ANKARA – Sarp Özer
Yurt içinin yanı sıra Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör örgütü DEAŞ ve PKK/PYD/YPG unsurlarına yönelik önemli operasyonlarla ismini öne çıkartan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), birçok ülkede NATO ile yürüttüğü faaliyetler yanında Katar ve Somali’deki üsleriyle de dünya barışına önemli katkı sağlıyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ülke güvenliğinin bölgedeki istikrarın sağlanması, muhafazası ve artırılmasına bağlı olduğu bilinciyle hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri eğitim iş birliği, barış için ortaklık programı, çok uluslu barış gücü teşkili faaliyetlerine önem ve barışı destekleme harekatlarına katkı vermeye devam ediyor.
TSK’nın dünya barışına katkısı 1950’de Kore Savaşı’yla başladı
Barışı destekleme görevlerine uluslararası yükümlülükleri, milli menfaatleri, imkan ve kabiliyetleri çerçevesinde iştirak eden Türkiye’nin dünya barışının korunmasına yönelik katkısı, Kore Savaşı’na katıldığı 1950’de başladı.
Somali’de düşmanlıkların durdurulması ve insani yardım harekatı için güvenli ortam sağlanması maksadıyla BM Güvenlik Konseyi kararıyla “Birleşik Görev Kuvveti” adı altında icra edilen insani yardım ve barışı koruma harekatına 2 Ocak 1993-22 Şubat 1994 tarihlerinde bir mekanize bölükle katılan TSK, bir dönem barış gücünün komutanlığını da yaptı.
“Alba” Harekatı
1997’de Arnavutluk’taki olaylar üzerine BM Güvenlik Konseyi kararıyla İtalya’nın liderliğinde oluşturulan çok uluslu güçte TCG Yavuz ve TCG Trakya fırkateynlerinin refakatinde, TCG Ertuğrul ve TCG Karamürselbey amfibi gemileriyle ve 753 askeri personeliyle yer alan TSK, Makedonya’daki silahlı güçleri silahsızlandırmak maksadıyla 2001’de yapılan ve sonrasında da devam eden “Essential Harvest”, “Amber Fox”, “Allied Harmony”, “Concordia” ve “Proxima” harekatlarına da katıldı.
NATO Okyanus Kalkanı Harekatı
Libya’da başlayan iç karışıklıkların uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmesi neticesinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2011’deki kararı kapsamında NATO Birleşik Koruyucu Harekatı’na destek olan TSK, 29 Mart-31 Ekim 2011 tarihlerinde 4 fırkateyn, bir denizaltı, bir lojistik destek gemisi, 6 F-16 hava savunma uçağı, 2 KC-135 tanker uçağı, Özel Kuvvet karargah personeliyle gemilerde konuşlu helikopterler, Su Altı Taarruz (SAT), Amfibi ve Sualtı Görev Timleri ile katılım sağladı.
NATO’nun 2005-2007 tarihlerindeki Afrika Birliği’ne eğitim ve ulaştırma desteği kapsamında oluşturulan BM-Afrika Birliği Darfur Misyonu’na da destek veren TSK, ticari trafiğin yoğun olduğu Somali açıkları ve Aden Körfezi’nde Ocak 2008’den itibaren artan deniz haydutluğuyla mücadele çalışmalarına katkı yaptı.
Harekat, Aden Körfezi, Arap Denizi ve Somali açıklarında deniz haydutluğuyla mücadeleyi de kapsayacak şekilde genişletilerek “Okyanus Kalkanı Harekatı” adını aldı.
Yürütülen faaliyetler
Türk Silahlı Kuvvetleri, yurt dışında birçok harekata katkı vermeyi sürdürüyor.
Bu kapsamda TSK, Bosna-Hersek, Kosova, Afganistan, Lübnan ile Somali’de barışı destekleme harekatlarına katkı sağlıyor.
Türkiye, Bosna Hersek’teki barış gücü kapsamında AB liderliğinde 2 Aralık 2004’ten itibaren icra edilen Althea Harekatı’na bir manevra bölüğü ve 5 irtibat-izleme timi, toplam 246 personelle katkı sağlıyor. Türk birliği, konuşlu olduğu Saraybosna’da faaliyetlerini komuta ediyor.
