İSTANBUL
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Hem bu camiyi hem de diğer tarihi eserleri restore ederken onların hem ömrünü uzatmak hem de yeniden ayağa kaldırmak amacını güderken bir taraftan da o tarihi derinliklere nüfuz eden ruh köklerinden beslenmeyi kendimize şiar ediniyoruz.” dedi.
Çavuşoğlu, restorasyon sonrası yeniden ibadete açılan Sofular Camisi (Molla Hüsrev Camisi) avlusunda düzenlenen törene katıldı.
Caminin İstanbul’un fethinden sonra inşa edilen ilk yapılardan biri olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, eseri vakfeden Şeyhülislam Molla Hüsrev’i rahmet ve minnetle yad ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, ecdadın emanet olarak bıraktığı, milyonların secde ettiği, imamı, müezzini ve herkesin rahmetle anılacağı güzel bir eserin ayağa kaldırıldığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği ufuk çizgisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün son 15 yılda 5 bin vakıf eserini ihya ettiğini belirten Çavuşoğlu, bunların devlet bütçesi kullanılmadan, vakıf yönetimlerinden sağlanan gelirle gerçekleştirildiği dile getirdi.
Çavuşoğlu, İstanbul’un vakıf medeniyetinin başkenti olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Özellikle olgun yaşta abilerimiz çok iyi hatırlayacaktır. Vakıf eserleri açısından İslam dünyasının en bereketli şehri İstanbul’un bu eserleri bir zamanlar ne yazık ki ağlıyordu. Eminim ki aranızda bu eserin geçmişini hatırlayan bazı mahalle sakinleri vardır. ‘Duvarları üzerimize yıkılabilir.’ diye şikayet edilen bu eser gibi nice eserlerimiz vardı. Vakfeden ecdadımızın ruhlarını şad edebilmek, onların vakıf dualarına mazhar olmak ancak bu eserleri yeniden ihya edip güldürmekle mümkündür. Bu cami 557 yıllık bir geçmişe sahip. Hem bu camiyi hem de diğer tarihi eserleri restore ederken onların hem ömrünü uzatmak hem de yeniden ayağa kaldırmak amacını güderken bir taraftan da o tarihi derinliklere nüfuz eden ruh köklerinden beslenmeyi kendimize şiar ediniyoruz.”
Bu restorasyonlarla geçmiş ve geleceğin köprüsünü yeniden kurduklarına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Hükümetlerimizden önce restorasyon projelerinin dahi çizilmesine dahi cesaret edilemeyen, her birinin restorasyon maliyetleri bugünün parasıyla 30-40 milyon liraları bulan İstanbulumuzun sembol eserleri Süleymaniye, Fatih, Mihrimah Sultan camileri gibi eserleri tamamlayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Beyazıt Camisi’ni de bu ramazan ayına yetiştirmeyi planlıyor. Sultanahmet Camisi’nin restorasyonuna da geçen yılın sonunda başlandı. Büyük bir hızla devam ediyor. Yakın bir gelecekte ülke genelinde el değmemiş, ihya edilmemiş vakıf eseri bırakmayacağız.”
Çavuşoğlu, sadece Türkiye’de değil Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin restorasyonlarının da devam ettiğini dile getirerek, yurt dışında biten ve devam eden projelerin 47’ye ulaştığını kaydetti.
Yurt içi ve yurt dışında terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin en önemli gayesinin mabetlere namahrem elinin değmemesi olduğunu anlatan Çavuşoğlu, “Bunları restore ederken, sınır ötelerimizde de bu mabetlerimizde ezan seslerinin susmaması için verilen mücadeleye şahit oluyoruz. Fethin sembollerinden olan bu mekandan şehitlerimize rahmet niyazlarımızı, gazilerimize şifa dualarımızı, kahraman askerlerimize muzafferiyet nidalarımızı ulaştırmak istiyoruz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Sofular Camisi’nin tarihi ve özellikleri hakkında bilgiler vererek, restorasyonun 2,2 milyon liraya mal olduğunu belirtti.
İstanbul Valisi Vasip Şahin de kısa zamanda diğer restorasyonu tamamlanan eserleri de hizmete açma temennisinde bulunarak, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve belediyelerin bu tür çalışmalarına destek vermeyi sürdüreceklerini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ise İstanbul’un dünyada eşi ve benzerinin olmadığını dile getirerek, “3 ayrı kültüre ve medeniyete başkentlik yapmış bir kent. Böyle güzel bir şehir ağır ağır eski ihtişamına ve günlerine kavuşacaktır. Onun için güzel şeyler yapılıyor. Yeni yerler kuruluyor. O yeni yerlerden önce var olan tarihi eserler eski ihtişamına kavuşursa İstanbul o zaman daha güzel olur.” diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ise büyükşehirlerdeki hızlı ve yoğun hayata dikkati çekerek, “Merhamet medeniyeti siyasetinin üretimi olan merhamet adacıkları ortaya çıktıkça, insanlar bu şehir debdebesinden kendini bu adalara atacak. Manevi rahatlama ve huzur kapıları buralar. Geçen hafta Kirazlı Mescid’i açtık.” ifadelerini kullandı.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, hemen her hafta bir eserin restorasyonunun tamamlandığını belirterek, caminin restorasyonunda emeği geçenlere teşekkür etti.
Açılışa Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca ve vatandaşlar katıldı.
Sofular Camisi
Fatih’te Sofular Caddesi ile Molla Hüsrev Sokağı’nın kesiştiği köşede yer alan, banisi Şeyhülislam Molla Hüsrev Efendi olan caminin inşası 1460’ta tamamlandı.
Banisi nedeniyle “Molla Hüsrev Mescidi” olarak da anılan yapı, çeşitli onarımlarla günümüze kadar ulaştı.
Mescit, 17. yüzyılın ikinci yarısında minber ilavesiyle camiye dönüştürülürken, bugünkü görünümünü ise 1920’lerde Trabzonlu hayırsever bir kadının yaptırdığı tamiratla aldı.
Ters T planlı, kagir duvarlı cami, geniş kiremitli çatıyla örtülmüştür. Cami, ahşap çatılı camiler içinde 18 metre ile açıklığı en geniş olanlarındandır. Mihrap kısmı dışarıya taşkın kare biçimli olan caminin mihrap bölümü yine dışarı taşkın bir biçimde yapılarak vurgulandı.
Restorasyon esnasında 18 ve 19. yüzyıla ait kalem işleri açığa çıkarılarak korundu. Özgün çatı makaslarının da uygulama esnasında gerekli temizlik ve bakımları yapıldı.
Muhabir: Sefa Mutlu