlık birimi yapımı sağlanarak 2,5 milyondan fazla Suriyeliye sağlık hizmeti verildiğini anlatan Kara, 1253 okulun onarım ve inşasıyla yaklaşık 300 bin öğrencinin eğitim ve öğretime devam etmesinin sağlandığını kaydetti. Kara, ayrıca, 486 cami ve 7 kilisenin onarım faaliyetlerinin tamamlandığını söyledi.
Azerbaycan’ın Ermenistan işgalinden kurtardığı Dağlık Karabağ’da ateşkesi gözetmek ve denetlemek maksadıyla kurulan 30 Ocak 2021’de faaliyetlerine başlayan Türkiye-Rusya Federasyonu Ortak Merkezi’nde ateşkesin kalıcı olmasına, barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini bildiren Kara, “Ermenistan işgalinden kurtarılan bölgelerde kardeş Azerbaycan ordusuna destek sağlamak maksadıyla, 2 Özel Mayın Arama Temizleme (ÖMAT) birliğimiz tarafından Ağdam ve Cebrail bölgelerinde mayın/EYP arama ve imha faaliyetleri icra edilmekte, El Yapımı Patlayıcı Tespit ve İmha (METİ) ve Patlayıcı Madde Keşif ve İmha (PMKİ) timlerimizle eğitimler verilmeye devam edilmektedir.” şeklinde konuştu.
Libya’da nizami ordunun teşkili ve birliklerinin uluslararası standartlara ulaştırılması maksadıyla 5 eğitim merkezinde toplam 1040 Libyalı asker, polis personele eğitim verildiğini aktaran Kara, “Her zaman ifade ettiğimiz gibi amacımız Libya’nın toprak bütünlüğü, sürdürülebilir ateşkes, kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasıdır. Bölgedeki huzur ve istikrarın muhafazası, hukuk dışı uygulamaların tekrar yaşanmaması ve sorunların çözümü için diyaloğa açık gayretlerimiz ‘Libya, Libyalılarındır.’ yaklaşımımızla devam etmektedir.” dedi.
Ege ve Doğu Akdeniz
“Türk Silahlı Kuvvetleri Ege’de, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam etmektedir.” diyen Kara, şunları kaydetti:
“Yunanistan Gayri Askeri Statüdeki Doğu Ege Adaları’nda statüyü bozacak şekilde askeri gemi bulundurmaya devam etmektedir. Son olarak Yunanistan tarafından Akdeniz’deki Gayri Askeri Statüdeki Meis Adası’na hücumbot konuşlandırılmıştır. Türkiye’nin tüm olumlu ve yapıcı çabalarına rağmen Yunanistan provokatif ve hukuk tanımaz eylemlerini sürdürmektedir.
Buna karşın Türkiye sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkilerine dayalı diyalog ve görüşmeler yoluyla barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yana gayretlerini sürdürmektedir.
Bu kapsamda, Türkiye ile Yunanistan arasında, NATO Karargahı’nda ayrıştırma önlemleri toplantılarının 11’incisi icra edilmiştir. Güven Artırıcı Önlemler toplantıları kapsamında dördüncü toplantı için Yunanistan’a resmi davet yapılmış, ancak hala bir yanıt alınamamıştır.”
FETÖ ile mücadele
FETÖ ile mücadelenin Bakanlığın tüm birimleri ile aynı hassasiyet ve kriterlerle yeni bilgi, belge ve veriler ışığında kararlılıkla devam ettiğini dile getiren Kara, “15 Temmuz 2016’dan itibaren 21 bin 192 personel ihraç edilmiş, 3 bin 414 personel hakkında ise idari süreç devam etmektedir. 1 Ocak 2021 itibarıyla ise 394 personel kamu görevinden çıkarılmış, 79 emekli personelin rütbesi geri alınmış, 6 personel göreve iade edilmiştir.” dedi.
Kara, Kovid-19 ile mücadele kapsamında, alınan tedbirlerin Bakanlığa bağlı tüm birlik, karargah ve kurumlarda ilk günden itibaren kararlı bir şekilde uygulandığını belirterek, “Alınan tedbirler doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetleri, vaka oranları itibarıyla en az Kovid-19 vakası görülen ordular arasında en önlerde yer almaya devam etmektedir.” ifadesini kullandı.