BM Güvenlik Konseyinin 1999’daki kararıyla NATO önderliğinde Kosova’da güvenliğin tesis edilmesi amacıyla Kosova Gücü (KFOR) oluşturuldu. KFOR Harekatı, 23’ü NATO üyesi olmak üzere 31 ülkenin katkılarıyla ortalama 4 bin 500 personelden oluşan iki çok uluslu muharebe grubu halinde icra ediliyor. Prizren’de konuşlu 369 personelden oluşan Kosova Türk Temsil Heyeti Başkanlığı, kendisine bağlı bir motorlu piyade bölüğü, 6 irtibat ve izleme timi ve destek unsurları ile Kosova genelinde görev yapıyor.
Afganistan’da Kararlı Destek Misyonu görevi
Güvenliğin sağlanmasında Afgan Geçici Yönetimi’ne destek amacıyla 2001’de imzalanan Bonn Anlaşması ve BM Güvenlik Konseyinin ilgili kararı kapsamında Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (UGYK-ISAF) teşkil edilerek, 16 Ocak 2002’de İngiltere’nin liderliğinde göreve başladı.
ISAF Harekatı’nın sorumluluk sahası başlangıçta sadece Afganistan’ın başkenti Kabil ve çevresi ile sınırlıyken sonrasında tüm ülkeyi kapsayacak şekilde genişletildi.
Türkiye, başlangıçtan beri ISAF Harekatı’na aktif katkıda bulunan ülkelerden biri olarak dikkati çekti. ISAF Harekatı’nın 6 bölge komutanlığından biri olan Kabil Bölge Komutanlığının lider ülke sorumluluğu Türkiye tarafından 1 Kasım 2009’da devralındı, birer yıllık sürelerle uzatılarak 31 Aralık 2014’e kadar devam etti. Türkiye, Afganistan’da etnik kökeni ne olursa olsun halkın tamamına eşit yakınlıkta olacak şekilde, Afgan yönetimini desteklemek, Afganistan Milli Güvenlik Kuvvetlerini eğitmek ve Afganistan halkına güvenlik, istikrar ve gelişme konusunda yardım etmek için görev alıyor.
BM Lübnan Geçici Kuvveti
BM Güvenlik Konseyinin kararı kapsamında Lübnan’da barışın tesisi ve idamesi maksadıyla 2006’da bir görev gücünün oluşturulması çalışmalarına başlandı.
Türkiye de UNIFIL Harekatı’na 15 Ekim 2006’da katkı sağlamaya başladı. Harekata mevsimsel şartlara bağlı olarak yapılan planlama kapsamında fırkateyn korvet veya hücumbotla katkı veriliyor. Ayrıca, UNIFIL Karargahı’nda 2 Türk subay görev yapıyor. BM Somali Yardım Misyonu’nda da talep üzerine Türkiye’den bir personel, 2015’ten itibaren UNSOM askeri danışman kadrosunda görev alıyor.
Katar’daki birliğe özel kamuflaj
Katar TSK Kara Unsur Komutanlığı da Türkiye ile Katar arasında 19 Aralık 2014’te imzalanan anlaşma kapsamında Tarık Bin Ziyad Kışlası’na konuşlandı.
Türk bayrağı, 8 Ekim 2015’te Tarık Bin Ziyad Kışlası’nda törenle göndere çekilirken 29 Ekim 2015’te Katar Silahlı Kuvvetlerinin en büyük tatbikatı olan “Zafer-2015 Tatbikatı”, Türk personelin katılımıyla ortak icra edildi.
“Katar Topraklarında Türk Kuvvetlerinin Konuşlandırılmasına İlişkin Uygulama Anlaşması”, 28 Nisan 2016’da imzalandı, 7 Haziran 2017’de TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, TSK unsurlarının Katar’da konuşlandırılmasına yönelik Türkiye’nin iç hukuk süreci tamamlandı.
Katar TSK Kara Unsur Komutanlığı personelinin üniformaları da dikkati çekiyor. Özel üretilen üniformalar, Doha’daki askerler tarafından kullanılıyor.
Araziye uygun renk tonlarıyla dikkati çeken kamuflaj, sıcak iklim şartlarına karşı da Mehmetçik’i koruyor.