KONYA
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) öncülüğünde sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin, “Türkiye insani bir harekat gerçekleştiriyor. Bu konuda şeffaf, açık ve netiz. Kökü ve kökeni ne olursa olsun, kim desteklerse desteklesin, aşağılık terör şebekelerinin bölgesel bir tehdit oluşturmasına asla müsaade etmeyeceğiz.” dedi.
Elvan, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Ek Morfoloji Binası Toplantı Salonu‘nda düzenlenen Bölgesel Kalkınma ve Üniversiteler Çalıştayı’ndaki konuşmasına, Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit düşen askerlere rahmet dileyerek başladı.
Millete başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dileyen Elvan, şöyle devam etti:
“Ordumuza Cenabı Allah’tan muzafferiyet diliyorum. Orada barışı ve huzuru sağlamak için varız. Adeta küresel terör ittifakına dönüşen bölgeyi bu unsurlardan temizlemek için varız. Bu milletimiz, vatanımız, huzurumuz ve istikrarımız için yapmamız gereken bir harekattı ve yapıyoruz. Türkiye, asla ‘kim ne der’ refleksi ile hareket etmiyor. Türkiye insani bir harekat gerçekleştiriyor. Bu konuda şeffaf, açık ve netiz. Kökü ve kökeni ne olursa olsun, kim desteklerse desteklesin, aşağılık terör şebekelerinin bölgesel bir tehdit oluşturmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Son terörist etkisiz hale getirilene ve Afrin asıl sahiplerine tevdi edilene kadar harekat devam edecektir.”
Elvan, Türkiye’nin mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğine dikkati çekerek, “Bir taraftan PKK, PYD, DEAŞ ve FETÖ gibi her türlü terör örgütlerine karşı mücadele veriyoruz diğer taraftan hızlı bir şekilde büyüyüp kalkınıyoruz. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden bir tanesiyiz. Bu dediğim alanda da bu gelişimi elbette sağlayabiliriz. Yetkinliğe de elbette sahibiz. Başarılı olmak istiyorsak çok disiplinli ve ortak gruplar halinde çalışma yöntemini de geliştirmek zorundayız.” diye konuştu.
“Asıl hedefimiz tüm üniversitelerde ihtisaslaşmayı sağlamak”
Elvan, bölgesel, ulusal ve küresel kalkınmada en önemli paydaşların üniversiteler olduğuna vurgu yaparak, kalkınma seferberliğinde üniversitelerin gerekli rolü üstlenmeleri için adımlar atmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Üniversitelerin eğitim ve araştırma faaliyetlerini ülke kalkınması için faydaya dönüştürme görevi bulunduğunu aktaran Elvan, yüksek öğretim sisteminin 2000’li yılların ortalarından itibaren Türkiye’de büyük değişim ve dönüşüm sürecine girdiğini söyledi.
Elvan, bu kapsamda 50’nin üzerinde yeni devlet üniversitesinin kurulduğunu, Türkiye’de üniversitesi bulunmayan il kalmadığını ifade etti.
Yükseköğretim Kurumu ile Kalkınma Bakanlığının son yıllarda çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiğinin altını çizen Elvan, iki yıl önce “Bölgesel Kalkınma Odağında Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması” programının başlatıldığını anımsattı.
Elvan, 2006-2008 yıllarında kurulmuş 41 devlet üniversitesi için bu programın başlatıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Çok kapsamlı değerlendirmeler neticesinde 5 üniversitenin öncelikli desteklenmesine karar verildi. Asıl hedefimiz tüm üniversitelerde ihtisaslaşmayı sağlamak. Yerel ve bölgesel kalkınmaya katkılarını daha da artırmak. Bu çerçevede çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu 5 üniversitemize, 2017’de ilave 20 milyon lira ödenek tahsis ettik. Verilmesi gereken ödeneğin üzerinde bir rakam. Üniversitelerimize, 2017-2021 yılları arasında yaklaşık 250 milyon lira tutarında ilave destek vermeyi planlıyoruz. Desteklenmesine karar verilen projelerin ihtisaslaşma alanıyla ilgili olarak bölgedeki özel ve kamu kuruluşlarıyla iş birliğini artırmasına, bölgenin kalkınmasına somut katkı sunmasına dikkat edildi. Bu projelerin her birinde somut çıktı odaklı performans göstergeleri tespit edildi. Ekonomiye sağlanacak katkının ölçülmesi amaçlandı. Örneğin Bingöl’de arıcılık alanında yapılacak projelerin başlıca amaçlarından biri kovan başına verimlilik ve böylece sektörün il ekonomisine katkısını artırmaktır.”
“Üniversitelerimizin sanayicilerimize her türlü katkıyı sağlaması gerekiyor”
Üniversite sanayi iş birliğinin önemine değinen Elvan, şöyle konuştu:
“Sanayideki her firmamızın en az iki üç projede üniversitelerimizle birlikte çalışması gerekiyor. Sanayileşmenin dijitalleşmesini nasıl sağlayacağız? Bunun için yetkin olan üniversitelerdir. Buralarda sanayinin dijital dönüşümü, sanayi 4.0 gibi alanlarda çalışmış çok sayıda arkadaşımız var. Sizin takip ettiğiniz kadar sanayici olan bir kardeşimiz bu gelişmeleri ve hadiseleri takip edemez. Örneğin Konya Organize Sanayi Bölgesinin dijitalleşmesi konusunda gece gündüz sanayicilerle çalışmanız lazım. Onlardan kopuk yaşayamazsınız, yoksa gelişme sağlayamayız. Sanayileşmenin dijitalleşmesi noktasında Türkiye OECD’de son sıralarda. Bizim artık silkinip, sanayicilerimize kol kucak açmamız ve birlikte çalışmamız lazım. Üniversitelerimizin sanayicilerimize her türlü katkıyı sağlaması gerekiyor.”
Muhabir: Abdullah Doğan, Engin Özekinci