“Ezberleri bozan bir harekat”
Güvenlik kaynakları, Cerablus ve El Bab’ın güneyine yönelik hafta sonu gerçekleştirilen füze saldırısına ilişkin soru üzerine, “Rejim bölgelerinden atılan füzelerle yapılan bir saldırı söz konusu. Her nereden olursa olsun, kimin tarafından atılırsa atılsın, 400-500 kilogramlık balistik füzelerin özellikle sivillerin bulunduğu bölgelere atılması insani açıdan doğru değil. Biz de konuyu takip ediyoruz. Buralar yerel kaynaklardan da alınan bilgiye göre, akaryakıt pazarı diye nitelendirilen sivillerin ticaret yaptığı yerler. Oranın hedef alınması üzücü, endişe verici. Asıl hedefin Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından oluşturulan huzur ve istikrar ortamının bozulmasına yönelik olduğu açıktır. Konuyu yakinen takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gara’ya yönelik harekatın ardından bölücü terör örgütü PKK’nın geriye çekilmek zorunda kaldığına yönelik değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine kaynaklar, “Pençe Kartal-2 Harekatı bazı ezberleri bozan bir harekat. Arkada kara desteği olmadan uzak bir bölgede sadece hava indirme harekatıyla yapılan bir operasyon. Bu terör örgütünün de ezberlerini bozdu. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi terör örgütü kendini hiçbir yerde rahat hissedemeyecek. Operasyonla terör örgütünü büyük darbe vuruldu. Bölgeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor belirlenen hedeflere zaman zaman harekatlar düzenleniyor. İstihbarat raporları da terör örgütünün o bölgedeki hareket serbestisinin daraldığı yönünde.” ifadelerine yer verdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Mısır’a yönelik ifadeleri hatırlatılarak, planlanan bir görüşmenin olup olmadığının sorulması üzerine güvenlik kaynakları, bu konuda gerek Bakan Akar gerek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gerekse diğer yetkililer tarafından yapılan açıklamaları hatırlatarak şunları söyledi:
“Mısır ile kültürel, tarihi ortak noktalarımız var. Bu bağlamda iş birliği ile ilgili büyük potansiyel var. Askeri anlamda bakıldığında bizim Mısır’da askeri ataşemiz var. O anlamda ilişkiler devam ediyor.”
Açıklanan kaza kırım raporu
Bitlis’teki helikopter kazasına neden olduğu değerlendirilen ani hava değişiminin daha önceden tahmin edilip edilmeyeceğine yönelik soru üzerine güvenlik kaynakları, hava durumuna ilişkilerin bilgilerin Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alındığını, askeri ve sivil uçuş yapan tüm araçların bunlardan faydalandığını belirtti.
Bölgenin coğrafi yapısından dolayı ani hava değişikliklerinin yaşanabildiğini ifade eden kaynaklar, helikopterin bir yere çarpmasının söz konusu olmadığını, bulut içi oryantasyon kaybının yaşandığını aktardı.
Kazaya ani hava değişikliği dışında bir etkenin neden olmadığını yineleyen kaynaklar, kaza kırımda yaralanan personelin sağlık durumlarının iyi olduğu bilgisini de paylaştı.
Cougar helikopterlerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinde genellikle idari görevlerde kullanıldığını aktaran güvenlik kaynakları, söz konusu helikopterlerin kullanımının 150 bin saati aştığını vurguladı.
“Pilotun kararı esastır”
Hava şartları uygun olmasa dahi komutanların emri ile helikopterlerin havalandırıp havalandırılmayacağına yönelik soruya da güvenlik kaynakları şu yanıtı verdi:
“Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Uçuş camiasında pilotun kararı esastır. Buna herhangi bir komutanın etki etmesi mümkün değil. Pilotun kendi kararına bırakılır. Komutan olarak rütbeli personel emir verebilir ama uçuş için bir emir verilmesi söz konusu değildir.”
Dedeağaç’ta gerçekleştirilen Defender Europe Tatbikatı’na ilişkin soru üzerine de güvenlik kaynakları şu bilgileri verdi:
“Defender Europe, ABD’nin Avrupa güvenliğine destek olmak için her yıl yaptığı bir tatbikat. Bir yıl kuzeyde, bir yıl güneyden yapılıyor. Geçen sene Estonya’dan yapılmıştı, bu sene güneyden yapılıyor. Her zaman büyük çaplı stratejik nakliyat tatbikatları bunlar. Bu tatbikat anlık bir tatbikat değil. Bir gemi geldi, hazirana kadar toplam 7 gemi gelecek. Bu tatbikat NATO’nun Steatfast Defender Tatbikatı ile haziran ayında birleşecek. Sonra tekrar ayrılacak. Bu iki tatbikatın birleştiği dönemde Türkiye, VJTF sorumluluğu kapsamında bir tabur ile bu tatbikata iştirak edecek. Burada Yunanistan ile ABD arasında yapılan bir tatbikat söz konusu değil. Bir algı yönetimi yapılmak isteniyor. Tatbikata 20’den fazla ülke katılıyor.”